Dünyada ve ülkemizde gıda kayıplarının azaltılması için önemli çabalar sarf ediliyor.

Çok değişik hesaplar yapılıyor. Dünyada üretilen toplam gıda, Amerikalıların diyetiyle tüketilirse ancak iki buçuk milyar insanı besliyor. Afrikalılar gibi tüketilirse 20 milyar insanı besliyor.
Esas itibariyle üretilen gıdanın %40’ı zayi oluyor ve bunun önüne geçilmesi gerekiyor. Halen üretilen gıda ürünlerinin %20’si hasat, harman ve depolamada kaybediliyor. Geri kalanının yarısı mutfak artıkları olarak çöpe giderken, geri kalanı aşırı yemek suretiyle kanalizasyona gidiyor. Dünya Gıda Tarım Örgütü gıda kayıplarının azaltılması için sürekli uyarılarda bulunuyor.
Bilim adamları, önce içeriğini analiz ederek ve bu bulgulara dayanarak, sürdürülebilir yakıtlar, biyogaz ve elektrikten yararlı kimyasallar ve organik gübreye kadar çeşitli üretim fırsatları önererek, gıda işleme atıklarının değerlendirilmesi için önemli çalışmalara imza atıyorlar.
Patates kabukları, kızarmış hamur parçacıkları, peynir altı suyu ve düzenli olarak çöplüklere giden diğer endüstriyel gıda işleme atıkları için tekrar kullanım alanları ortaya çıkıyor. Atıklar ekonomiye kazandırılırken sera gazı emisyonları da azaltılıyor.
Araştırmacılar, ABD’nin Ohio eyaletinde bulunan büyük gıda işleme şirketlerinden 14'ünden ve toplamda 46 atık örneği toplayarak yürüttükleri çalışmada, atıkları bitkisel atıklar, yağ içeriği yüksek atıklar, endüstriyel çamur ve nişastalı atıklar guruplarına ayırarak hangi amaçlarla kullanılabileceklerini test etmişler.
Atık guruplarının kimyasal içeriklerini belirleyen araştırıcılar, soya küspesi gibi yağlı gurubu oluşturan atıkların biyodizel üretimi için işlenebilir yeterlilikte olduğunu belirlediler. Nişastalı atıklarla birlikte yağlı atıkların biyogaz üretiminde de kullanılabileceğini, metan salınımı azaltılırken enerjisi alınmış materyalin çok değerli bir gübre olduğunu ortaya koydular.
Düşük kalorili bitkisel atıkların, enerji üretimi için çok uygun olmadığının ortaya konduğu çalışmalarda, bu materyallerin özü çıkarılabilen ve sağlığı teşvik eden bileşiklerde kullanılabilen bol miktarda organik flavonoid, antioksidan ve pigment kaynağı olduğunu tespit ettiler.
Yumurta kabukları ve domates kabuklarının kauçuk ürünlerde dolgu maddesi olarak kullanılabileceğini ortaya koyan araştırıcılar, lastik malzemelerde petrol kullanımının azaltılabileceğini belirlediler.
Mısırın, biyoyakıt, aseton ve bütanole üretiminde kullanıldığını belirten araştırıcılar, gıda atıklarının mısırın kullanıldığı alanlara girmesiyle, mısırın gıda ve yem sektöründe daha verimli kullanılacağını iddia ediyorlar. Diğer yandan mısır üretiminin azaltılması ve su israfının önüne geçilmesi açısından da bu öneri önem arz ediyor.
Önerilen dönüştürme teknolojileri gerek gıda işleme tesislerinde ortaya çıkan atıkların, gerekse mutfak artıklarının yeniden kullanımı ve geri kazanımı alanında devrim niteliği taşıyor. Bütün mesele bu alanda sürdürülebilir yatırımlar yapmak ve dünya ekosistemine hizmet etmek.