Fonksiyonel Tıp Eğitim Platformu’nda uzun zaman eğitim alan Uzman Diyetisyen Begüm Aygündüz, sertifikasını aldı.
 Çanakkale’nin tek Fonksiyonel Tıp Diyetisyeni Aygündüz, “Fonksiyonel tıp tedavisi hastalıkları kökünden temizlemeye yöneliktir. Fonksiyonel tıp diyetisyenliğinde eliminasyon diyet programları uygulanır.  Bu programda birtakım maddeler diyetten 21 ile 45 gün süre içerisinde çıkarılır.  Sağlıklı zayıflama ile var olan hastalıklar iyileşirken, oluşması muhakkak olan hastalıkların riski de üçte bir oranında azalır” dedi.

Türkiye’de de 19-20 Ocak tarihlerinde Fonksiyonel Tıp Eğitim Platformu’nun düzenlediği büyük bir organizasyon gerçekleştirildi. KOHEF (Koruyucu Hekimlik ve Fonksiyonel Tıp) Derneğinin desteği ile yapılan Fonksiyonel Tıbba Giriş ve Temel Prensipler eğitimine 100’ü aşkın hekim ve çok sayıda medikal firma katıldı. Hekimlere özel olan bu eğitimin hemen ardından fonksiyonel tıp uygulayıcısı hekimlerin kullandığı özel beslenme planlarının ve diyetlerinin öğretildiği; sadece diyetisyenlere yönelik olarak ikinci eğitim 23-24 Şubat tarihinde gerçekleştirildi.
Çanakkale’nin tek Fonksiyonel Tıp Diyetisyeni Aygündüz, “Fonksiyonel tıp tedavisi hastalıkları kökünden temizlemeye yöneliktir” diyerek ,“Fonksiyonel tıp diyetisyenliğinde eliminasyon diyet programları uygulanır.  Bu programda birtakım maddeler diyetten 21 ile 45 gün süre içerisinde çıkarılır.  Sağlıklı zayıflama ile var olan hastalıklar iyileşirken, oluşması muhakkak olan hastalıkların riski de üçte bir oranında azalır. Fonksiyonel tıbbın en önemli özelliği kişiye özel tedaviler ile hastalıkların belirti ve bulgularının yanında altta yatan sebepleri de tedavi etmeyi hedeflemesidir. Bu hedefine ulaşmak için gerekli hallerde ileri genetik ve biyokimya analizlerinden faydalanır. Herkesin metabolizmasında hastalığı ile ilişkili zayıf halkasını bulup o konuda destek vermesidir” dedi.
“OLUŞMASI MUHAKKAK OLAN HASTALIKLARIN RİSKİ DE ÜÇTE BİR ORANINDA AZALIR”
Konuyu örneklerle anlatan Diyetisyen Aygündüz, “Modern tıpta semptomlar düzeltilir ve bağışıklık sistemine odaklanılır.  Hangi organda problem varsa o organa yönelik medikal tedaviler ve diyet programları uygulanır. Kan tahlilleri düzene girer. Örneğin şekerli bir gıda aldığımız zaman pankreas insülin salgılamaya başlar. Organlar ihtiyacı olan şekeri alır ve olmayanı kan içinde bırakır. Bu insülinler bu şekerleri hücreye sokmaya çalışır. Modern tıpta, medikal tedavi ve diyet ile insülinin kullanılabilirliği artırılır. Hücreye şeker girişi sağlanır, insülin ve hücre arasındaki anahtar kilit kapanmış olur.  Vücudumuzdaki şeker oranı düşmüş olur.  Kan sonuçları da düzenlenir. Fonksiyonel tıp dediğimiz şeyde sıkıntı bağırsaktan kaynaklanıyor şeklinde yorumlanır.  Bağırsak geçirgenliği bozulmuş olarak düşünülür bunun sonucunda sindirim sırasında açığa çıkan bir takım toksin maddelerin kana karışması söz konusudur ve bağışıklık sistemi düşer.  Modern tıp bağışıklık sistemine odaklanırken, modern tıp bağırsaklara odaklanır ve bağırsak tamiri yapar. Yani kana toksin salınımını engeller. vücudun genetiğinde yatan otoimmun dediğimiz, oluşmuş ya da oluşması muhakkak olan hastalıklara engel koyar. Fonksiyonel tıpta spesifik besinler ile insülin uyarılır, pankreas uyarılır ve insülin salgılanması durdurulur. Ne hücre ihtiyacından fazla şeker salgılar ne de kana ihtiyaç fazlası insülin dolar. Böylece kan sonuçları düzelir ve var olan hastalıklar iyileşirken, oluşması muhakkak olan hastalıkların riski de üçte bir oranında azalır” diye konuştu.
 
