“Ne yazık ki bu dönemde eczacılar ihmal edildi.”
Bugüne kadar bazı şeyleri aşmak için çok mücadele verdik. Sizlerin de takdir ettiği gibi belirli süreçleri beraber yaşadık çok ağır bir pandemi geçirdik. Bu pandemi döneminde Türkiye’nin her yerinde 7/24 eczacılar kendilerini sağlık çalışanı gördükleri için vatandaşın yanında oldular. Biz eczacılar olarak ilk şehitleri verdik. Eczane çalışanlarımızı kaybettik. 40 kişiye yakın bir kaybımız oldu. Bunlar mesleğimizin bize getirdiği risklerdi. Biz bu risklerden kaçmadık. Türk halkı genelde ve yerelde eczaneden aldığı hizmetten hep memnun olmuştur. Çünkü bizler özveri ile sermayedar olarak iş yaptığımız halde hiçbir zaman ticari boyutunu düşünmedik ve öncelikle halk sağlığını düşündük. Ne yazık ki bu dönemde eczacılar ihmal edildi. Kamuda çalışan eczacılarımız ihmal edildiler ve Kamuda doktorun yanında çalışan sekreterlerden daha az maaş alıyorlar. Eczacıya hak ettiği değer verilmelidir diyoruz.
Özel sektörde çalışan eczacılar olarak da açıklamalarımızı abartılı bulunuyor. Hâlbuki şu enflasyonist bir ortamda etkilenen bizleriz. Geçtiğimiz on ay içinde memura, işçiye yapılan yüzde 80’nin üzerinde zam yapıldı, eczacıya yapılan zam ise bunun çok altında kaldı.
 
“Biz ilaca zam yapılsın istemiyoruz. Peki neden istemiyoruz?”
Vatandaş daha önce 50 liraya aldığı ilacı, 80 lira olduğunu görünce zannediyor ki bu fark eczacının cebine giriyor. Aslında ilaca yapılan zam eczacının karlılığını düşürüyor. Bizim bile zor anladığımız sağlık bakanlığının fiyat-ilaç kararnamesi var. 14 senedir güncellenmiyor. Bu kararnameye göre kademeli karlılık var. Misal; 10 liraya kadar olan ilaçların karlılığı başka, 100 liraya kadar olan ilacın karlılığı başka, 200 liraya kadar olan başka ve 200 üzeri başka. En düşük karı olanlar ise 4. Kademedekiler. Eczanelerde 4. Kademedeki ilaçların varlığı ise neredeyse yüzde 55’i buldu. Mesela en çok kullanılan bir ilaçtan 5 kutu aldığınız zaman 100 lira fark ödüyorsunuz.
 
“Şimdilik açığız.”
Bizim eylem yapıp artık dur dememizin bir sebebi de vatandaşın ilaca olan zorluğu. Çoğu ilaç dövize bağlı olduğu için ithalatçı firma ilaç getirmekten imtina ediyor. Çünkü devlet ilaçta dövizi 7 lira civarında sabitlemiş durumda. Yani ilacın döviz fiyatını Türk Lirasına çevirirken 7 lira kur uyguluyor. Bu durumda ithalatçı ilacını getirmiyor. Onun için piyasada yokluk var, biz bu durumda diyoruz ki; Şimdilik açığız.
 
“Mecburi tasarruf yapıyoruz.”
Eczanelerin de elektriği var, suyu var, personel gideri var, kirası var, stopajı var.
Misal; Geçen sene 450 lira gelen elektrik şimdi 2 bin beş yüz, üç bin civarında geliyor. Isınma, soğutma var. Bende 3 eleman varken 2’ye düşürdüm. Yılbaşın asgari ücretlere yeni bir zam yapılacak. O zaman çalışan sayımı mecburen tasarruf yapıp, 1’e düşüreceğim. Dayanılmaz olunca kapatacağım. Şimdilik varız diyoruz.
 
“Vatandaşa hizmette aksama meydana gelecektir.”
Bu arada ödeme zorluğuna giren birçok eczacı depolara olan borçlarını ödeyemiyorlar. Depolar ilaç vermiyorlar, krediyi kredi alarak kapatıyorlar. Gençlerin işi daha zor. Bu arada yeni eczane açanlar var, mesleğe yeni atılanlar var. Yani şu ilde 70 tane eczane varken dayanabilecek 20 eczane olduğunu düşünün, vatandaşa hizmette aksama meydana gelecektir.
 
“Allah yolumuzu açık etsin.”
İnşallah sesimizi duyururuz, haklılığımızı anlarlar Tüm bu sorunları duyurmak için 16 Ekimde Ankara’dayız. Biz sadece 27 bin eczanenin geleceği için değil, bu eczanelerde çalışan 80 bin kişinin ve ailelerinin sesi olacağız. Allah yolumuzu açık etsin.
 
“Unutulmaktan dolayı çok üzgünüz.”
Çanakkale’den miting için 4-5 araba kaldırmak istiyoruz. Sadece eczacılar değil, çalışanlarımız ve aileleri ile beraber orada olacağız. 2009 yılında yaptığımız mitingde 32 bin civarı kişiyle meydanları doldurmuştuk. Bu sefer hedefimiz onun üzerine çıkmak olacak. Bizler birinci derece sağlık kuruluşlarıyız. Unutulmaktan dolayı çok üzgünüz.
 
Hiçbir zaman umudumuzu kaybetmedik.
Çünkü umudumuzu kaybedersek, tükenmişliğin son noktası oluruz.
Eğer böyle giderse;
Eczanelerin kapanma riski var,
Vatandaşın pahalı ilaç alma riski var…
16 Ekim’de herkesi yanımıza bekliyoruz…

Hasan Sami Er