Türkiye Cumhuriyeti’nin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ebediyete intikalinin 82. yıl dönümünde Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen törenin ardından Cumhuriyet Halk Partisi ve İYİ Partisi tarafından alternatif çelenk koyma programı gerçekleştirildi. 

Programda bir konuşma yapan İl Yönetim Kurulu Üyesi Hüseyin Çay, “Mustafa Kemal Atatürk’ün aramızdan ayrılışının 82. Yılında 10 Kasım mahzene kapılmanın ötesinde onu anma, düşüncelerini, çabalarını, amaçlarını anlama günüdür. 10 Kasım matem değil, mücadele günüdür” dedi.

Türkiye Cumhuriyeti’nin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk vefatının 82. yıl dönümünde Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen törende saygı, minnet ve özlemle anıldı. Meydanda Cumhuriyet Halk Partisi ve İYİ Parti alternatif bir program gerçekleştirerek çelenk sunma töreni gerçekleştirdi. CHP İl Yönetimi tarafından gerçekleştirilen alternatif çelenk koyma programına Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, CHP İl Başkanı Metin Ümit Ural, İYİ Parti İl Başkanı Selahattin Yıldızlar ve partililer, CHP Merkez İlçe Başkanı Ali Uyanık, CHP İl Kadın Kolları Başkanı Sibel Erol, partililer ve çok sayıda vatandaş katıldı. Tören CHP ve İyi Parti’nin çelenk sunmasının ardından, 2 dakikalık saygı duruşu ile sürdü.

“Atatürk’ü anlamak onun aydınlık yolunda kararlılıkla yürümektir”
Günün anlamına ilişkin bir açıklama yapan  İl Yönetim Kurulu Üyesi Hüseyin Çay, “Mustafa Kemal Atatürk’ün aramızdan ayrılışının 82. Yılında, mahzene kapılmanın ötesinde onu anma, düşüncelerini, çabalarını, amaçlarını anlama günüdür.  Bugün Atatürk’ü anlamak,  ulusun bölünmez bütünlüğüne, üniter yapıya sahip çıkmak ve güzel vatanımızı aydınlık yarınlara taşımak demektir.  Atatürk’ü anlamak, onun aydınlık yolunda kararlılıkla yürümek, onun fikirlerini yaşatmak, kurduğu Cumhuriyete, değerlerine, demokrasiye tam bağımsızlığa, insan hak ve özgürlüklerine sahip çıkmak demektir.  Atatürk, milli kurtuluşumuzdur, emperyalizme karşı isyan bayrağımızdır. Ülkemizde asker, sivil, aydın türlerin geleceğini yansıtan antiemperyalist ve anti feodalist bir tavır alıştır.  Bugün Atatürk’ün devrimcilik ilkesinin ışığında manevi mirası olan bilim ve aklın ne kadar takipçisi olduğumuzu  sorguladığımız kilit olarak göreceğiz.  Ne yazık ki günümüzde Mustafa Kemal Atatürk’ün en büyük eseri laik, demokratik cumhuriyete, toprak bütünlüğümüze yönelik saldırılar iç karartıcı ve ürkütücü boyuta ulaşmıştır.  Bizler Türkiye’nin bu günkü içler acısı durumu, mevcut düzeni, ülkenin değişmez kaderi karşısında,  ‘Böyle gelmiş böyle gider’ diyenlerden olmayacağız ve bu düzene seyircisiz kalmayacağız.  Ülkemizde bu alternatifi seçenler var ise açık bir ihanet içinde olanlardır. Bu durum tıpkı 1919’daki Kukla İstanbul Hükümetini destekleyenler gibi açık ve bilinçli bir şekilde vatana ihanet içinde olup Türkiye’nin zenginliklerini emperyalistlere peşkeş çekilmesini bizzat organize edenler grubudur.  Bunlar açıkça 1970’lerin dünyasında bir ulusun bağımsız olarak yaşayabileceğini inkar eden   vatan, millet meftunlarından yoksun, ulusal kişiliklerini yitirmiş kozmopolit kişilerdir. Ülkenin içinde bulunduğu durumdan gerçekten üzüntü duyan,  kalbinde vatan sevgisi sönmemiş, kendi esenliğini vatanın esenliği üstünde tutanlar olarak bizler,  ülkenin kurtuluşunu, mevcut sosyal ve ekonomik gücünü geliştirmek için mücadele edeceğiz.  Bu nedenle 10 Kasımların matem günü değil, mücadele günü olduğunu unutmayacağız” dedi.
Günün anlam ve önemini belirten konuşmanın yapılmasının ardından partililerin Atatürk büstüne çiçek bırakmasının ardından tören sona erdi.

Hasan Sami Er