Bölgedeki yardım çalışmalarını koordine etmek için Defne ilçesi Aşağıokçular Mahallesindeki çadır kent ve aşevinin olduğu yere yardımları koordine etmek için gönüllü olarak giden CHP Bayramiç İl Genel Meclisi üyesi Sadık Göğüsgeren bölgedeki son gelişmeleri anlattı.  Göğüsgeren depremin 35 gününe kadar bulundukları alanda Afad ve Kızılay’ın olmadığını söyleyerek “depremin 35. Gününde bile Müthiş bir koordinasyon eksikliği var” dedi.

“KOORDİNASYONSUZLUK DEVAM EDİYOR ASLINDA HERŞEY VAR AMA HİÇBİRŞEYE ULAŞAMIYORUZ”
Ülkemize bir kez daha büyük bir acı yaşatan Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçelerindeki şiddetli depremlerin ardından hayatını kaybeden vatandaşlarımız için yasımız devam ediyor. Deprem felaketinin ardından deprem bölgesinde bulunan depremzedelerin her tülü ihtiyacını karşılamak için tüm Türkiye bir oldu ve deprem bölgesinin yaralarını sarmak için 7’den 77’ye herkes seferber oldu .Deprem bölgelerinin yaralarının sarılabilmesi için birçok belediyede yardım kampanyası başlattı. Çanakkale’nin Bayramiç ve Ayvacık Belediyeleri de deprem bölgesinde depremzedelerin ihtiyaçlarını karşılamak için tüm imkanlarını seferber etti. Hatay ilinin Defne ilçesi aşağı Aşağıokçular mahallesinde deprem zede vatandaşların sıcak yemek ihtiyacını karşılamak için aşevi kuran Bayramiç ve Ayvacık Belediyeleri 35 gün burada depremzedelere sıcak yemek çıkardı. Aşevinin kurulduğu alanda çadırkent kuran Bayramiç ve Ayvacık belediyeleri burada depremzedelerin ihtiyaçlarını da karşıladılar. Bayramiç Belediyesi’nin deprem bölgesindeki çalışmalarını koordine etmek için bölgeye giden CHP Bayramiç İl Genel Meclisi üyesi Sadık Göğüsgeren Boğaz Medya Sosyal Medya hesaplarından canlı olarak yayınlanan programa katılarak bölgedeki son durum ile ilgili bilgiler verdi. Göğüsgeren Hatay ili, Defne ilçesi Aşağıokçular Mahallesinden verdiği bilgilerde şunları söyledi. “Depremin ikinci günü, Bayramiç ve Ayvacık belediyeleri Hatay’ın Defne İlçesinde  bu yerleşim alanını kurdular. Kurulan Mutfak aşevinde günde 2 bin 500 civarında devremize de yurttaşımıza yemek hizmeti veriyoruz. Yaklaşık kırk çadırlık bir alan  ama 300 vatandaşımız kaldığı bir çadır kent. Ancak artık bu son günümüz,  Kızılay'a ve AFAD'a bölgeyi teslim edeceğiz.  Bayramiç ve Ayvacık'tan daha gelmek isteyen gönüllü yurttaşlarımız var ama  biraz da artık burada yardımların azalmazsa, Bayramiç'ten buraya özellikle gıda, giyecek yardımı nakliyenin uzak olmasından dolayı yerel halkla birlikte, yerel gönüllülerle birlikte Kızılay ve AFAD’ a devretme aşamasındayız. Bugüne kadar AFAD ve Kızılay yoktu. Biz bunlardan gıda desteği de alamadık açıkçası. Son aşamada dün   bölgemize gelen bir Vali Bey'e derdimizi anlatabildik. Müthiş bir koordinasyon eksikliği var. Yani her şey var ama  hiçbir şeye ulaşamıyoruz. Hiçbir şeyin yetkilisini bulamıyoruz, vatandaş da bulamıyor. Devlet koordinesinde eksiklikler had safhada. Bölgemizle ilgili bir Vali Bey'le ulaşmak için  3-4  saat   aradım. Kimse kimin nerede olduğunu bilmiyor. Kim nerede ne isteyeceğini bilmiyor. Yüzlerce vatandaşımız çadır kentimize ve aşevimize su talebinde bulunuyor. Haklı olarak su veremiyoruz Çünkü yemek yapmayı anca suyumuz yetiyor. Onun dışındaki vatandaş da bunu anlamıyor tabi ‘bize yardım gelmiş. Niye su verilmiyor’ diyor. Özellikle de içme suyunda sıkıntı var. Çünkü şebeke sularından yemek yapılamıyor. İshal olabileceği, binlerce ceset var çünkü. Ve hastalık riskinden dolayı şebeke sularını kullanamıyoruz. Kanalizasyon sıkıntılarına karşı. Tamamen organize olabilmiş değil” dedi.

