Vicdanında bir sızlama hisseden politikacı, yaşlı bir adama fikir danışmış:

-“Ben halka 6 defa yalan söyledim baba”, demiş. “Bana günahımın affı için ne yapmamı tavsiye edersin?”
İhtiyar, soru üzerinde düşünmüş, sonunda şu cevabı vermiş:
-“İki koç kurban et, peşinden tövbeyi unutma” demiş.
Politikacının yanındaki arkadaşı da fırsatı kaçırmadan sormuş:
-“Ben, beş kez yalan söyledim, bana ne tavsiye edersin?”
İhtiyarı bir düşünce almış, ama onun da çaresini bulmuş:
-“Bir defa daha yalan söyle. Altı olunca, sen de iki koç kesip tövbe edersin.”
 
***
EVLENMEK
Bir kadın psikiyatriste gider ve şöyle der:
-“Evlenmek istemiyorum. Eğitimli, bağımsız ve kendime yeterli biri olarak yetiştim. Bir kocaya ihtiyacım yok. Ama ailem evlenmemi istiyor, ne yapayım?”
Psikiyatrist cevap verir:
-“Sen şüphesiz hayatta harika şeyler elde edeceksin. Ama kaçınılmaz şekilde bir şeyler istediğin gibi olmayacak. Bir şeyler ters gidecek. Bazen başarısız olacaksın. Bazen planların işe yaramayacak. Bazen dileklerin yerine gelmeyecek. O zaman kimi suçlayacaksın? Kendini mi?”
Kadın: -“Hayııır!!!”
Psikiyatrist: -“Tamam… İşte bu yüzden bir kocaya ihtiyacın var!”
 
***
 
ANLAMIYORLAR
Bir gün karımla yaşam ve ölümden bahsediyorduk.
Ona dedim ki:
-“Beni günün birinde yaşam ünitesine bağlı, suni solunumla yaşayan, kolunda serumla hayatta kalmaya çalışan bir durumda görürsen hiç düşünmeden bütün fişleri çekip şalteri kapatabilirsin. Bu şekilde suni bir hayata bağlı yaşamaktansa ölmeyi tercih ederim.
Karım bana hemen cevap vermedi, gayet sakin kalkıp kablolu televizyonun kablosunu çıkarttı, sonra dvd’yi kapadı, bilgisayarın, iPod’un ve Xbox’un bağlantılarını kesti, cep telefonunun pilini çıkarttı, sonra da bara gidip bütün içkilerimi musluğa dökmeye başladı.
İşte o zaman kadınların düşünce dalgalarının bizimkine hiç uymadığını anladım.
 
***
TEŞEKKÜRLER
Üç zengin Yahudi kardeş annelerine doğum gününde birer hediye almaya karar vermişler.
Hediyelerini yolladıktan sonra aralarında sohbet etmeye başlamışlar.
Birincisi demiş ki
-“Ben anneme kocaman bir ev aldım.”
İkincisi
-“Ben bir limuzin aldım ve bir de şoför tutum.”
Üçüncüsü
-“Benim hediyem hepinizinkinden güzel. Annemin Tevrat’ı okumayı ne kadar sevdiğini ve gözleri iyi görmediği için artık eskisi gibi okuyamadığını biliyorsunuz. Ona bütün Tevrat’ı ezbere bilen büyük kahverengi bir papağan gönderdim. Onu eğitmek için 12 Haham 12 yıl boyunca uğraştı. Tevrat’ı ezberlettiler. Bu papağan için havraya 20 yıl boyunca 1 milyon dolar bağışlayacağım ama buna değer. Annem sadece bölümün adını söyleyecek ve papağan ona ezbere okuyacak.”
Öbür kardeşler ‘Biz niye bunu düşünemedik?’ diye hayıflanmışlar ve kıskanmışlarsa da bir şey dememişler.
Kısa bir süre sonra anneleri üçüne de birer teşekkür mektubu yazmış.
Birinciye
“Abraham, bu ev bana çok büyük geliyor. Tek bir odası yetiyor ama hepsini temizlemek zorunda kalıyorum.”
İkinciye
“Mişon, yolculuk etmek için çok yaşlıyım, arabayı hiç kullanmıyorum ve şoför çok kaba.”
Üçüncüye
“Solomoncuğum, annesini mutlu etmeyi bilen tek evladım sensin. Her şeyin büyük maddi hediyeler olmadığını gösterdin. Gönderdiğin tavuk çok lezzetliydi. Teşekkür ederim!..”
 
***
Sigara paketinin üstüne bizim sınıfın resmi konulup üstüne ‘Sigara içerseniz çocuklarınız böyle olur’ deseler tüm Türkiye sigarayı bırakır yemin ediyorum.

Şeytanlı filmlerden anladığım kadarıyla, eve şeytan girmesi için evin dubleks olması gerekiyor. İçim rahat, çayımı yudumluyorum.
..
Sana bir şey söyleyeyim mi? Bir daha beni rahatsız etme. Benim pisliklerle işim olmaz. Allah kahretsin seni. Hayatımı mahvettin alçak sigara.
..
Niye öyle aptal aptal bakıyorsun? Benim ben, cep telefonun. Çantanda durmak boğucu ve karanlıktı. Beni çıkardığın için teşekkür ederim!
..
Tanrıdan bir çiçek istedim, o bana bir bahçe verdi. Tanrıdan bir ağaç istedim, o bana bir orman verdi. Tanrıdan bir salak istedim senin numaranı verdi.
 
