Oyunda, bir müzeye giriş yapan bir adamın yaşadıkları üzerinden; görmek istemediğimiz, bilmek istemediğimiz ve duymak istemediğimiz acı gerçekler gözler önüne serildi. Ayıplar Müzesi adı verilen bu hayali mekânda, seyirciler hem dramatik hem de düşündürücü anlara tanıklık etti.

Başlangıçta mizahi unsurlarla hafif bir atmosfer sunan oyun, ilerledikçe derin bir trajediye evrildi. Özellikle kadın karakterlerin yaşadığı acılar, izleyicileri derinden etkiledi. Çocuk yaşta zorla evlendirilenler, istismara uğrayanlar, toplumsal baskı altında ezilen kadınların hikâyeleri sahnede can buldu.

Oyunun finalinde sahneye çıkan anlatıcı, “Ben susmayacağım! Ben yaşamak istiyorum!” sözleriyle hem geçmişte kaybettiğimiz kadınları anarken hem de izleyicilere güçlü bir toplumsal mesaj verdi. Salonda uzun süre alkışlar durmadı.

Ayıplar Müzesi, izleyicilere sadece bir tiyatro deneyimi değil, aynı zamanda bir farkındalık çağrısı sundu.

Gözleri açan, içten sarsan ve düşündüren bu oyun, sanata ve toplumsal meselelerin sahneye taşınmasına duyulan ihtiyacı bir kez daha hatırlattı.

Yazarlığını ve yönetmenliğini Miraç Mesutoğlu'nun üstlendiği oyun, toplumun görmezden geldiği karanlık gerçekleri sahneye taşıyarak büyük beğeni topladı. Oyunun kadrosunda Miraç Mesutoğlu, Dilara İleri, Rozelin Ülgen Varıl, Burcu Demir, Nazar Acar, Yaren Ada Çelik, Ayşenur Kayalar, Hüseyin Evcimen, Şermin Gürbüz, Ruhiyé Öztürk, Burak Özdemir, Filiz Bağcı, Sedenur Alemdar, İlayda Odabaşı, Ceren Erdoğan, Esen Avcı, Betül Çayır, Nilgün Vatandaşer, Gizem Erdem ve Tuğçe Özçelik gibi isimler yer aldı.

Kostüm tasarımları ise Fatma Selinay Sülün imzası taşıdı.

 

Haber merkezi