Çanakkale Belediyesi Aralık ayı Meclis toplantısı yapıldı. Yılın son belediye meclis toplantısına gündem dışı konuşmalar damga vurdu. Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan her mecliste olduğu gibi açılış konuşmasında bir önceki ayın değerlendirmesini yaptı. Gökgan değerlendirme konuşmasında Belediye’nin barınak çalışmalarına da değindi. Gökhan, İl Genel Meclisi Başkanı Nejat Önder’in de  Katı Atık Birliklerinin Barınak ve Sokak Hayvanlarına yönelik yapacağı çalışmalarda İl Özel İdaresinden Bütçe aktarılacağı açıklamasına da  değindi.  Önder’in açıklamasında seçim kitapçıklarını hatırlatarak  “seçim kazanma yatırımı olarak kullanmaları sokak hayvanlarını hatırlayarak yıllar önce halkı aldatmadıklarını dilerim” açıklamalarına da cevap veren Gökhan “Ben 20 yıldır Belediye Başkanlığı yapıyorum ve hiçbir aşamada halkı aldatmadım.  Aldatamam, Çünkü halk benim aldatmayacağımı bildiği için seçti. Herkesi kendisi gibi zannetmemeli hiç kimse.  Biz kimseyi aldatıyor muyuz?  Ne dediysek yapıyoruz” dedi.
ARITMA TESİSİ SÜRECİNİ ANLATTI
Gökhan değerlendirmesinde geçtiğimiz ay faaliyete alınarak devir teslim töreni yapılan Arıtma tesisi ile ilgili konuştu. Gökhan, vatandaşlara seslenerek suyu güvenli bir şekilde içebileceklerini belirterek arıtma tesisi ile ilgili süreç hakkında şunları söyledi.  “11 Kasımda 2. Kademe Arıtma İçme Suyu Arıtma Tesisi devir teslim töreni gerçekleştirdik.  Devlet Su İşleri Başkanlığı Tarafından Çanakkale Belediyesine Devredilen içme suyu tesisimiz, dün (Çarşamba) itibari ile içme suyunu tamamen vermeye başladık. Dün (Çarşamba) itibari ile çeşmelerinizden yeni arıtmamızın suyunu kullanmaktasınız.  Dolayısı ile gönül rahatlığı ile içebilirsiniz.  Orada arıtma suyu devamlı kontrol altında musluklardan ve mahallelerden her gün örnekler alınıyor.  Sağlık İl Müdürlüğü tarafından da denetleniyor. Dolayısı ile daha da sağlıklı ve güvenilir suya kavuşmuş olduk.  Devlet Su İşlerine 2014 yılında yaptığımız müracaatla kapasitenin yetmediğini ve yeni bir teknoloji kullanılması için talebimizi ilettik.  Kabul oldu ve DSİ Bunların ihale süreçlerini yaptı ve 2018 yılında ihaleye çıkarak 2019’da yapımına başlandı.  Üç yıl gibi kısa bir sürede de tamamlandı.  İyi bir Müteahhidi vardı ve bu şartlara rağmen sonuçlandı.  Dolayısı ile bu projenin ödemesi de Çanakkale Halkı Çanakkale Belediyesi aracılığı ile belli taksitler halinde yapılacak.  Açılışı yapıldığı tarih ile 76 Milyon TL’lik bir maliyet söz konusu, bugün başlasaydık eğer aşağı yukarı 400 Milyon TL’lik yatırım bedeli ile ancak başlayabilirdik.  Bu arada Ankara’da bazı bürokratik gecikmelerimiz oluyordu.   AK Parti Grup Başkan Vekili Bülent Bey de bu konularda destek oluyordu. Ona da Teşekkür ettim ve yine teşekkür ederim. Çünkü Müteahhidimiz yapıyordu iştikakı sonra geliyordu.  Bu durumda Ankara’da tıkanma olduğu zaman destek istiyorduk.  Kazasız belasız bu işimizi de tamamlamış olduk.  Bu işle ilgilenen herkese teşekkür ediyorum Özellikle Handan Hanıma, Belediye Başkan Yardımcımız Çünkü onunla beraber Ankara’ya çok gittik” dedi. 
