Gazetemizin kurucusu İbrahim Abiyi ebedi hayatına uğurlayalı tam beş sene oldu. Zaman ne çabuk geçiyor.

Vefatından bir süre önce verdiği keşkek ziyafeti verdiği akşam görüşebilmiştik. Çakı gibi duruşu, konulara evrensel bakışı, güçlü aklı, yüksek duygusal zekâsıyla anılarımızda olduğu gibi duruyor. Nur içinde yatsın.

Bundan tam 17 sene evveldi. Havza bazlı destekleme modeli konuşuluyordu. Pamuk desteklemelerinde Çanakkale kapsam dışında bırakılmıştı. O zamanlarda az da olsa pamuk ekilişi vardı. Çanakkale’nin destekleme kapsamına alınması için bir şeyler yapılması gerekiyordu. O zamanki Ticaret Borsası Başkanı Kaya Üzen yanımızda ol diye rica etmişti. İbrahim Abi, Salamon Halyo, İlhan Ulus ve Necmi Yıldırım ile birlikte bir rapor hazırlayıp Ankara’ya yola çıkmıştık. İbrahim Abinin ne kadar geniş görüşlü ve meselelere evrensel bir bakışı olduğunu bu yolculukta fark etmiştim.

Meclise gittik. Kanun görüşmeleri vardı. Parmak hesabının yapıldığı bir toplantıda Tarım Bakanıyla görüşmemiz gerekiyordu. Vekilimiz Mehmet Daniş ayağı alçıda olduğu halde, Tarım Bakanı Mehdi Eker’i meclis toplantı salonunun dışına çıkarttı ve 15 dakikada meramımızı anlattık. İbrahim Abi güzel bir konuşma yaptı. Pamuğun 1850’lerden beri bölgede desteklendiğini ve kadim kültürü ve altyapısının olduğunu izah ettik. Bakan Mehdi Eker Genel Müdürü arayarak geleceğimizi bildirdi. Tarımsal Üretim Genel Müdürü ziyaretimizde kıyameti kopardı. Yıllardır havza bazlı destekleme modelini çalıştığını ve deldiğimizi dile getirdi. Neticede, Çanakkale destekleme kapsamına alındı.

Yine bir gün gelebilir misin diye telefon etti. Koşarak gittim. Güzel sohbetleri, insanın dimağını açan fikirleri vardı. İşte Çanakkale Gazetesini kuracaklarını, haftada bir çıkaracaklarını, Çanakkale’de bazı konularda farkındalık yaratmak istediklerini anlattı. Haftada bir yazar mısın diye soruverdi. O zamandır bu zamandır bu köşede bir şeyler paylaşıp duruyoruz. İbrahim Abi sayesinde yazmayı öğrendim. Öğrenmeye devam ediyorum.

İbrahim Abi, Selahattin Abi, Rahmetli Kadir (Gülşen) Abi, Kadir Usta Abi, kadim dostlarıyla sıklıkla bir araya gelirler, beni de çağırırlardı. İbrahim Abi bir espriler yapardı ki, gülmekten karnımıza ağrı girerdi. İnsan kendisiyle bu kadar barışık olur. Ekonomi konuşulur, siyaset konuşulur ama en güzeli eski Çanakkale konuşulurdu. Hafızaları bu kadar güçlü dostlardan Çanakkale’yi, Çanakkale’nin tarihini dinlemek büyük keyif verirdi.

Vefatından bir yıl önce 2017 senesinde zeytinler çok iyiydi. Yine tam bu zamanlarda, yeni zeytinliğinden topladığı zeytinleri sıktırmış, ekmek almış, yeni tuzladığı zeytinlerden de alıp gelmişti Türkmen’in Kahveye. Belediye Başkanımız başta olmak üzere onlarca kadim dost hep birlikte yedik. Soğuk bir hava vardı ama ortamın sıcaklığı sayesinde kimse üşümedi.

İbrahim Abiyi mahşeri bir kalabalıkla doğup büyüdüğü köyde ebediyete uğurlamıştık. Belediye başkanları, milletvekilleri, siyasi partilerin il ve ilçe başkanları, muhtarlar, birlik başkanları, oda başkanları, sevgili dostları hepsi bir araya gelmişlerdi. İbrahim Abi, sağlığında olduğu gibi herkesi bir araya getirmişti. Allah ebediyen O’ndan razı olsun. Eserleri, gülen yüzü, bakımlı nezih duruşu, pozitif bakışlarıyla hep aramızda olacak.