“35 GÜNDÜR BURDAYIZ AMA BURDA OLDUĞUMUZDAN HİÇBİR YÖNETİCİNİN HABERİ YOK”
Göğüsgeren bölgeden bilgiler vermeye devam ettiği konuşmasında  “Buraya günden beri çeşitli yollardan az da olsa Kızılay'dan gıda yardımı aldık ama Bu  aşevinin ihtiyacının yüzde seksen beşi Bayramiç ve Ayvacık Belediyelerinin kontrolündeki organizesindeki gönüllü vatandaşlarımız sayesinde oldu. En son Ayvacık Belediye Başkanımız Mesut Bayram ve Ayvacık Deveciler Derneği'nin kamyonu geldi. Sucuklar, peynirler, zeytinler, Çanakkale'nin  iki küçük ilçesinin iki güzel belediye başkanı ve bu insanların güzel halklarının verdiği yardımlarla bugüne kadar günde 2 bin 500 kişiye yiyecek ve içecek sağladık. Ama şartlarımız buydu. Bizim buraya kurduğumuz çadırlar yaz çadırı ve bir  yetki geliyor bizi eleştiriyor, diyor ki ‘bu çadırlar uygun değil’ diyor. Deprem geçeli 35 gün oldu sen bize çadır verdiğinde kurmadık mı? Yazlık çadır olduğunu söylüyor devlet yetkilileri, bu çadırlar uygun değil. Ama depremin  2. günü burada olan bir ekip var ama 35.   günü burada bu işlerin yapıldığından haberi olmayan yöneticiler de var. Bunları hepsini not ediyoruz” dedi.

“TÜM YIKIM VE ZORLUKLARA RAHMEN TOPRAKLARINI TERK ETMEK İSTEMİYORLAR”
Meydana gelen büyük yıkım ve ardından gelen depremlere ve buradaki hayat zorluklarına rahmen Hataylıların topraklarını terk etmek istemediğinin de altını çizen Göğüsgeren “Genel anlamda insanlar gergin burada. Çünkü Geleceğe dair ne yapacaklarını bilmiyorlar. Yarın ne olacaklarını bilmiyorlar ve artçılar  devam ediyor. Hatay'ın Defne ilçesinde asıl yıkım depremden daha sonra olan 6.8’lik  deprem. Yarım binaların hepsi insanların birçoğu evinde kalıyordu çatlak da olsa. Şimdi onlar da kalamıyor ve yer sallamaya devamı devam ediyor. İnsanlar bu konuda gelecek sıkıntısı yaşıyorlar. Buradaki  insanlar da vatanını terk etmek istemiyor, burada kalmak istiyorlar” dedi.

“KOORDİNASYON EKSİKLİĞİ HAT SAFADA”
Depremin 35. Gününe rağmen hala bölgelerde koordinasyon eksikliğinin had safhada olduğunu ifade eden Göğüsgeren “Konteyner kentler  kuruluyor. Ama kurulan konteyner kentlerinin de içerisinde daha  taşınmış, doğru düzgün bir şey yok.  Antakya merkezde kurulmuş mu bilmiyorum ama Defne'de kurulan hiçbir şey yok. Konteyner kentlerde de içinin yastığının yorganının şeyinin elektrik sisteminin altyapısının tamamlanmadığını biliyoruz. Tam olarak konteyner kentler faaliyete geçmedi.  Konteyner kentler yer yer kuruluyor  ama tam olarak oluşmuş değil. Bir valimizin buradan haberinin olmasıyla buraya AFAD çadır gönderiyor yarın itibariyle. Çadır kentlilerimiz ne yiyecekler burada?  Kızılay gıda takviyesine başlıyor ama işte 35.  gün.  Organizasyon eksikliği var. Kimse suyu nereden alacak? Mercimeği nereden alacak?   Terliği, Ayakkabıyı nereden alacak? Kimse bilmiyor. Yani bu konuda tabela bile yok. Sen suyu buradan alacaksın. Ekmeği buradan alacaksın. Tabelası bile yok. Yani. Acayip bir organizasyon eksikliği var. Bunu kabul etmek lazım” dedi.

 “SİYASİ GÖRÜŞLER YOK İYİ VE KÖTÜ İNSAN VAR”
Göğüsgeren Konuşmasının devamında “İnsanlar artık ideolojilerine, siyasi görüşlerine göre değil de iyi insanlar ve kötü insanlar olarak ayrılmış. STK'lar, belediyeler, gönüllüler olmasaydı, bu insanların birçoğu açlık çekeceklerdi. Benim bölgemde yan yana yüz metre arayla dört tane aşevi var.  Biz daha bu arka sokaklarda Kızılay'ı, AFAD'ı görmedik. Ama ana güzergahta yani devleti yönetenlerin geçeceği   güzergahların hepsinde sağlı sollu AFAD ve Kızılay çadırları var. Ama bir arka sokakta, iki arka sokakta AFAD'a ulaşabilmeniz için uzman olman lazım. Uzman. Yani AFAD'a ulaşma uzmanı olman lazım. Vatandaş nerede ne alacağını bilmiyor. Gerçekten bilmiyor. Var olan malzeme var. Ama nereden kimin alacağını bilmiyor. Buraya gelen AFAD yetkilisini de ‘neden almıyorsunuz’ diyor. Ama sen nereden alacağımızı bize g östermedin ki. Nereden bilelim biz? Nereden bilelim?” dedi.
Ogün İnal