HERKESİ KENDİNİZ GİBİ ZANNETMEYİN
Gökhan, gündem konuşmasında İl Genel Meclisi Başkanı Nejat Önder’in ÇAKAB Meclisi sonrası Sokak hayvanlarına yönelik yaptığı öneriye ve daha sonra yaptığı basın açıklamasındaki ‘Aldatma’ sözlerini hatırlatarak  ‘Kimse herkesi kendisi gibi zannetmesin’ diyerek “Geçen gün bizim ÇAKAB’ın meclisi vardı.  Mecliste üye olan arkadaşlarımız da vardı.  Meclis bittikten sonra İl Genel Meclisi Başkanı söz aldı  ve dedi ki ‘Öneriyorum tüzüğümüzde değişiklik yapılsın  Kepez, Çanakkale, Lapseki, Çardak, Umurbey Belediyeleri  ÇAKAB’ın tüzüklerinde değişiklik yapsınlar   ve ayıracakları bütçelerle  sokak hayvanları için bir hastane ve rehabilitasyon merkezi  ve kompleks tesisi kurulsun. İl Özel İdaresi Katı Atık Birliği üyesi  5 belediyemizden payımıza düşen maddi katkıyı sağlamak üzere İl Genel Meclisinde Oy çokluğu ile alınan kararı toplantıda ilettim.  Belediye Başkanları ve Meclis üyelerinin konuşmalarından anladığım.  Yasal bütünlüklerinden kaçarak topu taca attıklarına üzülerek şahit oldum’ böyle bir basın açıklaması var.  Bir kere üslup son derece kaba.   Ben üzerime alınayım ama  Belediye Başkanları topu taca atmaz.  Neden? Çünkü önemli bir konu.  Bu davranışından hatta biraz daha ileri gidiyor ve diyor ki ‘seçimde hayvan hakları için yapma sözü verip seçim kitapçıklarında dahi yazarak  seçim kazanma yatırımı olarak kullanmaları  sokak hayvanlarını hatırlayarak yıllar önce halkı aldatmadıklarını dilerim’ diyor.  Ben 20 yıldır Belediye Başkanlığı yapıyorum ve hiçbir aşamada halkı aldatmadım.  Aldatamam, Çünkü halk benim aldatmayacağımı bildiği için seçti. Herkesi kendisi bibi zannetmemeli hiç kimse.  Biz kimseyi aldatıyor muyuz?  Ne dediysek yapıyoruz.  Biz projemizi yapıyoruz ve bunun için de çaba gösteriyoruz” dedi.
BARINAK SORUNU KATI ATIK BİRLİKLERİNİ ÜZERİNE YÜKLENEMEZ
İl Genel Meclisi tarafından alınan Hayvan Barınağı ilgili karara da değerlendiren Gökhan “Peki bahsettiği konu ne? İl Özel İdaresi karar almış meclisinde ve diyor ki ‘Üyesi olduğu Katı atık birliklerinin tüzük düzenlenmesine gitmesi ve hayvan hakları koruma il ilgili hükümler kapsamında sahipsiz hayvanlar için geçici bakım, kısırlaştırma hizmetlerinin sağlanması ve sahipsiz hayvanların ekolojisine uygun yaşam alanlarının yapılması halinde Çanakkale İl Özel İdaresi yetki dahilinde payına düşen katkıyı sağlamasına’ demiş. Yani demiş ki Katı atık birlikleri böyle bir karar alırsa biz de buna katkı sağlamaya hazırız.  Bu noktada dağıtım olarak da ÇAKAB, BİÇAY, Troas Bölgesi ve Gelibolu yarımadasındaki 4 birliğe dağıtım gerçekleştirilmiş. Ama ne hikmetse ÇAKAB’a gelen bir dağıtım olmamış.  Ama gidenler var. Mesela Troas Bölgesi, biz katılım paylarımızı arttıralım binde 2 oranını  binde 10’a çıkaralım ‘birliğin amacı konusunda geçici hayvan  bakım evleri ve tesisleri yapmak, yaptırmak, bu tesisleri işletmek, işlettirmek’ diye bir madde koymuş Troas Bölgesi. Kim Troas? Bayramiç, Ayvacık ve Ezine. BİÇAY da karar almış.  Gelibolu’da ses seda yok bize de tebligat yok.  Tebligat olsaydı ne olurdu? Tebligat da olsaydı bir şey olmazdı.  Bu şekli ile Hayvanları barındırma ve rehabilite etme şekli olamaz. Çünkü ÇAKAB ve birlikler katı atık birlikleridir.  Bu birliklerin üzerine böyle bir yük yüklenemez.  Kim bu birliğin başkanı olacak? Bütün bu organizasyonu kim düzenleyecek?. Ne yapmak gerekiyor? Tesadüfen  gördüm. Çorum İli sahipsiz sokak hayvanları koruma birliği  kurulmasına ilişkin Cumhurbakanlığı  kararı resmi gazetede yayınlanmıştır.  Birlik Çorum merkezle birlikte İlçe  ve köylerde tük sokak hayvanlarına yönelik  planlı olarak tek elden yürütecek.  Zaten bu işlerin tek elden yürümesi lazım. Artı Orman’ın bu işe alan tahsis etmesi lazım.  Zaten buradaki Doğa Koruma da sıkıntıda, doğru düzgün alan alamıyor. Çorumdaki birliğin başkanına da Vali seçilmiş ve demiş ki ‘kısa sürede işe başlayarak Osmancık’ta, İskilip’te  ve Sungurlu’da dört adet barınak kuracağız’ diyor sayın vali. Doğru olan da budur. Ve Biz de bunu savunuyoruz.  