İki gün boyunca müjdeyi tartışanlar, aslında neyin müjde olduğunu da bilmişlerdi.

İki gün boyunca müjdeyi tartışanlar, aslında neyin müjde olduğunu da bilmişlerdi. Müjde daha önce de açıklanmıştı çünkü. Hatta defalarca açıklanmıştı. Seçim meydanlarında Manisa’da petrol bulunduğu, Trakya’da çok büyük doğalgaz kaynakları bulunduğu birkaç defa müjdeli haber olarak iktidar yetkilileri tarafından açıklanmıştı. Hatta bayram havaları estirilmişti.
Bayram yapılmayacak gibi değil ki. Türkiye her sene 55-60 milyar dolarlık enerji ithalatı yapıyor ve bu rakamlar neredeyse yıllık ortalama cari açığı oluşturuyor. Enerji alanında memleketin geleceğine kim be taş koyar ise tebrik etmek gerekir.
Siyasi malzeme yapmadan, gerçekçi rakamlarla vatandaşın bilgilendirilmesi güveni artırır. Türk Lirasının dolar ve avro karşısında değerini düşüren, pula çeviren enerji ithalatı ve oluşan cari açıktır. Bu meyanda, rüzgar ve güneş enerjileri en vatansever yatırımlardır.
Tuna nehri binlerce yıldır bütün Avrupa’nın organik materyalini Karadeniz’e çekiyor. Bu bölgelerde teknik olarak doğalgaz ve petrol yataklarının bulunma ihtimali oldukça yüksektir. Zaten doğalgazın çıktığı bölgenin altında petrol bulunma ihtimali de vardır. İnşallah bulunan rezervler tahmin edilenin çok üzerindedir. Bugün Avrupa ülkeleri içinde kendi petrolünü kendi tedarik eden tek ülke Romanya’dır. Yakın coğrafyada bulunan 320 milyar metreküplük doğalgaz rezervi Türkiye’nin, 5-6 yıllık ihtiyacını karşılayabilecek potansiyele sahiptir.
Bulunan doğalgazın memlekete getirilmesi ve ulusal sisteme verilmesi zaman alacaktır mutlaka. Yatırım da gerektirmektedir. Ancak çok abartılacak bir potansiyel değildir. Mahcuz talihi yenmek gibi laflara gerek yoktur. Türkiye zaten yılda 50 milyar ton doğalgaz ithal etmektedir. Dışa bağımlılığı azaltacak bir potansiyel değildir. Kaldı ki sürdürülebilir bir kaynak da değildir. Daha büyük rezervlere ihtiyaç bulunmaktadır.
Teknoloji artık çok ilerledi. Uydu fotoğraflarıyla artık nerede ne bulunabileceği konusunda daha keskin tahminler yapılmaktadır. Eğer güçlü diplomasiyle Akdeniz’deki rezervler alınabilir ise, Türkiye cari açığını kapatabilme şansı yakalar.
Hâlihazırda Türkiye, doğalgazı diğer Avrupa ülkelerine göre daha pahalıya ithal etmektedir. Fiyatların yeniden gözden geçirilmesi ve pazarlıkların yenilenmesi gerekmektedir.
Türkiye’nin sürdürülebilir enerji kaynakları konusunda önemli yatırımlara ihtiyacı bulunmaktadır. Bunların başında güneş ve rüzgâr enerjileri gelmektedir. Anadolu’ya düşen güneş ışınlarının yarısının düştüğü kuzey Avrupa ülkeleri güneş enerjisinden daha fazla yararlanmaktadır. Rüzgâr enerjisi ha keza.
Memleketin önemli enerji kaynaklarından biri de biyogazdır. Sürdürülebilir ve en çevreci enerji kaynağı olan biyogaz, neredeyse çok az değerlendirilmektedir.
Çiftlik gübresi başta olmak üzere, tarımsal atıkların, peynir altı suyu, mezbaha ürünleri ve benzeri ürünlerin biyogaz tesislerinde işlenmesiyle elde edilecek biyogaz potansiyeli 6 milyar metreküp civarındadır ve ithal edilen doğalgazın onda birine denktir. Tükenme ihtimali yoktur. Önemli olan sürdürülebilir tesisler kurabilmektir.