Geçen hafta üniversite yerleştirme sonuçları açıklandı.


Geçen hafta üniversite yerleştirme sonuçları açıklandı. Yüz binlerce gencimiz ve bir o kadar anne baba tercih yapacaklar. Maşallah anne ve babalar gençlerimizden çok daha heyecanlılar. Daha fazla araştırıyorlar.
Tercihte bilinç yükseldikçe, üniversitelerde boş kontenjanlar sürekli artıyor. Memleketin ihtiyacına ve istihdama uygun olmayan bölümlerin birçoğu boş kalıyor. Başta vakıf üniversiteleri olmak üzere, devlet üniversitelerinin bazı bölümleri, aslında bağıran kontenjan açıklarını görmek istemiyorlar. Önemli sayılabilecek, bazı bölümlerin kapanmasına yol açabilecek boş kontenjanlar ortaya çıkıyor artık.
Memlekette tercih almayıp, kapanan bölümler hızla artarken, bazı ülkelerde geleceğin mesleklerine yönelik yatırımlar çığ gibi büyüyor.
Tercihlerden önce, ülkenin önde gelen üniversitelerinden Hacettepe, ODTÜ, İTÜ, Boğaziçi gibi üniversiteler başta olmak üzere, özel üniversitelerin hemen tamamı reklam veriyor. Vakıf üniversiteleri gazetelere tam sayfa ilan veriyor. Bunun yanında, vakıf üniversiteleri baraj puanlarını en alta indiriyorlar. Çoğuna da burs vaat ediyorlar.
Geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi kontenjanların bir kısmı yine boş kalacak. Bu nedenle reklamlar daha ağırlıklı görünmeye başladı.
Geçtiğimiz yıllarda en büyük boş kontenjanlar Fen Edebiyat Fakültelerinin Fizik, Kimya, Biyoloji ve Matematik gibi bölümleri ile Ziraat Fakültelerinin Tarım Makineleri ve Tarımsal Yapılar ve Sulama bölümlerinde ortaya çıktı. Bu bölümlerin önemli bir kısmı artık öğrenci almıyor. Özellikle doğudaki üniversitelerde bazı bölümlere yerleşen aday hiç yok. Her ile bir üniversite hesabı, çok sayıda bölüm açılması, üniversite kapısına dayanan genç sayısını azaltacak gibi görünmüyor.
Eylülün ilk haftasında yapılacak kayıtlardan sonra açık kontenjanların artması kaçınılmaz görünüyor. Tercih almada sorun yaşayan fakülte ve yüksekokullar isimlerini değiştirmek suretiyle eğitime devam etmek istiyor bazı üniversiteler ama çok kısa süre sonra onlar da boş kalıyor.  
İki milyondan fazla adayın katıldığı, adeta yarıştığı bir sınavın sonunda, tercih yapabilecek aday sayısının, kontenjanların gerisinde kalması çok garip. Bu durum eğitim sistemine yapılan sürekli müdahalelerden kaynaklanıyor. Hiçbir sistem meyvesini verinceye kadar yaşamıyor. Neticede hiçbir soruya doğru cevap veremeyen aday sayısı her sene bir önceki yılın rekorunu kırıyor.
Devlet üniversitelerinde ortaya çıkan kontenjan açıklarını, bölge bölge tasnif ederek yorumlamak, ülke gençliğinin önceliklerinin hangi alanlar olduğunu net bir şekilde ortaya çıkarmaktadır. Dolayısıyla mevcut yapılanmaların gözden geçirilmesi ve üniversitelerin yeniden stratejik plan hazırlaması gerekmektedir.
Tercihlerde dikkati çeken önemli noktalardan biri de, imalat ve üretimden ziyade hizmet sektörlerine hitap eden bölümlerin kontenjanlarını doldurmaları ve kontenjanlarını yüksek puandan kapatmalarıdır. Bir yerde gençler, haklı olarak geleceği olan, evrensel anlamda geçerli olan alanlara yönelmektedirler. 
Üniversitelerin web sayfalarında bir şeyler aramak mümkün değil. Beni seç diye bağıran reklamlardan geçilmiyor. Sanki küçük dağları onlar yaratmış.