Bizim bunu Katı Atık kanalları ile yapmamız söz konusu olamaz.  Dolayısı ile bu İl Genel Başkanı olayı takip etmeden, bilmeden sırf  söylemiş olmak için, yarın da basına saçma sapan beyanatta bulunmak için böyle bir çıkış yaptı. Ben gene işimi yapıp barınağımı yapıyorum. Ama derlerse ki gel beraberce bu işi başka bir birlik içerisinde yapalım  derlerse buna katılıyorum. Orman da aşağı yukarı  100 dönüm bir alan tahsis eder  yada katı atıkların olduğu her üç bölgeye bir yer tahsisi olursa  barınaklarda onlara bir yer tahsisinde bulunur ve bu şekilde  en azından Bakanlığın da desteği ile işlerin yürütülmesi lazım.  Her şeyden önce ÇAKAB’ın böyle bir kadrosu yok.  Emri vaki ile olmaz bu işler  ciddiyet lazım.  Bu dilek ve temennilerde söylenecek bir şey değil. Önerge diyor  önerge öyle verilmez. Önerge verirsin  tartışılır. Çünkü benden başka 4 tane belediye Başkanı var, belediye meclis üyeleri ver,  o meclisi biz yok mu sayacağız?” dedi.
ÖĞRENCİ YEMEĞENE  ‘HAYIR’ DENDİ
İYİ Parti Belediye Meclisi Grup Başkan Vekili Burak Kunt  aralık ayı meclis toplantısının değerlendirme bölümünde Partisinin Öğrencilere yönelik hayata geçirildiği projeyi anlatarak “ Bir seneden uzun bir zaman önce  İYİ Parti olarak Rüzgar Gölü dediğimiz bir projemiz açıklandı.  Rüzgar Gölü projemiz,  devlet okulunda okuyan öğrencilerimize ücretsiz sabah kahvaltısı ve ücretsiz  öğre yemeği verilerek, eğitimde eşitliğin sağlanması ve  derin yoksulluğun önüne geçilmesi amaçlanmaktaydı.  Projemize elbette her muhalefet partisi olarak iktidara gelerek yapacağımızı milletimize sunduk.  Ancak çocuklarımızın aç, anne ve babaların mahcup olmasına yüreğimiz el vermez.  Bu sebeple de TBMM’de Millet İttifakı olarak, ittifak ortağımız  Cumhuriyet Halk Partisi ile birlikte  en azından okul çağındaki çocuklarımıza  bir öğünün ücretsiz verilmesi için  önerge verdik.  Dedik ki, siz yapın oyları da siz alın ama çocuklarımız aç kalmasın, analar babalar mahcup olmasın.  Fakat ne yazık ki Cumhur ittifakının oyları ile bu teklifimiz ret edildi.  Memleketin çocuklarına verilecek yemeğe ‘Hayır’ dendi.  İYİ Parti olarak bir sene önce dile getirdiğimiz projemizi  İYİ Partili Demre Belediyemiz pilot bölge olarak uygulamaya başladı.  her şey çok güzel gidiyordu. Aileler mutlu, çocuklar toktu, öğretmenler gururluydu. Fakat ne yazık ki birkaç gün önce İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü , Kaymakamlığın emri ile çocuklarımıza verilen bu hizmeti yasakladı. Olan çocuklara, ailelere, millete oldu” dedi.
SADECE BİR YEMEK PROJESİ DEĞİL
Kunt bu projenin bir yemek projesi olmadığımın da altını çizen  Kunt “Bu proje sadece bir yemekten ibaret değildir.  Maaliyeti 2021 yılı verilerine göre  26 Milyar Lira   Ülke Bütçesinin bugün %2’sinden azı.  Sosyal yardıma ayrılan bütçenin üçte birinden az.  Ülkemizin çoğunun karnının doyurma bedeli bu.  Sadece bir yemek projesi olmayan bu proje çocukları hastalıktan, aileleri mahcubiyetten kurtardı.  Bugün okul öncesi ve okul çağındaki çocuklarımızın %53’ü  mutsuzlar. Gezmeleri, tozmaları, mutlu olmaları gerekirken  mutsuzlukla mücadele ediyorlar.  Bu proje 2,5 milyon çocuğun çeşitli hastalıklardan korunacağı bir proje.  Memleketin  Batısındaki bir çocuğun ile  Doğusundaki bir çocuğun aynı şekilde beslenmesini dolayısı ile eğitimde eşitliğin sağlama şansını mümkün hale getiren bir proje.  1.2 milyon obezite riski taşıyan çocuklarımızın gelecek sağlık problemlerini ortadan kaldıracak çok önemli bir proje. Çocuklarımızın doğru beslenmesi ve öğretim başarısının çok  daha iyi olacağı verilerle tespit ediliyor.  300 bin kişilik ilave bir istihdam sağlanıyor.  Ekonomiyi sağlayacağı ilave ticaret hacmi  tarım gibi sektörler için  mühim. 1.6  milyon kişi yoksulluktan kurtuluyor.  Çocukların yemek derdi düşünülmüyor.  Okula kayıt oranları artıyor.  Küçük esnaftan alınan alımlarla destekleniyor.  Bu proje derin yoksullukla mücadele için olmazsa olmaz bir önem taşımakta” dedi.
