Demir basın toplantısında yaptığı açıklama da şu ifadelere yer verdi. ülkemizin gerçek sorunlar devam etmekte. Nedir bu sorunlar  devlet krizi, Ekonomik kriz, Milli Güvenlik krizi ve kaçak ve sığınmacılar. Ekonomik krizin can yakmaya başladığı bu dönemde maalesef ki birbirine entegre kaçak ve sığınmacıların açtığı yaralar hem ekonomik hem toplumsal açıdan baş edilemez hal almıştır. Hükümetin kendi yurttaşını korumak yerine sığınmacı ve kaçakları koruma telaşı da ayrı bir vahamettir. 13 milyon kaçak ve sığınmacının ülkemizin ekonomisine, demografisine ve huzuruna verdiği zararları görmezden gelerek ve hatta bunu dile getirenleri gözaltına alarak tutuklayarak, kendi yetişmiş nesillerini öteleyerek kime ve neye hizmet ettiğini anlamak mümkün değildir. Savaştan kaçarak ülkemize sığındıkları söylenenleri yaş ve cinsiyet üzerinden incelediğimizde görüyoruz ki kadın yaşlı ve çocuk oranı %36 genç erkeklerse %64. Türk Milleti olarak her daim mazlumun yanında yer aldık ve bunun reklamını da asla yapmadık. Fakat görüldüğü üzere ne savaştan kaçanlar ne de mazlumlar var, tamamen ülkeyi istila etmeye niyetli bir yığın, kendi ülkelerini soktukları durum yetmiyormuş gibi bizleri de bu bataklığa sürüklemekte kararlılar. Sadece Suriyeliler değil Afganistan-Pakistan-Fas-Tunus-Cezayir-Afrika-Rusya-Ukrayna gibi ülkelerden gelenleri de işin içine katınca çok vahim bir tabloyla karşılaşıyoruz. Parayla satılan vatandaşlıklar da bu işin cabası. Çok zaman olmadı Müslüman Filistin halkı topraklarını satarak ülkesiz kalalı. Geçtiğimiz hafta, küresel güç temsilcilerinin ziyaretleri sonrası manalı bir şekilde düzenlenen operasyonlarla 27 Atatürkçü Türk Milliyetçisi arkadaşımız ( bir çoğu haberci ) saçma sapan bahanelerle sabah 5:00’te evlerine baskınlar düzenlenerek gözaltına alınmış, bir kısmı da tutuklanarak cezaevine gönderilmiştir. Nedir bu saçma sapan bahaneler: sözüm ona bu arkadaşlarımız asılsız haberler yaparak ve yayarak halkı kin ve nefrete sürüklemektelermiş. Dün gibi hafızalarımızda kayıtta olan fetonun yaptığı Kumpas, Ergenekon, Balyoz gibi vatansever ordu mensuplarımıza yapılan operasyonlar bize göstermektedir ki asılsız ithamlarla ülkesi dışında başka derdi olmayan Atatürkçülere yeni bir algı yapılmakta, oyunlar oynanmaktadır. Gerek haber alma hakkımız, gerekse düşünce özgürlüğümüz birilerinin iki dudağının arasında hapsedilmekte, ülkemiz gün geçtikçe orta doğu bataklığına sürüklenmektedir.
“Göçenistan Olduk”
Demir konuşmasının devamında Türkiye’nin düzensiz göçmenlerin adeta toplanma alanı haline geldiğine de dikkat çekerek, Türkiye maalesef ki birilerinin güvende olabilmesi için GÖÇENİSTANA döndürülmekte, ülke içerisinde konuyu dillendirenler de haksız uygulamalara tabi tutulmaktadır. Bizler makam için değil vatan için mücadele ediyoruz. Ne sizin emelleriniz ne de uygulamalarınız bizi Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün izinden asla ayıramayacak. Fesligillere, konakçıgillere, fetoseverlere ve bilimum lawrence uşaklarına sesleniyoruz: İdam fermanlarıyla mücadelesinden dönmemiş nesillerin torunları olarak tekraren beyan ediyoruz: Genel Başkanımız Prof. Dr. Ümit ÖZDAĞ’ın söylediği gibi “BİZİ ÖLDÜRMEDEN SUSTURAMAZSINIZ!”.