.

 
İki gün önce, 20 Mayıs günü ‘Dünya Arı Günü’ idi. Yeni bir gün olduğu için çok fazla etkinlik olmadı ama bundan sonra daha güçlü etkinliklerle kutlanacaktır artık.
Uluslararası günler, halkı ilgili konularda eğitmek, siyasi sorunları ve küresel sorunları ele almak için kaynakları harekete geçirmek ve insanlığın kazanımlarını kutlamak ve pekiştirmek için bir fırsat olarak kabul edilmektedir. Uluslararası günlerin varlığı Birleşmiş Milletlerin kurulmasından öncesine dayanmaktadır. Ancak BM kurulduktan sonra da mevcut uluslararası günleri benimsemiştir.
Arılar ve kelebekler, yarasalar ve sinek kuşları gibi dünya ekosistemi içerisinde önemli bir görevi icra eden, bitkilerin neslini sürdürmesinde önemli rol oynayan tozlayıcılar, artan çevre kirliliği nedeniyle tehdit altında bulunmaktadır. Tozlayıcılar içerisinde arılar en güçlü gurubu oluşturmaktadır ve arıların varlığının korunması hayati önem taşımaktadır.
Tozlayıcılar meyve ve tohum tutumunu gerçekleştirerek sadece gıda güvenliğine doğrudan katkıda bulunmakla kalmamakta, aynı zamanda Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerinin temel taşı olan biyoçeşitliliğin korunmasında anahtar rol oynamaktadır.
Eşek arısı gibi istilacı böcekler, tarımsal üretimde kullanılan böcek ilaçları, arazi kullanımındaki değişiklikler, konvansiyonel tarım uygulamaları, tekdüze üretim sistemleri arı nüfusunu süratle azaltmaktadır.
Tozlayıcıların önemi, karşılaştıkları tehditler ve sürdürülebilir kalkınmaya katkılarıyla ilgili farkındalık yaratmak amacıyla Birleşmiş Milletler 20 Mayıs'ı Dünya Arı Günü olarak belirlemiştir. Bu gün, ilk defa geçen sene kutlanmıştır.
Dünya arı günü olarak 20 Mayısın seçilmesi oldukça manidardır. 20 Mayıs, 18. yüzyılda Slovenya'da modern arıcılık tekniklerine öncülük eden Anton Jansa'nın doğum gününe denk gelmektedir.
Arıların önemi konusunda farkındalığı arttırmak ve paydaşlar arasında işbirliğini güçlendirmek için, Dünya Gıda Tarım Örgütü FAO ve Slovenya Cumhuriyeti tarafından Dünya Arı Günü belirlenmiş ve kutlamalara öncülük edilmiştir.
Slovenya dünyada en temiz ekosistemlere sahip coğrafyalardan biri. Geniş ıhlamur ormanlarıyla kaplı küçük bir ülke. Her yerde arı kovanı var. Arının bütün ürünlerini kullanıyorlar. Arıların uzun süredir azalışına dikkat çekmek, arıların dünya üzerinde gerçekleştirdikleri yararlara dikkat çekmek için güzel bir iş gerçekleştirmişler.
Arıların en fazla zarar gördüğü alanlar, ne yazık ki tarımsal üretim alanları. Hemen bütün tarım ilaçlarından zarar görüyorlar.
Dünya arı günü vesilesiyle bundan sonra yapılacak etkinliklerin temelini, arı varlığının sürdürülmesi ve güçlendirilmesi odaklı olması beklenmektedir. Özellikle gıda güvenliğinin tesis edilmesinde arıların oynadığı rol ürettikleri bal, polen, arı sütü gibi ürünlerden onlarca kez daha fazla görünüyor. O halde geriye arıları yaşatmak ve yaşam alanlarını genişletmek kalıyor değil mi?