.

Son günlerde işi gücü bıraktık Corona Virüsüne odaklandık.
.
Bütün basılı veya görsel medya bu konuya odaklanmış bir şekilde gidip, geliyor.
.
Söylenenlerden anladığımız şu:
“Bağışıklık sisteminiz sağlamsa korkmayın…”
.
O halde bakılacak tek şey:
“Bağışıklık sistemi…”
.
“Neymiş bu?” diye soranınız olursa:
“Vücudumuz farklı enfeksiyon ve toksik ajanlarla savaşmak için özel bir sisteme sahipmiş. Görevi ise, organizmaların vücuda girmesini önlemek veya vücuda giren organizmaların yayılmalarını önlemekmiş.”
.
Güzel.
Kısaca:
Daha önce karşılaşıp hafızasına aldığı yabancı maddelerle savaşabiliyor ve yeni tanıdığı yabancı maddelere karşı savunma yapabiliyor.
.
İşte bu Corona yenilerden.
Buna karşı savunma geliştiriyor.
.
Bağışıklık sistemini geliştirmek elimizde.
Bunun en doğal şekli:
“Anne sütü…”
Bize doğduğumuzdan itibaren verilen en etkili sistem.
.
Peki, biz ne yapacağız?
Durumu şöyle açıklıyorlar:
Antioksidanlar bağışıklık sistemini güçlendirir.
Bunlar C, A, E vitaminleri ve selenyumdur.
Çoğu sebzeler, meyveler, tam tahıllı besinler ve kuru baklagillerde yoğun olarak bulunurmuş.
.
Yanlış diyetler, dengesiz ve yetersiz diyetler sistemi yorabilir, etkisizleştirebilirmiş.
.
Corona Virüsü yayılmaya başladığından beri dünya alarma geçti ve hepsi savaşmak için kolları sıvadı.
.
Bu virüs geçene kadar herkes teyakkuzda olacak belli, yoksa işin sonu kolay değil.
 
***
İşin ciddi tarafını bir yana bırakıp, diğer yanından bakarsak bir vatandaş virüsün gelmesinin kendisine hayır getirdiği konusunda bazı açıklamalarda bulunmuş.
.
Böylesi azgın bir virüsün faydasının nasıl olacağını tahmin etmek zor.
.
Ancak vatandaş bir bir açıklamış.
Öncelikle “Ben Koronadan memnunum” demiş ve devam etmiş.
.
İşte açıklamaları.
“Korona Virüsü hayatımda gördüğüm en güzel şey” diye başlamış sözlerine ve devam etmiş:
“Hiç yerinde duramayan karım, artık seyahat etmek istemiyor…”
.
“Artık hiçbir şey satın almıyor. Çünkü ‘her şey Çin’den geliyor’ diyerek korkuyor…”
.
“Kalabalığa girmemek için alışveriş merkezlerine gitmiyor…”
.
“Tüm zamanını ağzı kapalı olarak, bir maske içinde geçiriyor…”
.
Dedikten sonra final cümlesini kurmuş:
“Bu bir virüs değil…!
Bu bir nimet…!”
.
İşin şaka tarafı bir yana,
Sosyal medyada da paylaşmıştım.
Benim bir önerim var:
“Bütün esnaflar dükkânlarına gelen müşterilerini kolonya ile karşılasın…”
.
Böylelikle virüse karşı bir önlem daha alınmış olur.
Ne dersiniz?