***
DÜŞEYRUM!
Kaptan pilot Temel, telsizde var gücüyle bağırıyordu;
-“Ula, sağ motor bozuldu. Düşeyrum, düşeyrum. Meydey meydey düşeyrum. Kule düşeyrum!”
Kule hemen cevapladı;
-“Mesaj anlaşıldı. Yerinizi bildirin, yerinizi bildirin…”
Temel;
-“Pilot kabini, öndeki sol koltuk. Pilot kabini, öndeki sol koltuk.”
 
***
YATIN YERE!
Dört kişilik avcı grubu, tecrübeli avcı Temel’in önderliğinde ormanda ilerlemektedirler.
Karşılarına küçük bir delik çıkar.
Temel hemen bağırır:
“Yatın yere, tavşan deliği !”
Bütün avcılar yere yatarlar.
Gerçekten bir müddet sonra delikten tavşan çıkar. Avcılar hemen vururlar.
Tekrar yürümeye başlarlar.
Bir süre sonra büyükçe bir delik çıkar karşılarına.
Temel yine bağırır:
“Ula uşaklar, yatın yere, tilki deliği!”
Herkes yere yatar.
Biraz sonra o delikten tilki çıkar.
Onu da vururlar ve tekrar yola düşerler.
Bu defa daha büyük bir delik çıkar.
Temel yine bağırır:
 “Yatın yere, ayı ini!”
Yere yatarlar ve çıkan ayıyı vururlar.
İyice keyiflenen avcılar yürümeye devam ederler. Kısa bir zaman sonra kocaman bir deliğin başında dururlar.
Acemiler hep birden Temel’e bakar.
Temel:
-“Ula uşaklar, bu kadar büyük delik ilk defa görüyorum… Buradan ne çıkacağını bilmiyorum. Ama siz her ihtimale karşı yatın yere, ne çıkarsa bahtımıza!”
Ertesi gün gazetelerde:
“Dört avcı tren altında ezilerek can verdi...”
 
***
BİLET LÜTFEN!
Üç bayan ve üç erkek iş icabı trenle bir seyahate çıkmaları gerekir.
Tren garına giderler.
Üç bayan üç bilet aldığı halde erkekler tek bilet alır.
Bayanlar bunun sebebini sorduklarında erkekler “Bekleyin ve görün” diye cevap verirler.
Trene binerler ve tren hareket ettikten bir süre sonra üç erkek kalkıp hep beraber trenin tuvaletine girerler.
Biraz sonra kondüktör gelir ve üç bayandan üç bileti alır. Tuvaletin önünden geçerken kapıyı tıklatıp, “Bilet lütfen” der.
Kapı açılır ve bir el tek bilet uzatır.
Bayanlar bunu görürler.
Taktiği kapmışlardır.
Dönüş yolculuğu için yine gara giderler. Bayanlar bu sefer tek bilet almışlardır. Erkekler ise hiç bilet almaz.
Bayanlar yine şaşırıp sebebini sorduklarında erkekler, yine bekleyip görmelerini söylerler.
Bir süre sonra yolculuk başlar.
Önce bayanlar kalkıp tuvalete girer. Ardından da erkekler karşısındaki tuvalete.
Kondüktörün gelmesine yakın, bir erkek çıkıp karşı kapıyı tıklar ve “Bilet lütfen” der.
Açılan kapıdan bir el tek bilet uzatır.
Bileti alan erkek diğer tuvalete geri girer!
 
***
TOPRAK?
Temel tavukçuluk yapmaya karar vermiş.
Şehirden 1000 tane tavuk alarak köyüne gelmiş ve bunları bacaklarından toprağa gömmüş.
Günde 3 kez sulamış ancak 2 gün sonra bir bakmış tavukların hepsi ölmüş.
Bu duruma çok kızan ve ne yapacağını bilemeyen temel hemen şehirdeki ziraat odasına durumu anlatan bir mektup yazmış.
Mektupta tavukları toprağa ayaklarından gömdüğünü, ancak tavukların öldüğünü ve ne yapması gerektiğini sormuş.
Bir kaç gün sonra kendisine yanıt gelmiş: “Yazdığınız mektup elimize ulaştı. Durumu anladık ancak daha iyi bir araştırma için topraktan örnek yollamanız gerekmektedir.”
 
***
SEN BAŞLATTIN
Genç biri iş başvurusunda bulunmuş.
Görüşmeye çağırmışlar.
Görüşme sonunda yönetici, adama sormuş:
-“Peki, beklentilerin ne? Seni ne tatmin eder?”
Genç adam saymaya başlamış:
-“Öncelikli olarak bir araba istiyorum. Ayrıca oturduğum dairenin kirasını şirketin karşılamasını, maaş olarak da 3000 Dolardan aşağı çalışmam...” demiş.
Şirket yöneticisi adamı dinledikten sonra.
-“Biz size son model bir Cherokee jeep ve Tarabya’da bir villa vereceğiz, ayrıca bizim bu pozisyonumuz için planladığımız maaş 6000 Dolar… Ne dersiniz?”
Genç adamın gözleri fırlamış;
-“Şaka yapıyorsunuz herhalde” demiş.
Şirket yöneticisi arkasına yaslanarak;
-“Ama önce siz başlattınız...”