Kamu çalışanlarının merakla bekledikleri ve ilk zam teklifinin ardından iş bırakma eylemleri ile tepkilerini gösterdikleri memur ve memur emeklileri toplu sözleşme görüşmelerinden çıkan ikinci zam teklifi de kabul görmedi. Hükümetin memur ve memur emeklileri için öngördüğü ikinci zam teklifi Memur - Sen’e bağlı sendikaların eylem düzenlemesine neden oldu. Türkiye’nin dört bir tarafında eş zamanlı olarak gerçekleştirilen eylemlerin Çanakkale’ deki adresi İskele meydanı oldu.
 
“SORUNLARIN ÇÖZÜLECEĞİ YER TOPLU SÖZLEŞME MASASIDIR”
 
Memur ve memur emeklilerinin toplu sözleşme görüşmelerinde hükümetin ikinci zam teklifini ilan edildi. Hükümetin 2. Zam teklifine göre Memur ve Memur emeklilerine  2024 yılı için ilk 6 ayda yüzde 15, ikinci 6 ayda yüzde 10 zam önerildi. 2025 için ise ilk 6 ayda yüzde 6, ikinci 6 ayda yüzde 5 zam teklif edildi. Hükümetin 2. Zam teklifi de memur sendikaları tarafından kabul edilmedi. Hükümetin 2. Zam teklifine karşılık Memur - Sen’e bağlı sendikalar Türkiye’nin dört bir yanında eylemler düzenleyerek ortak basın açıklaması hükümete seslendiler. Çanakkale’de eylemin adresi İskele Meydanı oldu. Memur-Sen'in 81 ilde düzenlediği eşzamanlı protesto etkinliklerinden biri de Çanakkale'de gerçekleşti. Çanakkale Memur-Sen İl Başkanlığı ve bağlı sendika üyeleri, Troya atının önünde toplanarak hükümete seslendiler. Memur-Sen Çanakkale İl Başkanı Suat Özen, yaptığı açıklamada kamu görevlilerinin ve emeklilerinin ülke için büyük fedakarlıklar yaptığını ve bu emeğin karşılığının adil bir şekilde verilmesini beklediklerini belirtti. Özen, hükümetin verdiği zam teklifini yetersiz bulduklarını ve bu nedenle protesto ettiklerini ifade etti. Özen açıklamasında “Aklıyla, fikriyle, emeğiyle bu ülkenin yükselmesi için ter akıtan, milletine hizmet için alın teri döken kamu görevlisi ve emeklisi kardeşlerim.  Sorumluluğumuz bilinciyle, emeğimizin hakkını savunmak, sesimizi duyurmak için bugün burada olduğu gibi 81 ilimizde alanlarda, meydanlardayız. Memur-Sen ve 11 yetkili sendikamızla 7. Dönem toplu sözleşmede masaya sunduğumuz gerçekçi tekliflerimize karşı, kamu işvereninin verdiği yetersiz teklifleri protesto ediyoruz. Kamu İşvereninin, masanın emek tarafının sesini duymadığını düşündüğümüz için 81 ilden sesimizi yükseltmek üzere bugün buradayız.  Buradan, ‘sorunların çözüleceği yer toplu sözleşme masasıdır’ sözümüzü bir kez daha tekrar ediyoruz” dedi.
 
HÜKÜMETİN TEKLİFİ NE RASYONEL VE NE DE GERÇEKÇİDİR”
 
Özellikle, 2024 için önerilen zam oranlarının Merkez Bankasının enflasyon tahminlerinin altında kaldığına dikkat çeken Özen, kamu işvereninin teklifinin gerçekçi olmadığını ve emekçilerin beklentilerini karşılamadığını belirtti. Ayrıca, refah payının masada hayata geçirilmesi gerektiğini vurguladı. Özen, memurların ve emeklilerin yaşadığı zorluklara değinerek, alım gücünün düştüğünü ve sosyal maliyetlerin arttığını dile getirdi. Özen açıklamasına şu cümleler ile devem etti. “Biz, 2 yıldır toplu sözleşme masasının toplanmasını, masanın dışında yapılan eksik ve yanlış düzenlemelerle bozulan gelir dağılımı adaletsizliğinin düzeltilmesini, sorunun bütün olarak görülmesini bekliyoruz.   Maalesef kamu işvereni bizim beklentimizi ve teklifimizin haklılığını hala anlayabilmiş değil. Kamu İşvereni ilk teklifini 2 puan artırarak %25’e çıkarmıştır. Bu ne demektir?  Sorunlarınız çözülmesin, enflasyon baskınız devam etsin, maaş artışlarınızı enflasyon farkı belirlesin demektir.  Teklif, bu haliyle, Merkez Bankasının 2024 enflasyon tahmininin 8 puan, 2025 için de enflasyon tahmininin 4 puan altında kalmıştır. Şimdi kısa bir ifade ile bu durumu özetlemek istiyorum. Kamu İşvereni diyor ki, 2023 yılında enflasyon %58 çıkacak.  Kamu görevlisi %25 enflasyon farkı alacak.  Peki 2024 yılı için beklenti olan %33 oranına ilişkin neden anlaşılır ya da hak verilir bir cümle kurulmuyor.  Neden teklif hala beklentinin bile yakınına ulaşmıyor? Bu durum Kamu İşvereninin kendi verileriyle çelişmesi, kendi ifadeleriyle ters düşmesi ve kendi beklentilerini dahi görmemesi demektir.  Kamu İşvereninin bu teklifi ne rasyonel ve ne de gerçekçidir”
 
