.



Tarım Şurası şaşalı bir kapanışla sona erdi. Sonuç bildirgesi bizzat Cumhurbaşkanı tarafından okundu ve yandaş medya siyasi kısımlarını abartarak verdi. Cumhurbaşkanının devlet yalan söylemez ifadelerini tekrarlayarak verdi. Evet devletin ve devleti yönetenlerin yalan söylememesi gerekiyor. Gerekiyor ki, üretici planlarını ona göre yapsın. Topallayıp durmasın.
Cumhurbaşkanının medyada yer alan şu ifadesi çok manidardı. Ne söyledi ne yaptı dedirtecek cinsten. Hani devlet ve devleti yönetenlerin yalan söylememesi gerekiyor ya. Bakın ne diyorlar?
Ziraat Bankamız inşallah çiftçilerimizle, çok daha etraflıca, geniş kapsamlı ve kredide bugüne kadar alışılmışın dışında bir dayanışmayı sürdürecektir. Milletimizin gıda güvenliğini garanti altına almak, her ülke gibi Türkiye için de bir milli güvenlik meselesi haline gelmiştir. Temel tarım ürünlerinde dışa bağımlı olmak, en az savunma sanayisinde dışa bağımlılık kadar tehlikelidir. Türk tarımını, küresel şirketlerin, sadece kar odaklı çalışan çarkı içinde kesinlikle ezdirmeyeceğiz.
İşin özeti bu cümleler. Ama yapılanlar ne yazık ki öyle değil.
16 Ocak 2019 Çarşamba günü, bundan daha 10 ay önce Cumhurbaşkanının imzaladığı kararname ile ne yapılıyor?
Toprak Mahsulleri Ofisi'ne (TMO) 2019 yılı için 1 milyon ton buğday ve mahlut ile 700'er bin ton arpa ve mısır ithalat kotası tanındı.
Hububat ve Bakliyat İthalatında Tarife Kontenjanı Uygulanmasına dair Cumhurbaşkanlığı kararı bugünkü Resmi Gazetede yayınlandı.
Resmi gazetedeki karara göre, TMO'ya tanınan ithalat kotası 100 bin ton kuru baklagil ve 100 bin ton pirinci de kapsıyor.
Bu kapsamda yapılacak ithalat için SIFIR GÜMRÜK VERGİSİ uygulanacak. Cumhurbaşkanlığı tarafından yayınlanan Kararnameye göre 1 yıllık süreçte ithalatına izin verilen ürünlerde GÜMRÜK VERGİSİ uygulanmayacak.
Kararname böyle. Netice itibariyle Türkiye yollardır ortalama 5 milyon ton civarında buğday ithal ediyor. Memlekette bütün iklim ve toprak özellikleri uygun olduğu halde, kontrolsüz buğday ithalatı ve fiyat belirsizlikleri yüzünden buğday ekim alanları 20 milyon dekar azaldı. Arpa da aynı uygulamalardan nasibini aldı ve ekim alanları 10 milyon dekar azaldı. Arpa ve buğday ekilmeyen alanlara başka ürün mü girdi? Elbette hayır. Boş yatıyor.
Cumhurbaşkanının et ve canlı hayvan ithalatıyla ilgili sözleri de devlet yalan söylemez cinsindendi. Bakalım ne demiş?
Son 1,5 yılda zorunlu olmadıkça et ithalatı yaptırmadık. Besilik hayvan için kasım ayıyla beraber yeni ithalat müracaatı almıyoruz. Buna 2020’de de devam ediyoruz.
Son iki yılda 2 milyon civarında büyükbaş hayvan ithalatı yapıldı. Hayvanları koyacak yer kalmadı. Haliyle zahire pazarlarında yem fiyatları gıda fiyatlarına yaklaştı.
Liste böyle gidiyor tamburam ne çalar misali.
Neticede 60 maddelik şura kararlarının içinde pek bir şey yok. Çiftçinin 105 milyarı geçen borcuna faiz işliyor. Vergi ve fonları kaldıran ithalat kararları canına okumadı mı acaba çiftçinin? Ot ve saman ithalatlarına kadar daha neler var gümrüksüz gelen.
Devlet yalan söylemez. Yönetenler de söylememeli değil mi?