Ülkemizde şekerin ana hammaddesi şeker pancarıdır.

Ülkemizde şekerin ana hammaddesi şeker pancarıdır. Nişasta Bazlı Şekerler; şeker pancarı ve şeker kamışından üretilen şekerlerin dışında, nişasta bazlı hammaddelerden (mısır, buğday, patates) çeşitli kimyasal yollarla üretilen, genel olarak glikoz, izoglikoz, fruktoz ve türevlerinden oluşmaktadır. Nişasta bazlı şekerler doğrudan tüketilmemekte, daha çok şekerli ürünlerin yapımında kullanılmaktadır. Bu tatlandırıcıların başlıca kullanım alanları; şekerlemeler, şekerli ve unlu mamuller, dondurma, helva, reçel, marmelat, alkollü ve alkolsüz içecekler olarak sıralanmaktadır. Tatlı imalatında nişasta bazlı şekerin önemli avantajları bulunmaktadır. Bunların başında raf ömrünün uzamasıdır. Elbette ikinci önemli avantajı ise ucuz olmasıdır. Hatta bal sahtekârları bu nişasta bazlı şekerin elde edildiği mısır şurubunu çok sevmektedirler.
Şekerin 1 gramının fiziksel olarak yanması sonucunda açığa çıkan enerji 4 kilo kalori civarındadır. 1 gram katı yağların yanmasıyla yaklaşık olarak 9 kilo kalori enerji açığa çıkmaktadır. Bunun yanında şekerin özgül ağırlığı 1,6 gram olup suyun özgül ağırlığından (1 gram) daha büyüktür. 20 °C sıcaklıkta 100 mililitre suyun içinde yaklaşık 204 gram şeker çözülürken, 100 derecede ve aynı miktar suyun içinde çözünen şeker miktarı 487 gramdır. Hemen bütün besleme uzmanlarının bir araya geldiği nokta, şekerin insan sağlığına olan zararı üzerinedir. Son yıllarda artan diyabet hastalığının kökeninde ise nişasta bazlı şeker tüketiminin artması gösterilmektedir.
Pancar şekeri üretiminde Avrupa’da birinci sırayı alan Fransa’da nişasta bazlı şeker kullanımı yasak, ikinci sırayı alan Almanya’da ise toplam şeker kullanımı içindeki nişasta bazlı şekerin oranı ise %1’in altındadır. Türkiye’de oldukça fazla miktarda nişasta bazlı şeker kullanılmaktadır.
Türkiye Fransa, Almanya ve ABD’den sonra üretimde 4. sırayı aldığı şeker pancarından şeker üretimini yavaşlatmış, nişasta bazlı şeker üretimini artırmıştır. Sağlığa zararlarıyla ilgili bilgiler artınca, nişasta bazlı şeker üretimini kısıtlamıştır.
Bulunduğu coğrafyanın en güçlü şeker sanayiine sahip olan Türkiye, öz kaynaklarıyla yarattığı kendi şeker sektörünü öldürmüştür. Şeker fabrikalarını satmış, satarken de adeta üstüne para vermiştir.
Şeker stratejik bir üründür. Uşak ve Alpullu Şeker Fabrikalarının kuruluş hikayeleri, günümüze ışık tutacak niteliktedir. Oysa yetki sahipleri sanki Türkiye Cumhuriyetinden intikam alır gibi cumhuriyetin güzide değerlerini satarak işlemez hale getirmişlerdir.
Bugünlerde şeker sorunu büyümeye başlamıştır. Yılbaşından sonra çuvalı 300 liranın altında olan şeker, 10 gün önce 700 liraya, bu hafta da 900 liraya çıkmıştır. Kilogramı 20 lirayı görmek üzeredir.
Çaydan baklavaya, kurabiyeden kahveye, her yerde şeker kullanılmaktadır. Fiyat artışları bir yana raflarda tükenmeye başlamıştır. Şeker paran olsa da bulamayacağın ürünler konusunda işaret vermektedir. Sıra ekmeğe gelmez inşallah.