“21 VE 45 GÜNLÜK DİYETLER UYGULANIR”
Fonksiyonel tıp diyetisyenliğinde, kişinin kan tahlilleri, gaita durumu ve hastalıklarına göre özel bir diyet programı ile 21 ve 45 günlük diyetler uyguladıklarını da anlatan  Uzman Aygündüz, “Fonksiyonel tıp diyetisyenliğinde eliminasyon diyet programları uygulanır.  Bu programda birtakım maddeler diyetten 21 ile 45 gün süre içerisinde çıkarılır. Bu besin maddeleri çıkarılırken,  kişilerin gaita durumları ve kandaki mineral durumları sorgulanır.  Gerekli görüldüğü takdirde mineral takviyesi tavsiye edilir.  Birinci aşama başarı ile sonuçlandıktan sonra ikinci aşamaya geçilir ki kişinin var olan hastalıkları tekrar ele alır.  Otoimmün bir hastalık söz konusu ise yine ona uygun bir diyet programı sorgulanır.  Bu hastalıkların ilerlemesi durdurulur ve iyileşmesi sağlanır. Bununla beraber, bu hastalıkların neden olabileceği diğer hastalık grupları da elimine edilmiş olur.  Uygulanan diyet programında kişiler yaşam boyu bu şekilde beslenmek zorunda kalmaz.  Diyetleri zamanla açılır ama eski zararlı alışkanlıklara devam etmemesi gerekir. Sağlık bilimi şu anda tamamen fonksiyonel tıp odaklı ilerler.Fonksiyonel tıp tedavisi hastalıkları kökünden temizlemeye yöneliktir. Bizim için kilo alan bir vücut sağlıksız bir vücuttur.  Sağlıksız her vücuda fonksiyonel tıp uygulaması gereklidir.   Bağırsak sağlığının bozulması ilk antibiyotik kullanımı ile başlar. Antibiyotik ile birlikte yemiş olduğumuz zararlı bileşenler bağırsak geçirgenliğini artırır” dedi.

ELİMİNASYON NEDİR?
 Vitamin ve mineral eksikliklerinde takviye verdiklerini de ifade eden Aygündüz,“Geçirgen bağırsak sendromunda ilk olarak kişiye özel eliminasyon diyeti planlanır. Bu diyetin planlanması o kadar detaylı ve mühimdir ki birey için hızla iyileşme süreci başlatabileceği gibi yanlış veya eksik uygulandığında durumu ciddi rahatsızlıklara götürebilir. Bu nedenle öncelikle mutlaka fonksiyonel tıp diyetisyenliği belgesine sahip olan sağlık profesyonelleriyle görüşmenizi tavsiye ederim. Eliminasyon diyeti adından da anlaşılabileceği üzere elimine etmek yani bazı besinleri bir süreliğine hayatınızdan çıkarmak demektir. Kimi besinlerin yapı taşları vücutta antijen gibi görünür ve bağışıklık sistemi tarafından antikor oluşumu başlatılır yani vücut gereksiz yere gardını kuşanır ve yararlı zararlı ne varsa yok etmeye odaklanır kendini savunmak ve korumak için. Eliminasyon diyetinde vücutta antijene benzeyen besinleri çıkarıyoruz. Yine sıkı bir kontrol ile kişilerin diyete verdiği metabolik tepkiler izlenerek diyet açımı gerçekleşir. Bu süre içinde bazı besinlerin eksikliklerinden kaynaklanan vitamin ve minerallerin elbette ki takviyelerini almak süreci ve onarımı hızlandıracaktır” dedi.

FONKSİYONEL TIP DİYETİ HANGİ DURUMLARDA KİMLERE UYGULANIR?
Bu diyet türünün kimlere uygulandığı konusunda da açıklama yapan Aygündüz, “Yaşam döngüsü içerisinde zaman zaman antiasit ve antibiyotik kullanmış bireyler, alkol ve tütün mamülleri gibi yasaklı ve zararlı madde kullanmış bireyler, otoimmün hastalıklara veya bu hastalıkların belirtilerine sahip bireylere uygulanır” dedi. Otoimmün hastalık belirtilerini sıralayan Aygündüz, “Reflü akne, hiperaktivite,alerjiler,Alzheimer,anksiyete,artrit,astım,b12 eksikliği, kan pıhtılaşması, bilinç bulanıklığı, kardiyovasküler hastalıklar, depresyon, gaz, şişkinlik, hazımsızlık, mide ekşimesi, kabızlık, ishal, göz, kuruluğu, egzama, bitkinlik, fibrokistik meme, safra taşı, saç dökülmesi, baş ağrıları, kısırlık, eklem ağrısı, kas ağrısı, obezite, karın yağlanması şikayetleri otoimmün hastalık belirtisidir” dedi.

Dilek Akşen