10 Ocak Gazeteciler Günü nedeni ile düzenlenen etkinlikte Dernek başkanı geçmişi 1915’e kadar uzanan dernek ile ilgili bilgiler vererek gaziler ve Şehit aileleri olarak bazı yasal düzenlemeler talep ettiklerini söyledi.

GAZETECİLER ZOR ŞARTLARDA ÇOK ÖNEMLİ BİR GÖREV YAPIYOR
Çanakkale Harp Malulü Gaziler Şehit Dul ve Yetimler Derneği tarafından düzenlenen etkinlikte dernek başkanı Muharrem Şahin ve dernek yönetim kurulu üyeleri 10 Ocak çalışan Gazeteciler günü nedeni ile basın mensupları ile tanışma toplantısında bir araya geldi. Dernek Başkanı Muharrem Şahin etkinlikteki konuşmasında ilk olarak kuruluşu 1915’e uzanan Harp Malulü Gaziler Şehit Dul ve Yetimler Derneği’nin Çanakkale şubesinin  ancak 2021 yılında kurulabildiğini ifade etti. Şahin konuşmasında ilk olarak gazetecilerin 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Gününü kutlayarak ‘’Kamuoyuna yardımcı olmak amacıyla doğruluk, tarafsızlık, objektiflik, özel hayata ve kişilik haklarına saygı gibi değerleri uhresinde barındıran önemli bir meslektir. Bu mesleği icra etmekte olan gazeteci, siz arkadaşlarımızla ilkeli yayıncılık anlayışı çerçevesinde olayları tarafsız bir şekilde halka aktarmakta bir anlamda kamu vicdanının sesi olmaktasınız. Demokrasi vazgeçilmez unsurları olan basın ve medya aynı zamanda kurumlarla bireyler arasında veri akışını sağlayan düşünce, ifade ve haber alma özgürlüğünün en etkin araçlarıdır. Halkı bilgilendirmek maksadıyla, mesai mefhumu olmadan yirmi dört saat, yedi gün yirmi dört saat gibi her şart altında görevini yapmaya çalışan siz gazeteci arkadaşlarımızın özverileri, bütün takdirlerinin üzerindedir. Bu vesileyle Çanakkale halkına sunmuş olduğunuz hizmetten dolayı ilimizdeki tüm basın kuruluşlarının temsilci ve çalışanlarının kamuoyunun gözü, kulağı olan gazetesiz gazetecilerimizin 10 Ocak çalışan gazeteciler gününü kutlar, mesailerinizde kolaylıklar, görevlerinize üstün başarılar dilerim. Türkiye Harip Malulü Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Çanakkale Şube Başkanı Muharrem Şahin, Şehit babası Derneğimiz 1915 yılında Çanakkale Savaşları'nda kolu, bacağı, eli, ayağı kopanlara, tahtadan ayak, tahtadan bacak yapmak üzere  ve memlekete  maddi Osmanlı Devleti'mizin maddi durumu zayıf ve askerlerimizin savaşamayacak durumda olan askerlerimizin memleketlerine gönderilmek üzere yol paralarını temin etmek üzere subay, astsubay, erat’ımızın kendi aralarında para toplayarak oluşturduğu bir Sandık bir kuruluş derneğimizin ilk kuruluşu. Ve bu şekilde 1915 yılında zamanın Enver Paşa ve İstanbul Merkez Komutanı ve silah arkadaşlarının  tavsiyeleri, iş birliği sayesinde kuruluyor. Daha sonra kurulan derneğimizin adı Malulüni  Buzata Muavenet Heyetine dayanan oluşum. Daha sonra çıkarılan bir tüzükle mal ekseriye, askeriyeye muavenet heyeti adını almıştır.’’ dedi. 

