Çocuklar dünyanın en sevimli varlıklarıdır. Saf halleriyle insanı dünyanın bütün çirkinliklerinden uzaklaştıran bir yönleri vardır.

Çocuklar dünyanın en sevimli varlıklarıdır. Saf halleriyle insanı dünyanın bütün çirkinliklerinden uzaklaştıran bir yönleri vardır. Aynı zamanda evrenin en doğal varlıklarıdır. İnsanın öz karakterini ortaya koyan bu yapı ne yazık ki zaman içerisinde, dünyayı kirleten bireyleri de ortaya çıkarmaktadır. Burada çevre ve şekilleniş süreci önem arz etmektedir.
Armut dibine düşür diye bir söz vardır. Bu anlamda çocuklar ebeveynlerinin tutum ve davranışlarından etkilenmekte ve şekilleniş süreci içinde karşılaştığı davranışlara göre şekil almaktadır. Sert tutum ve davranışlar sanki hayatın doğası içerisindeymiş gibi bir algılama içerisinde olan çocuğu da asabi yapabilmekte, özellikle dört yaşından sonra karşılaşılan olumsuz duruşlar çocuğun yetişmesi içinde farklı karakterler kazandırabilmektedir.
Dikkat ederseniz çocukların gözleri ışıl ışıl ve sevgi doludur. İçinde en ufak bir sorgulayan-değerlendiren anlam yoktur. Tanımadığı insanlara bile sevgi dolu bakar. Zaman içerisinde bu bakışlar şekillenmesine bağlı olarak sorgulayan ve değerlendiren bir duruş kazanmaya başlar. İşte burada büyüklerin ve çevresindekilerin davranışları etkili olmaya başlamıştır. Özellikle beklenmeyen çevresel davranışlar, aynı zamanda davranış gelişiminde de kararsızlıklara neden olmaktadır. Doğru olanlar yanlış, yanlış olanlar doğru sayılan bir çevre içinde çocuk hangisinin doğru olduğuna karar verememekte, çoğu zaman da istenmeyen davranışlar gösterebilmektedir.
Çocuğun gelişim süreci alıcı yapıda olduğundan çok fazla sayıda olguyu depolayabilmekte, olumlu ve pozitif tutum ve davranışlar karakterin de olumlu şekillenmesini sağlamaktadır. Bu anlamda sevgiyle ve olumlu yaklaşım çocuğun gelişiminde önemli rol oynamaktadır. Hadi uyku saatin geldi yat yerine yatsan iyi olur, dinlenir sabaha daha iyi uyanırsın şeklinde bir ifade daha uygundur. Bunu bütün anne babalar bildiği halde bazen uyarılarını sertleştirebilmektedir. Böyle durumlarda ebeveynlerin sabırlı davranmaları çocukların özgüvenlerinin gelişiminde de önemli rol oynamaktadır.
Çocuklar büyüklere göre çok daha dikkatlidir. Çevrelerinde konuşulan her şeyi algılamaya çalışmaktadırlar. Bazı küfürleri dahi farkına varmadan dillendirdiklerine hemen herkes şahit olmuştur. Bu nedenle yakın çevrenin ve sokağın etkilerini her zaman dikkate almakta yarar vardır.
Gelişim süreci içinde sevgiyi saygıyı öne alan, çocuğa sevildiğini hissettiren olumlu tutum ve davranışların her zaman daha yoğunluklu olması gerekir. Gittikçe daha vahşileşen dünyada çocuğun edilgen kalma kaygısı olmamalıdır. Olumlu ve saygın yapı, daha çok kaybedecek gibi görünse de kıymeti daha yüksektir. Bu anlamda insani değerleri yüksek bireyler, toplumda dejenerasyonun önüne geçmede de önem taşımaktadır.
Çocuk şekillenmeye hazır hamur gibidir. Bu nedenle gelişim sürecinde olumsuz tutum ve davranışlardan uzak tutmak, özellikle kötü söz ve eylemlere şahit olmasına meydan vermemek gerekir. Aslında insan aynaya baktığında nasıl bir insan görmek istiyorsa çocuklarda da onu görebilir. Yoksa aynanın şekli önemli değildir. Kendi gerçeğini görebilen, algılayabilen ve yaşayabilen nesilleri ortaya çıkarmanın imkânı yoktur.
Bugün kadın cinayetlerinde, hırsızlık vakalarında, her türlü hile ve düzenbazlıkta çocukluk döneminin etkileri vardır.