Pazar günleri uzay yazısı yazmak adettendir. Zira hafta içi insanın belleği siyasetle, Ekonomiyle, Çalışma psikolojisiyle zaten doluyor.

Pazar günleri uzay yazısı yazmak adettendir.
Zira hafta içi insanın belleği siyasetle,
Ekonomiyle,
Çalışma psikolojisiyle zaten doluyor.
Buraya ciddi, ciddi konular yazmak önce bana,
Sonra da size ayıp olur.
.
Ancak bir de yazacak konu lazım tabi.
.
Uzun süredir takip edilen bir bulut dünyaya sebebi belirlenemeyen bir sinyal gönderiyormuş.
.
Eee?
.
E’si şu:
Meğer manyetik akımlar sayesinde bu sinyal oluşuyormuş.
Sebebi anlaşılmış.
.
(Aslında daha karmaşık da ben size böyle yazıverdim. Haberde geçen şekliyle yazsam beyin yanar yani. O derece…)
.
Kısaca pek ilginç değildi haber.
Ben de yazmadım zaten.
.
“Daha ne var?
Daha ne var?”
Diye sayfa sayfa gezinirken, “Şak!” diye önüme düştü.
.
Şöyle:
“Ege Üniversitesi Ödemiş Meslek Yüksek Okulu Sebze Üretim Tekniği ön lisans bölümünden mezun olan İlyas Haliloğlu, Türkiye Uzay Ajansı’na Başkan Müşaviri olarak atanmıştı…”
.
Olay ilginç.
-“Peki ama bu haberin uzayla ne alakası var?”
-“Uzay Ajansı’na atanmış ya? Onu yazdım.”
-“İyi de kardeşim kurumdan yapılan açıklamaya göre, ‘Teknik eleman’ olarak değil, iş takibi için, ‘İdari eleman’ olarak atanmış.”
-“Şaşırtıcı da o değil mi zaten? Sebze bölümünün idari kısımda ne işi var? Teknik kısımda olsa, ‘Marslı gibi’ uzayda patates yetiştirmenin yollarını arardı.”
-“Yahu adam zaten kurumlar arası nakille gelmiş…”
-“İdari işleri takip etmek için sebze bölümünü mü seçmişler? Anladımsa kırmızı olayım…”
.
Sosyal medyada oldukça tepki çeken bu haber üzerine bu ciddi kurum açıklama yapmak zorunda kalmış.
.
Ülkemizde çekilen en saçma dizi olarak “Uzaylı Zekiye”yi bilirdim.
Ama bu olay onu da geçti.
Neresinden bakarsanız bakın, saçma…
.
Ancak haberlerde gezinirken şöyle bir haber de çarptı gözüme.
“Bu haberle bir bağlantısı olabilir” diyerek sayfama taşıdım.
.
“Amerikan Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA) 1 milyon dolar ödüllü bir yarışma başlattı. NASA derin uzay görevlerinde astronotların nasıl minimum kaynakla maksimum gıda sunulabileceğinin yanıtını arıyor.”
.
Ah be! NASA!
Ah be! evladım…
.
Diyoruz ya, “Türk aklı yok sizde.”
Çok yüzeysel düşünüyorsunuz.
.
Bak Uzay Ajansımız bu sorunu şimdiden görerek, bünyesine “Sebze bölümünden eleman almış…”
Hey yavrum hey!
Siz kiminle dans ediyorsunuz?
.
Ayrıca,
NASA bu sorunun cevabını arıyorsa gelsin Türkiye’ye.
“Bu asgari ücretle 30 gün geçinen halkı izlesin.”
“Minimum gıdayla, maksimum verim alıp gün geçiren halkı” takibe alsınlar ve bunları Amerika’ya götürüp laboratuvarlarında incelesinler…
Hatta astronotlarını da bu kişilerden seçsinler.
.
Nasıl, 1 ay yemeden içmeden durabilen nesil ürettiğimizi görsünler de kıskansınlar…
Hey yavrum hey!