.


Memlekette hiçbir şeye şaşırmamaya başladım artık.
.
Adamın birinin yolda otomobili bozulmuş, dağ başında ortada kalmış.
Açmış motor kapağını, arızanın nerede olduğunu anlamaya çalışıyorken, birdenbire arkasından bir ses gelmiş:
-“Platine bak meme yapmıştır!”
Dönmüş bakmış ki bir eşek…
Başka da kimseler yok, afallamış tabi…
Şaşkın şaşkın bakarken eşek tekrarlamış:
-“Aptal aptal suratıma bakacağına, platine bak diyorum sana, meme yapmıştır.”
Adam bir eşeğin konuşabileceğine akıl erdiremediğinden dehşete düşmüş ve kaçmaya başlamış...
Deliler gibi koşarken köylünün biri yolunu kesmiş:
-“Hayrola hemşerim, peşine ayı mı düştü?”
-“Ne ayısı yahu arabam bozuldu...”
-“Eeee?”
-“Bir eşek gelip konuştu.”
-“Ne dedi?”
-“Arıza platindendir, platin meme yapmıştır, dedi.”
Köylü başını sallayarak:
-“Dinleme sen onun lafını... O, otomobil motorundan değil, traktör motorundan anlar! Ukalalık yapmış!”
 
***
Ekonomi bakanımızın dediklerine bakarsak ülke olarak dünyanın en iyi ekonomisi bizde.
.
Adamın biri, köyden panayıra satmak için bir inek götürmüş.
Uzun süre bağırmış, çağırmış ancak ineği satamamış.
Arkadaşının verdiği akılla bir tellala vermiş...
Tellal ineğin yularından tutmuş, başlamış pazarı dolaşmaya.
Hem dolaşıyor, hem bağırıyormuş:
-“Bu inek soyludur, bu inek boyludur, cinstir, altmış okka süt verir, altı aylık gebedir!...”
Köylü tellalın yanına yanaşmış, kulağına eğilmiş:
-“Bana bak! Dediklerin doğruysa, ben bu ineği satmaktan vazgeçtim...”
 
***
Şu Putin’in neden sürekli bizimle ilgilendiğini anlamıştım.
.
İki kadın başbaşa vermiş konuşuyorlar. Bir tanesi:
-“Çok üzülüyorum. Kocamın benimle sırf param için evlenmiş olduğunu artık iyice anladım.”
Öteki teselli etmiş:
-“Ne diyorsun? Demek göründüğü kadar aptal değilmiş!”
 
***
Bu ülkede önce politikacılara sonra da gazetelere güvenmeyeceksiniz…
.
Üç soyguncu bankayı soyduktan sonra kaçıp ormanda buluşmuşlar.
Birincisi:
-“Şu paralan sayalım” demiş.
İkincisi:
-“Boşver yahu, nasıl olsa yarın gazeteler yazar, öğreniriz” diye itiraz etmiş.
Üçüncüsü yerinden fırlamış:
-“Deli misiniz yahu, yarın her gazete ayrı ayrı şeyler yazar, birbirimize gireriz...”
 
***
 
İktidar partisini istemeyenlere gelsin bu fıkra.
.
Halkı, valinin elinden kurtulmak için padişaha haber yollamışlar:
-“Aman padişahım, bizi bu adamın elinden kurtar, hepimizi soyup soğana çevirdi, rüşvetinden el aman, gözü doymuyor...”
Haber İstanbul'a gidinceye kadar vali tarafından duyulmuş ve şehrin ileri gelenleri vali konağına davet edilmiş...
Herkes telaş içinde “Yine ne isteyecek?” diye konağa gelmiş, ama korktukları başlarına gelmemiş.
Vali herkese ikram üzerine ikram, iltifat üzerine iltifat etmiş, sonra sofraya oturmuşlar, yemişler içmişler, kahveler gelince vali uşaklarına emretmiş:
-“Şu sandığı getirin...”
Sandık gelmiş, kapağı açılmış, içi altın, gümüş, pırlanta gibi değerli şeylerle dolu.
Vali sandığı işaret ederek:
-“Bakın ağalar, beyler! Şu sandığın dolmasına bir karış kaldı. Sandık doldu mu benim işim tamam! Ama ben gidersem yerime gelecek olan vali boş sandıkla gelecek, haberiniz olsun, benden söylemesi!”