DERNEK KURULUŞUMUZ 1915’E KADAR UZANIYOR
Şahin konuşmasının devamında Harp Malulü Gaziler Şehit Dul ve Yetimler Derneği’nin kuruluşunun 1915’e dayandığını, 1915 yılında zamanın Enver Paşa ve İstanbul Merkez Komutanı ve silah arkadaşlarının tavsiyeleri, iş birliği sayesinde kurulduğunu. İfade ederek açıklamasında ‘’Derneğimiz kurulduktan sonraki dönemlerde gelir oluşturmak için bazı ticari etkinliklerde bulunmuştur. Bir süre malul gaziler Heyeti adını da kullanan topluluğumuzun hesapları 1919 yılında Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından çıkarılan bin dört yüz seksen beş sayılı yasayla tasfiye edilmiş ve mal varlığı paraya çevrilerek gazilere dağıtılmıştır. Heyet olarak kurulan dernek, 1931 de ordu malileri cemiyeti 1940 se ordu mamulleri birliği, 1945 yılında ise Malul Gaziler Birliği 1950 yılında harp malulü Gaziler Cemiyeti, 1961’de Türkiye Harp Malulü Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneği adıyla etkinlik göstermiştir. Daha sonra benzer amaçlara ve hedeflere sahip birçok dernek kurulmuştur. Bu dernekler seksen üç yılında Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından çıkarılan 2847 sayılı yasayla Türkiye Harp Malulü Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneği oldu.
GAZİLER  VE ŞEHİT AİLELERİ OLARAK TALEPLERİMİZİN DİKKATE ALINMASINI İSTİYORUZ
Dernek Başkanı Şahin açıklamasında Gazi ve Şehit Aileleri olarak Taleplerinin olduğunu ve bu taleplerin dikkate alınmasını istediklerini de ifade ederek  ’Ama şehidin çocukları var. İkiden fazla, iki çocuk iş imkânına sahip olup diğer şehitlik evlatları da girmeyince iş imkanı olmayınca kırgınlıklar, incinmeler de oluyor. Dernek olarak çalışmalarımız, tekliflerimiz, bu konuda. Hükümetimizin tüm şehit çocuklarının hepsini iş imkanı vermeye çalışması ile ilgili çalışmaların devam ettiği haberlerini alıyoruz. Bu düzenlemenin inşallah seçimden önce de olmasını istiyoruz. Gazilerimiz bir iş imkânı durumunun,  ikiye çıkarılması, gazinin evladına da ayrıca bir iş imkanının verilmesi de çalışmalar arasında olduğunu biliyoruz.  Bunların olmasını hep birlikte istiyoruz, talep ediyoruz. Bir de, yaralanıp da terörde veya başka bir sebeple gazi sayılmayan gazilerimiz de var. Onların haklarının da genişletilmesi hakikaten önemli. Yasal çerçevede ya sağlığını kaybettiyse sağlığını geriye veremiyorsak gazilik unvanı ve gazilik haklarının, şeref onurunun verilmesi önemli bir şey. Ama devletimiz hayatını kaybeden şehidimize, yaralanan, organını veren, organları parçalanan gazilerimize de iş imkanı veriyor. Maaşını bağlayabiliyor. Maddi tazminat verebiliyor. Manevi desteği de sağ olsunlar ama bunların daha çoğaltılması var. Bunları bize düşen milyonlarca işsizimiz varken gazimize verilen gazimiz, ailesine verilen iş imkanı, şehidimiz, ailesine verilen iş imkanı, sınavsız işe yerleştiriyor. Tahsiline göre, branşına göre, desteğine göre bunlara ’da teşekkür edilecek. Eksiklikler elbette var. Her zaman da olacaktır ama bunların eksikliklerinin de giderilmesini istiyoruz. Ve sınavsız işe yerleşen gazimizin, şehit ailelerimizin sınavla işe giremeyen insanımız varken çalışmalarını’ da istiyoruz. Bu durumun İstismar edilmemesini istiyoruz. Biz bu konuda hepimiz hassasız. Kolay kolay kamuda çalışan Gazi ailelerimizin bu tür mesai saatleri içinde etkinliklere katılmaması yönünde öngörümüz var. Şehit ailesi ve Gazilerimize duyarlı Ama bazıları “bizim bedelimiz ödendi.” Evet bedelimiz ödendi ama yani affedersiniz devletimiz bir iş imkanı da verdi. Tazminatını verdi. Şehit maaşı verdi. Gazi maaşı verdi. İş imkanı verdi. İşe yerleştirdi hamurdan. Bunların karşılığı çalışmak. Hakkını helal etmek. Yine mi şehit ailesi? Yine mi gazi? Yine mi Gazi ailesi dememek? Dedirtmemek amacımız. Onun peygamberlikten sonra en yüksek makam, en yüksek makam şehitlik diyoruz. Şehitliğin şahidi gazilik diyoruz. Ama bu bunu kazanmak kadar koruyabilmekle, onun şeref onurunu, onun sorumluluğunu iyi örnek olarak çalışmak, gayret gösterebilmek, uyum sağlamak, ne kadar güzel, gayret ediyor, travması açısından işini en iyi şekilde yapma gayreti içinde dedirtebilmek hepimizin isteği, beklentisi.

Murat Çağlayan