ÖĞRENCİLERE BESLENME ÇANTASI VERİLECEK
Çanakkale Belediyesinin öğrencilere yönelik yürüttüğü yemek desteği hakkında bilgiler veren  CHP Belediye Meclisi Üyesi ve Belediye Başkan Yardımcısı Rebiye Ünüver da “Biz de bu konuda Ana okuluna ücretli giden öğrencilerin beslendiğini  biliyoruz. Ancak İlköğretime giden öğrencilerin böyle bir güçlüğün olabileceğini düşünerek  Milli Eğitim Müdürlüğüne bir yazı yazdık ve onlardan geri dönüş bekliyoruz ama  biz bu arada da hazırlıklarımızı yapıyoruz.  Hazırladığımız beslenme çantasında bozulma riski olmayacak  süt, ekmek, peynir , kuruyemiş gibi ürünler barındıracağız. Bu konuda aynı zamanda İYİ Parti  Meclis üyemiz Diyetisyen Didem hanımdan da  yardım aldık.  Hazırladığımız bu paket, eğer Milli Eğitim Müdürlüğümüz olumlu yanıt verirse onların üzerinden değilse de  Bizim her mahallede sosyal yaşam merkezimiz ver olmayan yerlerde de muhtarlıklar üzerinden ihtiyaç sahibi aileleri test edip  ilköğretim 1,2,3 ve 4 sınıflarında okuyan ihtiyaç sahiplerine biz 5 günlük paketi vermiş olacağız. Bunun yanı sıra 500 öğrencimize de yemek veriyoruz” dedi.
ÖĞRENCİLERDEN HEPİMİZ SORUMLUYUZ
Gökhan,  öğrencilere yemek konusunda yaptığı açıklamada  “Ben de önceki yıllarda okulları ziyaret ediyordum.  Seçim için gitmezdim. Amacım şuydu  okul ortamı aynı zamanda Çanakkaleli hemşehrilerimizin  çocuk ve velilerinin bulunduğu bir ortam.  Bu ortamın bir fiziki problemi olabilir yani kanalizasyondur, parktır,  bahçedir  ihtiyacı olabilir. İkincisi malzeme ihtiyacı olabilir  nedir bu, laburatuvar, spor malzemesi kütüphaneye kitap ihtiyacı olabilir. Üçüncüsü ihtiyaç sahibi olan çocuk var mı ki biz onların listesini oluşturarak daha sonra Havranın orda bir alan kiraladık ve yemek verdik. Daha sonra buradan giden vali  bunu tehlikeli gördü ve yasakladı.  Hatta başkana çiçek vermiş müdürü sorguladı.  Ondan sonra benim okullara girmemem konusunda talimat verildi.  Ben de bu sefer dışardan destek olmaya başladım. Yine çocukların yemeğini veriyoruz ama daha önce çok farklı şeyler yapıyorduk.  Mesela elma, mandalina verdik.  Milli Eğitim Müdürlüğünün yetemediği kısımlar vardır.   Ben neden bunu yapıyorum? Orada zamanını geçiren çocuklar, veliler, öğretmenler bizim hemşehrilerimiz.   Ben o insanlar adına her ay Ankara’dan para alıyorum.  Ben onların parkını, yolunu yapıyorsam, önemli zaman dilimini geçirdiği o okulda, o Çocuklara, velilere  destek olmak benim görevim.  Bu çocuklar bizim, bu ülkenin geleceği,  onları beslenmesi sağlıklı eğitim almasından velisi kadar biz de sorumluyuz.  Taşımalı siztemde yemek veriliyor. Ama diğer sistemlerde de çok önemli çünkü o çaresiz çocuklar için yeterli beslenmeleri için verdiğimiz yemek çok önemli. Belediye Tesislerini yenilerken altında açtığımız lokantaya şart koştuk öğrencilere ve sanayideki çıraklara ucuz yemek verilmesi için şat koyduk.  Eskiden de 7 liraya yemek veriliyordu.  Çünkü öğrenciler ekmek arası tavuk yemekten hepsi obez oldu neredeyse” dedi.  
Ogün inal