“ALINTERİNDEN TASARRUF OLMAZ”
 
Özen konuşmasının son bölümde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sözlerini de hatırlatarak refah payının şart olduğunu dile getirerek açıklamasını şu cümleler ile sonlandırdı.
“Müzakere, zaman kazanma zemini değildir.  Strateji uygulayarak çözümsüzlüğe sevk etmek değildir.  Biz, Kamu İşvereninin ayakları yere basan teklifini, kamu görevlilerinin sesini ve piyasanın gerçeklerini gören teklifini duymak istiyoruz.  Refah payı dedik, ses yok. En düşük memur maaşında hesap hatası var, düzeltinsin dedik, ses yok.  Emekli maaşıyla ilgili feryatları dile getirdik, ses yok Seyyanen yapılan zam emekliliğe yansıtılsın dedik, yine ses yok.  Kira yardımı konusundaki teklifimiz, üstelik, siyasilerce ifade edilmesine rağmen o da yok. Bu hususların yanı sıra;  Şeflerin, Müdürlerin ücret skalası bozuldu, düzeltilsin dedik, ses yok. Mühendisler büyük projelerle ülkeye katkısının karşılığını alamıyor dedik, ses yok Akademisyenler bilgisinin, fikrinin, akademik kariyerinin karşılığını alamıyor dedik, ses yok. Kamu personel sisteminin bütünlüğü bozuldu, bunu düzeltmenin en doğru yeri toplu sözleşme masasıdır dedik, yine ses yok.  Diğer taraftan,  akaryakıta gelen zamlar, ulaşıma gelen artışlar hepimizi zorluyor, emtia ürünlerindeki fiyat artışları, insaf sınırını aşan kiralar geçim sıkıntımızı büyütüyor. Sabit gelirliler olarak, alım gücümüz düştü, her geçen gün sosyal maliyet artıyor, psikolojik maliyet aklımızı, enerjimizi sömürüyor. Bu verilerden hareketle açıkça deklare ediyoruz. Kamu İşvereninin öngörüleri tutmuyor.
Enflasyona ezilen değil, enflasyonu ezen bir adım için refah payı uygulaması artık şarttır.
Onun için, sözü fazla dolaştırmadan, maliye söylemlerine sığınmadan, hazırladığımız gerçekçi ve rasyonel tekliflere kamu işvereninden gerçekçi revizeler bekliyor, memurun refahının yükseltilmesini istiyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız’ın 2023 Seçim Beyannamesini açıklarken ifade ettiği ‘enflasyonun üzerinde en az büyüme oranı kadar refah payı vereceğiz’ vaadi masada hayata geçirilsin. Büyük ve Güçlü Türkiye için güçlü memur, güçlü memur için de refah payı şart. Onun için Memur-Sen olarak bu meydandan bir kere daha haykırıyoruz: Alın terinden tasarruf olmaz… Emeğin karşılığı kısılarak bütçe büyümez. Gerçekçi ve akılcı rakamlarla teklif revize edilsin, refah payıyla memurun ve memur emeklisinin yüzü gülsün.  Bize bahaneler üretilmesin.  Memur-Sen ailesi olarak, sorumluluklarımızın bilincinde bir kitleyiz…  Biz ülkemiz, milletimiz, vatandaşımız, ne zaman zorda kalsa, yaşadığımız sorunlarda, doğal afetlerde, bu ülkenin ve aziz milletimizin hep yanında olduk, olmaya da devam edeceğiz.  Toplu sözleşme masasında da bugün burada da; sorumluluğumuzun gereğini yapıyoruz.  Kamu İşvereninin de sesimizi duymasını, gereğini yapmasını bekliyoruz”
 
Ogün İnal