Pandemi sürecinde kötü giden ekonominin faturasını Çanakkale Belediyesi’ne kesen AK Parti Merkez İlçe Başkanı Yıldıray Ölçek Konkordato Komiseri oldu.

Pandemi nedeniyle insanların işsiz kaldığı, işletmelerin kapatıldığı, esnafın kan ağladığı bir dönemde  ekonomideki kötü gidişat ile ilgili yaptığı açıklamalarda hükümeti değil, yerel yönetimi hedef alan AK Parti Merkez İlçe Başkanı Yıldıray Ölçek, Murat Efe ve Ertuğrul Şahinkaya ile birlikte konkordato komiserliğine soyundu.

Geçtiğimiz hafta yerel bir gazeteye yaptığı açıklamada Çanakkale Belediyesine eleştirilerde bulunan Ölçek, "Pandemi’de evlerinde sıcak yemek yiyemeyen insanlar var. Ekmeğinden, işinden gücünden olan insanlar var. Bunların derdini çözen adam belediye başkanı olmalı. İyi belediyecilik tarzı değil. Belediyeler şirket değildir, şirket gibi yönetilmemesi lazım. İnsan odaklı yönetilmesi lazım. İnsanların ihtiyaçlarını öncelemesi lazım" demişti.
AK Parti Merkez İlçe Başkanlığı tarafından Pandemi döneminde yapılanları da anlatan Ölçek, “Pandemi başlar başlamaz da öncelikle sokağa çıkma yasağı olan tüm 65 yaş üstü büyüklerimizi aradık hatırlarını sorduk. İhtiyaçlarını giderdik, taleplerini aldık. Siyasetçinin asıl malzemesi insan ya biz de doğum günlerinde arıyoruz, soruyoruz. Bir sempati oluşuyor. Yeni yaptığımız üyeleri de bu süreçte tekrar aradık. Partimizle ilgili, devletimizle ilgili ya da bir isteğiniz var mı diye sürekli bir iletişim halindeyiz. Bunu hem sosyal medyada hem basın mensubu arkadaşlarımızla paylaşıyoruz. Görevimizi büyük bir şevkle ve istekle yapmaya devam ediyoruz. Güzel başladı. Önemli olan her şeyin sonunu iyi getirmektir. El birliğiyle Çanakkale yapılması gereken her şeyin en iyisini yapmayı düşünüyoruz. Sonu da iyi olacak inşallah" ifadelerini kullanmış, öte yandan Çanakkale Belediyesi’ni ise eleştirerek, “Pandemi’de evlerinde sıcak yemek yiyemeyen insanlar var. Ekmeğinden, işinden gücünden olan insanlar var. Bunların derdini çözen adam belediye başkanı olmalı. Belediye bırakın normal bir günde, Pandemi’de üzerine düşen görevleri maalesef yerine getirmiyor. Koltuğu korumak için her türlü siyasi yola girerekten bunu kazanç görüyorlar. Vatandaş mutlaka bunun hesabını sormalı. Eğer sen yatağa girdiğinde huzurlu bir şekilde bu gece deprem olmasın, aman bir şey olmasın diye olanı koruyaraktan gidersen zaten sen bunu koruyamazsın. Eğer sen bir gün bir koltuğu korumaya başlarsan o koltuğu er geç mutlaka kaybedersin. Üzerine koymazsan kaybedersin. Dolayısıyla milleti bunu anlatacağız. Otopark sorunu var mı? Çözüldü mü? Mimari sorunlar çözüldü mü? Trafik sorunu çözüldü mü? Pandemi’de belediye hiçbir yerde yok. Evsiz insanlar var. Doğalgazı ödeyemeyen insanlar var. Belediye olarak benim bin tane gayrimenkulüm olmuş, zengin belediye olmuşum, gün gelmiş bunları satmamış paraya çevirmemişim. O insanlar orada aç kalmış, doğalgazını ödeyememiş, evine ekmek girmemiş. Sonra biz zengin belediyeyiz. Hiç taş üzerine taş koymamışın ama benim milyonlarca değerinde gayrimenkulüm olmuş bu neye yarar? Kimseye yaramaz ki. Bu iyi belediyecilik tarzı değil. Belediyeler şirket değildir, şirket gibi yönetilmemesi lazım. İnsan odaklı yönetilmesi lazım. İnsanların ihtiyaçlarını öncelemesi lazım. Geçen Biz belediye meclisine bununla ilgili yetki verdik. Belli bir gayrimenkulü satın nakde çevirin ihtiyaçlarınızı görün dedik. Ama 47 milyon lira para merkezdeki inşaat için boşa harcandı. Şimdi ikinci bir ihaleye çıktı. Oraya yine iller bankasından para gelecek. O inşaatı yapacağız.
Yahu üzerine koymazsak bu iş olmaz ki” diyerek Çanakkale Belediyesi’ni Pandemi sürecinde Çanakkaleli vatandaşlara destek vermemek ile suçlamıştı.

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk’un Pandemiyle birlikte işsizlik ve yoksullukla boğuşan milyonlarca kişiyi görmezden gelerek, "Artık refahı paylaşma aşamasına geçtik” ifadelerinin aksine açıklamalarında çok da pembe tablo çizmeyen AK Parti Merkez İlçe Başkanı Yıldıray Ölçek’in açıklamaları ve Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavir olarak aynı zamanda siyasi bir kimliğe sahip olmasına rağmen konokordato komiseri olarak da isminin geçmesi adeta ,“Aleme verir talkını, kendi yer salkımı” atasözünü hatırlattı.

Konkordato Nedir?
Konkordato, işleri kötüye gittiği için borçlarını ödeyemeyen, bu nedenle de çalışmalarını yürütmesine imkan kalmayan; fakat işlerini düzelterek borçlarını ödeme hedefinde olan kuruluşlar bu amaçla devlete başvuruda bulunur. Bu tür şirketlerin borçları tekrar yapılandırılır. İflas etmesi önlenir ve borçların alacak sahiplerine belli bir vade içinde ödenmesi sağlanır. Bu süreç içinde borçlu ve alacaklı tarafın karşılıklı anlaşması ile borçların tutarında indirim yapılır. Böylece borçlu şirket belirlenen tutarı ödeyerek borcundan kurtulur. Alacaklı şirket ise verilen karar doğrultusunda alacağının bir kısmından feragat ederek kalan parasını kurtarır. Bu durum Konkordato olarak tanımlanır. Yapılan bu işlemler mahkeme kararına bağlanarak hem borçlu hem alacaklı taraf için resmi nitelik kazanır.

Konkordato Komiseri Ne iş Yapar?
Konkordato komiseri görevi yukarıda anlatılan aşamalar gerçekleşirken taraflar arasında gerekli anlaşmaların yapılması ve ticaret mahkemesindeki işlemlerin takip edilmesidir.Konkordato komiserinin sorumlulukları arasında avukatların belirlenmesi, konu ile ilgili bütün dosyaların incelenerek, ilgili firmaya konkordato süresi tanımamasının uygun olup olmadığına dair karar verilmesi de bulunur.

Mine Tarım