NASA, açıklanamayan manzaralarla ilgili bir çalışma başlattıktan bir yıl sonra, resmi olarak "Tanımlanamayan hava olayları" (UAP'ler) olarak anılan UFO'larla ilgili ilk halka açık toplantısını yaptı. NASA’da görevli UAP ekibinin Başkanı David Spergel, açılış konuşmasında, "Öğrendiğimizi hissettiğim şeyi tek bir satırda özetlemem gerekirse, yüksek kaliteli verilere ihtiyacımız var." dedi.
 
Bu görüntülerle ilgili değerlendirme yapan Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Astrofizik Araştırma Merkezi ve Ulupınar Gözlemevi Müdürü Prof. Dr. Faruk Soydugan, NASA’nın Tanımlanamayan Hava Fenomeni (UAP) hakkında yaptığı açıklamanın yanlış anlaşıldığını belirterek, “Aslında bunların amacı daha çok Pentagon'un verilerini topladığı ve gökyüzünde gözlenen anlaşılamayan cisimleri olayları açıklamak. Bu hem ülkemizde hem dünyada ‘NASA uzaylıları doğruluyor mu’ şeklinde açıklamalara doğru çevirildi. Ama aslında tamamen bunun dışında bir toplantı ve açıklama bütünüydü”  dedi.
Uzun yıllardır her mecrada UFO oldukları iddia edilen bir takım görüntüler paylaşılıyor. Bu paylaşımların hiç biri net olmadığı için pek de inandırıcı gelmiyor. Şimdiye kadar UFO’ların varlığı ile ilgili bir net açıklama yapılmadı ve görüntüler paylaşılmadı. Geçtiğimiz günlerde ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Ajansı (NASA), Tanımlanamayan Uçan Nesne (UFO) ve Tanımlanamayan Hava Fenomeni (UAP) ile ilgili 7 aydır yürüttüğü çalışmaların ardından kamuoyuna açık ilk defa bir basın toplantısını düzenledi. Toplantıda, NASA tarafından Haziran 2022'de başlanan araştırmalarda gökyüzünde, su altında veya uzayda nesneleri veya olayları kapsayan yeni bir terim olan UAP’ler ile ilgili kamuoyunu bilgiler verildi. Toplantıda ABD Savunma Bakanlığı tarafından kaydedilen ve hızla hareket eden metalik kürenin görüntüsü paylaşıldı. Ayrıca bu nesnenin henüz ne olduğunu tespit edilmediği belirtildi. Bunun üzerine sosyal medyada ‘NASA UFO’ların varlığını kabul etti’ algısı oluşturuldu.
ÇOMÜ Astrofizik Araştırma Merkezi ve Ulupınar Gözlemevi Müdürü Prof. Dr. Faruk Soydugan, NASA tarafından yapılan UAP ile ilgili açıklamanın yanlış anlaşıldığını söyleyerek, NASA’nın UFO varlığını kabul etmediğini dile getirerek; “Aslında şu anda yaptığı çalışma yaklaşık 1 yıl önce başlayan ve NASA'dan bağımsız ama NASA'nın önderlik ettiği 16 kişilik bir ekip tarafından oluşturulan bir araştırma grubu. Aslında bunların amacı daha çok Pentagon'un topladığı bu anlaşılamayan gökyüzünde gözlenen cisimleri olayları açıklamak için bir çalışma yolu belirlemek. Bu hem ülkemizde hem dünyada ‘NASA uzaylıları doğruluyor mu’ şeklinde açıklamalara doğru evirildi. Ama aslında tamamen bunun dışında bir toplantı ve açıklama bütünüydü. Burada yapılmak istenen daha çok gökyüzünde ağırlıklı olarak tanımlanamayan cisimlerin neler olduğunu nasıl anlayabiliriz Bu konuda nasıl çalışmalar yapabiliriz şeklinde topluma yapılan bir açıklamaydı. Bu araştırma grubu aslında şu ana kadar bütün rapor edilmiş olayların sadece yüzde 2 ile 5’ini açıklayamıyoruz şeklinde bir çıkış yaptı. Aslında bu toplumun garip olarak tanımladığı bu olayların önemli bir kısmı atmosferde gerçekleşen değişik olaylar. Örneğin garip bulutlar, uzaydan düşen uydu parçaları, atmosferik incelemeler için çalışan balonlar, Venüs'ü gözlerken optik illüzyonlar nedeniyle farklı ışık olayları olabiliyor. Ama yüzde 2 ile 5’ini NASA'da ve Pentagon'da gerçekten açıklayamamış bugüne kadar. Öne çıkardıkları şey şu; gökyüzünde açıklanamayan olaylar, değişik ışıklar saçan, hareketlerde bulunan, açıklayamadığımız olaylar var. Ama bu bugüne kadar dünya dışı, bizden zeki canlıların var olduğunu ve bizi ziyaret etmeye ilişkin hiçbir bilimsel kanıta ulaşamadıklarını açık bir şekilde ifade ettiler. Bu konuda aslında toplumun merak ettiği, gökyüzünde, havada, denizde gördüğü bu tür garip olayları, açıklamak daha çok bilim insanlarına düşüyor. Farklı alanlarda çalışan bilim insanları bu konularda çalışıp bu verileri değerlendirip toplumu bilgilendirici açıklamalar yapmaları gerekiyor. Dolayısıyla bugün olduğu gibi ‘NASA’nın uzaylıları doğruladı’ gibi yanlış cümlelere, yanlış değerlendirmelere gitmemesi için daha bilimsel temelli açıklamalara oturan biraz daha değerlendirmeler yapıp toplumu bilgilendirmemiz gerekiyor” dedi.
Hasan Sami Er