Resmi makamlarca verilmiş bir izni olmayan yabancı uyruklulara evini kiralayan mülk sahiplerine kişi başına bin TL idari para cezası uygulanması gündemde. AK Parti tarafından Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne verilen yeni torba yasa teklifinde,  elinde belgesi olmayan kaçak göçmenlere ev kiralayanlara ceza kesilecek.

Suriyeli ve Afgan sayısının giderek yükseldiği kent merkezinde faaliyet gösteren emlakçılar ise, göçmenlere oturma izni olsa dahi ev kiralamıyor.  Kiralama yapan ailenin dışında, birçok kişinin aynı evde kaldığını ifade eden emlakçılar, daireleri harap halde bıraktıklarını, kirayı zamanında ödemediklerini de dile getirerek, “Oturma izni olan bir aileye ev kiralıyoruz, sonra bir bakıyoruz ki aynı evde başka aileler de var. Kiraladıkları daireden çıktıkları zaman, daire harap edilmiş halde ev sahiplerine kalıyor. Ev sahipleri zaten genellikle seçici oluyor, göçmenler konusunda daha da seçiciler” şeklinde yorumda bulundular.

Düzensiz göçle mücadelede daha verimli sonuçlar alınabilmesi için Türkiye'ye giriş yapan ve resmi olarak herhangi bir izni bulunmayan yabancı uyruklulara gayrimenkullerini kiralayanlara yönelik cezai yaptırım geliyor.
Kent merkezinde faaliyet gösteren emlakçılar oturma izni olsa dahi göçmenlerin kiralık ev taleplerine cevap vermediklerini ifade ederek, genel olarak, “Oturma izni olan bir aileye ev kiralıyoruz, sonra bir bakıyoruz ki aynı evde başka aileler de var.  Kiraladıkları daireden çıktıkları zaman, daire harap edilmiş halde ev sahiplerine kalıyor. Ev sahipleri genellikle seçici oluyor, göçmenler konusunda daha da seçiciler” şeklinde yorumda bulundular.

Yaşar Mendilci, “Genel olarak kent içerisindeki tüm emlakçılarda olduğu gibi ben de göçmenlere ev kiralama konusunda tedirginlik yaşıyorum, kiralama yapmıyorum.  Gelenlerin kim olduğunu tanımıyoruz. Ellerinde bir oturma izni olsa dahi, ne kadar süre Çanakkale’de kalacaklar, gerçekten ne amaçla geldiler, kirayı ödeyecekler mi ya da ödeyebilecekler mi şeklinde soru işaretlerimiz oluyor. Geçmiş dönemlerde kiraladığımız da oldu ama iki üç kişilik bir aileye ev kiralıyoruz, bir ay sonra bir duyuyoruz ki dairede on kişi kalıyor.  Evden çıkarken de evi harap etmiş oluyorlar.4000 Suriyelinin, devlet tarafından Çanakkale’ye yerleştirildiğini duyduk ama genelde bizden ev talep eden bekâr erkekler oluyor. Çalışmak üzere Çanakkale’ye geldiklerini ifade ediyorlar.  Ev sahipleri genel olarak zaten seçici davranıyor.  Biz o yüzden ev sahibine teklifi dahi götürmüyorum” dedi.

Vedat Tutan, “Bize gelen göçmenlere biz öncelikle Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası soruyoruz.  Bazen oturma izinlerini gösteriyorlar ve ev talep ediyorlar.  Güvenemediğim için, ev sahibini mağdur etmemek adına,  oturma izinleri olsa da talebe cevap veremiyorum.   Çok gelen oluyor.  Ben hiçbir yabancı uyrukluya, güvensizlik nedeni ile kiralama yapmıyorum.  Şunun örneğini de çok yaşadık. Bir aileye kiralama yapıyoruz, arkasından aynı eve üç aile daha geliyor. Biz bu insanların ne amaçla geldiklerini, ne iş yaptıklarını da bilemiyoruz. Oturdukları semtlerde kavga çıkardıkları da oluyor. Bu da bölgenin değerini düşürüyor” dedi.

 Cemal Ergen, “Biz Çanakkale içinde çalıştığımız insanlara mahcup olmamak adına kiralama yapmıyoruz. Çünkü bir aileye kiraya veriyorsunuz, ertesi hafta başka aile daha gelip yanlarına misafir diye yerleşiyor.  Bu riskin altına oturma izinleri olsa da girme şansımız yok. Ayrıca oturdukları daireleri çok kötü kullanıyorlar.  Biz zaten kendi çevremiz ile çalışıyoruz, kimseye mahcup olmak istemeyiz” dedi.

Ahmet Günay, “Eğer oturma izinleri varsa,  ailede çalışan biri varsa, gelir sabitse ben kiralama yapıyorum. Oturma izni yoksa kesinlikle kabul etmiyorum. Şu ana kadar göçmelere verdiğim kiralık evlerde ben bir sorun yaşamadım. Onların da haline üzülüyorum. Keşke kendi ülkelerine geri dönme şansları olsa. Tabii bekar göçmenlere de kiralama yapmıyoruz” dedi.

Simay Akarsu, “2018 yılı başlarında Tekzen bölgesinde olan daireler, kentliler tarafından kiralık amaçlı tercih edilmeyince, ev sahipleri, kredilerini ödemek amacı ile göçmenlere ev kiralama konusunda daha esnek davranıyorlardı. Ancak orada kentli nüfus artış gösterince o da kalmadı. İşin kötü yanı bazen erasmus programı ile gelen öğrenciler ev kiralamak istiyor, ev sahipleri göçmen olmadıkları konusunda ikna olamıyor. Kurunun yanında, yaş da yanıyor yani. Genel olarak kira ödemedikleri, eve iyi bakmadıkları ve kalabalık oldukları için ev sahipleri tercih etmiyor” dedi.

Dilek Akşen