.

 
Gerek insan ve hayvan sağlığında, gerekse bitki sağlığında ilaç kullanımı her geçen gün daha da artıyor. Artan sentetik kimyasal kullanımı, aslında çözüm olmadığı gibi, yeni sentetik kimyasal kullanımını destekliyor.
Sektörün aktörleri adeta canlı ne varsa hepsini kendine bağımlı hale getiriyor. Sağlığın sürdürülebilirliği yine kimyasallara dayanan bir kısır döngü içerisinde canlı yaşamını da bir yandan tehdit etmeye devam ediyor.
Bir yandan kimyasallarla zehirlenen yaşam ortamı ve gıda kaynakları nedeniyle sağlığı kötüye giden canlıları sağlığına kavuşturmak için yine kimyasala ihtiyaç duyuluyor. Aynı sektörün geliştirdiği sentetik kimyasallar hem zehirliyor, hem tedavi ediyor.
İstatistiklere göre Türkiye'de son 4 yılda tarım ilaçları kullanımı yüzde 29 artmış görünüyor. Bu istatistikler ruhsatlı ilaç kullanımı üzerinden tutulan istatistikler. Ruhsatsızlar da ilave edilirse çok daha fazla arttığı ortaya çıkar.
Dünya Gıda Tarım Örgütü FAO verilerine göre Türkiye’de tarımsal mücadele amacıyla kullanılan ilaç miktarı % 29 artarak, dekara 200 gramı aşmış durumda.
Ruhsatlı iilaç kullanımı bir yana merdiven altı üretilen, kaçak yollarla getirilen ruhsatsız ilaçların kullanımı da sürekli artıyor ve tarım arazilerinin verimliliğine, canlı yaşamına, yeraltı sularına büyük zarar veriyor.
Bilinçsiz ve ruhsatsız ilaç kullanımının önüne geçmek için Tarım ve Orman Bakanlığı Karekod kullanımını zorunlu hale getirdi. Resmi Gazetede yayınlanan yönetmeliğe göre bütün ilaçların üzerinde karekod bulunacak ve hangi ilacın kim tarafından alındığı ve nerede kullanıldığı takip edilecek. Bu şekilde tavsiye dışı ilaç kullanımın önüne geçilmesi ve gıda güvenliğinin sağlanması hedefleniyor.
FAO istatistiklerine göre dünyada 1 dekarlık ekili alan için en çok tarım ilacının kullanıldığı ülke 3.2 kilogram ile Bahamalar olurken, Kosta Rika ve Barbados adaları 1.8 kilogram ile ikinci ve üçüncü sırayı alıyorlar. Aynı istatistiklere göre en az tarım ilacı kullanılan ülkeler ise Nijer, Tanzanya ve Fildişi Sahilleri olmuş.
Türkiye, ilaç kullanımı yönünden Japonya, AB ve Kuzey Amerika ülkelerine göre temiz sayılır. Bununla birlikte, son dört yılda ilaç kullanımının % 30 gibi aşırı artışı endişe verici düzeylerdedir.
Yabancı otlarla, hastalık ve zararlılarla mücadele her geçen yıl daha zor hale gelmektedir. Bunun temelinde, mücadele edilen zararlılara karşı kullanılan ilaçlara karşı dayanıklı nesillerin ortaya çıkması yatmaktadır. Bu nedenle mücadelede kimyasal mücadelenin en son başvurulacak tedbir haline getirilmesi gerekiyor.
Öncelikle teknik önlemler alınmalı, yetmediğinde biyo-teknik yöntemler uygulanmalı, son çare olarak kimyasal mücadeleye başvurulmalıdır. Aksi takdirde mücadelesi imkânsız canavarlar ortaya çıkmaya başlamıştır. Daha yüksek dozlarca ölmeyen zararlılar ortaya çıkmaktadır. Haliyle dünya zehirli bir çorbaya dönmektedir.
Uzmanlar Hollanda’da tarım arazilerinin kenarlarındaki hendeklerde biriken suyun böcek öldürmede kullanılabileceğini söylüyor. Türkiye’de de bazı akarsularda toplu balık ölümleri boşuna ortaya çıkmıyor.