.

 
Yolları iyileştirmek, arabaları son model yapmak kazaları ne yazık ki azaltmıyor. Kurallar da geliştirildi. Cezalar caydırıcı düzeylere çekildi ama nafile. Bu bayram da yine onlarca insanımız trafik kazalarında hayatını kaybetti.
Daha bayram tatili bitmeden, bayramın üçüncü ve son günü itibariyle yüzden fazla trafik kazası meydana geldi. Trafik kazalarında altmıştan fazla insanımız hayatını kaybederken, dört yüzden fazla vatandaşımız ise yaralandı.
Bayram gününde dahi bu kadar çok kaza meydana gelmesi ve çok sayıda vatandaşımızın hayatını kaybetmesi son derece düşündürücü bir sonuçtur. İnsanımızın ruh hali kazalarda biraz daha belirginleşmektedir sanki.
Kazaların meydana geliş sebepleri irdelendiğinde çok çarpıcı sonuçlar ortaya çıkmaktadır. Genelde insan kaynaklı kazalarda dikkatsizlik başta olmak üzere çok sayıda ihmal kazalara neden olmaktadır.
Kazaların en önemli sebebi olarak hız körlüğü gösterilmektedir. Direksiyon hâkimiyetinin kaybolduğu hız limitlerinin aşılması durumlarında, hız körlüğü adı verilen sorun ortaya çıkmaktadır. Takip mesafesinin de ihlal edildiği, aşırı hız yapılan durumlarda araç kontrolü güçleşmekte, istenilen mesafede durmak imkânsız hale gelmektedir. Yollarda belirtilen hız limitleri açık hava ve sakin trafik seyri için geçerlidir. Oysa trafiğin yoğunlaştığı, havanın yağışlı olduğu durumlarda hız limitleri daha da düşük olmalıdır. Altmıştan fazla insanımızın can verdiği kazaların sebepleri yine çok bilindik; araca arkadan çarpma, aşırı hız, hatalı sollama, ani direksiyon kırma, aşırı yorgunluk, yayanın karşıdan karşıya geçmek istemesi, ‘U dönüşü’ yapan araca çarpma, ana yola dikkatsizce ve kontrolsüz çıkma ve başka aracın sıkıştırması. Bunların hepsinde insan hatası açıkça ortaya çıkıyor.
İnsanın direksiyon hâkimiyetini kaybetmesinin başında dikkatsizlik geliyor. Dikkatsizlik ve kuralları ihlal etme, bütünüyle insanın yetişmişliği ve kuralların birebir uygulanmasındaki yetersizliklerle ilişkili görünüyor. Avrupa’da çalışan vatandaşlarımız binlerce kilometre yapıp Türkiye’ye gelinceye kadar doğru dürüst ceza yemezken, ülkemizde ne yazık ki trafik kurallarını rahatlıkla ihlal edebiliyorlar. Bunun altında trafik kurallarının uygulanmasındaki yetersizlikler geliyor. Son zamanlarda ortalama EDS’li hız kontrolleri işe yaramaya başladı ama sadece belli güzergâhlarda var. Yol üzerindeki köylerin içinden geçerken hızı yavaşlatmak insanımıza ne yazık ki zül gelmektedir. Oysa yerleşim yerlerinde kazaya sebebiyet verecek unsur çok daha fazladır. Gidilecek noktaya beş dakika geciktirecek olan bu uygulamaları eleştirmek veya uygulamaları iptal ettirmeye çalışmak, kazaları artırmaktan öteye gitmez.
Arkadan çarpmalı kazaların başında araç takip mesafesini ihlal etme gelmektedir. Diğer yandan, sürücüler bir an önce varma hırsıyla şerit değiştirerek yol alırken kazaları artırmaktadır.
Yolların iyileştirilmesi kazaları önlemekten uzak görünmektedir. Kazaları önlemede, sürücülerin iyileştirilmesi, kurallara uyum ve sürüş hâkimiyetinin geliştirilmesi daha öncelikli olmalıdır. Ehliyeti bakkaldan almıyoruz. Üstelik aracı ehliyet kullanmıyor değil mi?