HAK VERİLMEZ, MÜCADELE İLE ALINIR

KESK’in kuruluş yıldönümü olan 8 Aralık nedeni ile KESK Çanakkale İl Temsilciliği Ayşegül  Sandıkçıoğlu basın açıklaması yaptı. KESKİN kuruluş yıldönümünün örgütlü hak ve emek mücadelesinin başlama günü olduğunu hatırlatarak “Kamu emekçileri mücadele tarihinin yapı taşı, fiili meşru mücadelenin açık adresi konfederasyonumuz KESK’in 27. kuruluş yıl dönümü tüm emekçilere kutlu olsun! Öncelikle emekleriyle, ödedikleri bedellerle bizlere bu onurlu tarihi bırakan arkadaşlarımızı, emek, demokrasi ve barış mücadelesinde yaşamını yitirenleri bir kez daha minnetle anıyor, anıları önünde saygıyla eğiliyoruz. KESK’in tarihi tek başına bir emek mücadelesi değil aynı zamanda anti demokratik politikalara, faşizme, tekçiliğe, milliyetçiliğe, şovenizme, kadın düşmanı politikalara, gençlerimizin, çocuklarımızın geleceğini tehdit eden yaklaşımlara karşı mücadelenin adı ve tarihidir.  27. Yılında Kuruluş İlkelerimize Sahip Çıkıyor, Emek, Demokrasi ve Barış Mücadelemizi Aynı Kararlılıkla Sürdürüyoruz!  KESK, faşizme karşı demokrasi, emperyalizme karşı bağımsızlık, savaşa karşı barış, baskılara karşı özgürlük, ırkçılığa ve şovenizme karşı emeğin birliği, halkların kardeşliği ve gericiliğe karşı laiklik mücadelesini kararlılıkla sürdürecektir.  “KESK, ‘bizi ezen, bir kenara iten, emeğimizi görünmez kılan, bedenlerimizi metalaştıran erkek egemen  sistemin çarklarına takılan çakıl taşı olacağız’ diyen kadınların mücadelesinin en önemli özneleri arasında olmaya devam edecektir. En başından bugüne ‘Hak verilmez, mücadele ile alınır’ ilkesinden taviz vermeden yol aldık. Bundan sonra da rüzgâr gücüyle değil, rüzgâra karşı durarak yükselttiğimiz mücadele bayrağımızı dalgalandırmaya devam edeceğimizden kimsenin kuşkusu olmasın. Bu ülkenin emeği ile geçinen tüm kesimlerinin önünde her zaman zorlu süreçler, çetin mücadeleler olmuştur. Bugün de kelimenin tam anlamı ile bir zulüm döneminden geçiyoruz. İşçi cinayetlerinin katliam boyutlarına vardığı, yoksulluğun her geçen gün daha fazla derinleştiği koşullarda siyasi iktidar sorunların faturasını muhalefete, emekçilerin, halkın omuzlarına yıkmaya yönelik politikalar izlemeye devam ediyor. Ülkemizin adım adım içine itildiği ekonomik, siyasal, toplumsal bunalım gittikçe derinleşiyor. Hayatımız her gün biraz daha zorlaşıyor. Temel ihtiyaçlarımızı, çocuğumuzun okul, bebeğimizin bez ve mama masraflarım, yaşadığımız evin kirasını karşılayamaz olduk” dedi.

GÜN, SÖMÜRÜ, YOKSULLUK VE BASKI DÜZENİNE KARŞI OMUZA OMUZA VERME GÜNÜDÜR
Ülkenin tüm vergi yükünün emekçinin omuzlarında olduğunu ifade eden KESK Dönem Sözcüsü Ayşegül Sandıkçıoğlu “Bizden toplanan vergiler bize ne insanca yaşamaya yetecek bir ücret ne de “yol, su, elektrik” olarak dönüyor. Zenginlere, patronlara muafiyet, istisna, teşvik, vergi indirimi, vergi affı, vergi barışı olarak aktarılıyor. Halkın %99’u her geçen gün yoksullaşırken, güvencesizleşirken %1’lik azınlık ise daha da zenginleşiyor. Sadece son iki yıl içinde emeğin büyümeden aldığı pay yüzde 11,2 azalırken sermayenin payı ise yüzde 11,1 arttı. Ülke biz çalışanlar için bir “asgari ücretliler ülkesine” dönüştürüldü. Sağlam hiçbir çarkı kalmayan bu bozuk düzenin enkazı işçisinden kamu emekçisine, asgari ücretlisinden emeklisine, çiftçisinden küçük esnafına halkın %99’una yıkılmak istenmektedir. Bir avuç mutlu azınlığın dışında kalan herkese, hepimize biçilen rol ucuz emek cennetinin katıksız köleleri olma rolüdür. Dolayısıyla bizim için bugün sadece bir kutlama günü değil, mücadeleyi yükseltme günüdür. Gün; bu toprakları emeğin, eşitliğin, özgürlüğün, demokrasinin, barışın, laikliğin filizlendiği topraklara çevirme günüdür. Gün; sömürü, yoksulluk ve baskı düzenine karşı omuza omuza verme günüdür. Gün; yıllardır parçalanıp, bölünen, yok sayılan milyonların hak ve özgürlükleri için birleşme günüdür. 17 Aralık 2022 tarihinde Ankara’da ‘Geçinemiyoruz! Seçim Bütçesi Değil Geçim Bütçesi İstiyoruz!’ şiarıyla merkezi bir miting yapıyoruz. Mitingimiz KESK üyesi olsun olmasın sadece kamu emekçilerine değil bu düzenden zarar gören, açlık ve yoksulluk sınırında bir yaşam mücadelesi veren tüm kesimlere açıktır. Gelin, hep birlikte emeğin, halkın kürsüsünü kuralım. Gelin, hep birlikte ‘İşsizliğe, yoksulluğa hayır! Emekten, halktan yana bütçe istiyoruz!’ diye haykıralım! Gelin, bizleri duymak, görmek istemeyenlere karşı sesimize ses katalım, gücümüzü birleştirelim. Biliyoruz ki, birleşir mücadeleyi yükseltirsek bir gün dahi iktidarda kalma şansları yoktur, olamaz. Ve yine biliyor ve inanıyoruz ki; Er ya da geç;  Emek kazanacak, İnsanca yaşam mücadelemiz kazanacak, Demokrasi kazanacak, Barış ve kardeşlik kazanacak, İnsanca bir yaşam mücadelesi kazanacak” dedi.

Murat Çağlayan