.


 

Enflasyon ekonominin kitabını yazanlar tarafından düşürülüyor. Faizler indiriliyor. Faiz inince döviz ve altın uçuyor. Faiz sebep, enflasyon sonuç gibi sakat felsefeler ne yazık ki memleketin ekonomisini çökertiyor.
Türkiye büyük bir ülke. Deneme yanılmayla yönetilemeyecek kadar hassas bir ülke. Aklı olanın dayanamadığı ekonomi yönetimi sürekli el değiştirirken, millet fakirleşmeye devam ediyor.
İktidar sahipleri ve yandaşları, ucuz ekmek kuyruğundaki vatandaşları, televizyona çıkmak için kuyruğa girmekle suçlayabiliyor. İktidar partisinin bazı vekilleri, aldığınız miktarı düşürün diye tasarruf önerilerinde bulunuyor. Eti daha az alın. Ekmeği daha az yiyin. Domatesi biberi taneyle alın gibi zırvalar ne yazık ki milleti temsil eden vekillere ait. Yazıklar olsun.
Neyse ekonominin esas derdi mal yetersizliği. Yerli ve milli sloganlarıyla yerli gıda üretimini %40 azaltmayı başaran iktidar sahipleri marketleri ve tüccarları stokçulukla suçluyor. Yeterli malın üretilemediğini kendileri de biliyorlar kesin. Ancak vatandaşın gazını almak lazım. Suçu birilerine yüklemek lazım. Kendileri hayatta hata yapmazlar çünkü. Bir defa hata yaptılar. Devleti fetö terör örgütüne teslim ettiler. Ondan da Allah’tan af dilediler yetti. Sonra herkesi fetö terör örgütü mensubu olmakla suçladılar.
Soğan, patates, meyve, sebze depolarda yığınla duruyor. Stokçular malın karaborsaya düşmesini bekliyorlar. Diğer adı vurguncu olan bu şahıslar vatandaşın aç kalmasını bekliyorlar. Böyle bir hikâye mümkün mü? Elbette hayır.
Mal satışını yavaşlatan bayiler olabilir. Bu gayet doğaldır. Her gün fiyatların arttığı, zam üstüne zamların yaşandığı memlekette, esnaf dahi sattığı malı yerine aynı parayla koyamıyorsa satışlar yavaşlar. Faiz sebep, enflasyon sonuç olunca, avro 15 lirayı deviriyor, altının gramı 800 lirayı yokluyor. Faizler düşüyor, enflasyon artıyor.
Fiyatlar neden artıyor sorusunun cevabı çok basit. Memlekette üretim düştü. Üreticiler ithalat politikalarıyla başa çıkamadı. Haliyle memleket ithal ürüne göbeğinden bağlandı.
Çiftçi eylül ayında pancarını satmakta zorluk yaşadı. Masrafını bile çıkaramadı. İktidar sahipleri şeker fabrikalarını tarla fiyatına sattı. Şeker sektörünü çökertti. Şeker fiyatları uçtu. Şekere bağlı bütün ürünlerin fiyatı iki katına çıktı. Baklavayı taneyle yemek çözüm değil. Yerli üretimi bitirirseniz döviz artışını durduramazsınız. Sonuç her malı daha pahalı yersiniz.
Buğday üretimi 20 yılın dibini gördü. Zaten ekilişi azalmıştı. Kuraklık da olunca ithalatta rekor kırıldı. Harmanda 2.5 lira olan fiyat 5 liraya çıktı. Ekmek ve simit fiyatları tırmanıyor. Tüccarın elinde buğday stoku yok. Buğday ithalatı devam ediyor. Tonu 330 dolardan geliyor. Dolar artarsa kilosu 6 lirayı geçer. Haliyle un fiyatları, una bağlı bütün ürün fiyatları artar.
Paran varsa alırsın. Azsa ucuzunu alırsın. Ürün yoksa paran olsa da yiyemezsin. Rusya ve Ukrayna buğday vermezse, ekmek bulmak hayal olur bu memlekette. Stokçular mı saklamış buğdayı?
Suçlu stokçular değil, iktidar sahiplerinin üretimi bitiren politikalarıdır.