KAYA : “FİYATLARDA ARTIŞIN ÖNÜNE GEÇİLMELİ’’

Tüm gıda ürünlerindeki fiyat artışlarını da değerlendiren Kaya üreticinin girdi fiyatlarının artmasının önüne geçilmesi gerektiğini, aksi halde fiyat artışlarının devam etmesinin kaçınılmaz olduğunu söyledi. 

DOMATES TARLADA 4-6 TL
Çanakkale Ziraat Odası Başkanı İsmail kaya domates sezonunu değerlendirdi. Türkiye’nin domates üretimi konusunda Çanakkale’nin bir marka olduğunu ifade eden Kaya Çanakkale’de domatesin tarladan 4 ila 6 TL’den satıldığı söyledi. Fiyatların domates üreticisi açısından memnun edici olduğunu da sözlerine ekleyen Kaya  “Domates üretimi çok zor olan bir ürün.  Domates üretimi zor olduğu gibi çok ciddi üretim maliyeti olan bir ürün. Domatesin zirai mücadelesi üretim boyunca ara vermeksizin yapılması gerektiğinden zor. Dolayısı ile domates üretimi çok masraflı. Çanakkale’de domates fiyatı tarlada 4 ila 6 TL arasında. Domates üreticisi tarlada bu fiyatlardan domatesini satıyor. Üretici bu domates fiyatı ile çok paralar kazanmıyor. Şu an tarlada 4 ila 6 TL’den satılan domates ile ilgili üretici hastalıklar ile ilgili sıkıntısız bir sezon yaşıyor ise ürettiği domatesten zarar ermez. Böylelikle önümüzdeki sezon için üretim sıkıntısı çekmez. Ama hastalıklar ile ilgili sıkıntılı bir sezon yaşayan ve verim noktasında kayıpları olan üretici bu domates fiyatlarından bile olsa para kazanamaz. Ama şu anda domates fiyatlarını üretici olarak memnuniyet ile karşılamaktayız. 5 liradan domates üreticisinin tarlasından çıkan domatesin Pazar tezgahlarındaki son tüketiciye uygun fiyattan satılması durumu da göz önüne alındığında domatesin bu fiyattan tarladan satılması üreticiyi memnun ediyor.” dedi.
“ÇIĞ SÜTE ZAM KAPIDA“
Kaya son günlerde çiğ süt fiyatlarına zam geleceği yönündeki haberleri de değerlendirdi. Süt üreticisinin en önemli girdi kaleminin yem olduğunun ve yem fiyatlarındaki artışın devam ettiğinin altını çizen kaya açıklamasında “Sütte ve diğer ürünlerde zam yapmak yerine girdi fiyatlarının önüne geçilmesi birçok fiyat artışının önüne geçecektir. Süte yapılan ya da yapılacak zam tüketiciye kat kat daha fazla yansıyor. Mesela süte 10 Kuruş zam yapılsa bu zam tüketiciye 50 Kuruş olarak yansıyor. Dolayısı ile süt üreticisinin girdi fiyatlarındaki artışın önüne geçilmesi daha doğru bir yaklaşım olacaktır. Ama ne yazık ki süt üreticisinin en önemli girdi ürünü olan yem fiyatlarında ve diğer girdi kalemlerindeki ciddi yükseliş devam ettikçe süt üreticisinden zam talebi geliyor. Zam talebinin nedeni girdi fiyatlarının sürekli artması. Bu nedenden ötürü kısa bir süre sonra süt konseyi toplanacaktır süte en azından süt üreticisinin zararına üretim yapmayacağı şekilde küçükte olsa bir zam karar bir düzenleme yapılacaktır. Tekrar söylüyorum bu düzenleme yani zam kararından çok üreticinin girdi fiyatlarının artışının önüne geçecek ve maliyetleri aşağıya çekecek bir çözüm bulunmalı. Süte gelecek olan zam tüm süt ürünlerine zam anlamına geliyor bu durumda son tüketiciye ekstra geçim yükü anlamına geliyor. Üreticilerimiz ürettiği tüm gıda ürünlerini her gelir grubundaki tüketiciler her an ulaşabilir durumda olması biz üreticiler için çok değerli. İfadelerine yer verdi.

ÜRETİCİ GİRDİ FİYATLARININ ARTMASI ÖNLENMELİ
Gıda ürünlerine zammın önüne geçilmesinin tek çaresinin üreticinin girdi fiyatlarının artmasının önlemesi olduğuna dikkat çeken “İlerleyen dönemlerde gıda ürünlerine zammın önüne geçilebilmesi için, örneğin ekmek fiyatlarına zammın önüne geçilebilmesi için mutlaka ve mutlaka girdi fiyatlarının artışının önüne geçilmesi lazım. Bir fiyatlandırma yapılırken bugünü düşündüğümüz gibi yarını da düşünerekten, üreticiyi düşündüğümüz gibi tüketiciyi de düşünerekten fiyatlandırmalar yapılmalı. Bizim en büyük sorunumuz bazı ürünlerin değerinin çok üzerinde satılması, bazı ürünlerinde fiyatının çok altında satılması. Ara yerde o dengeyi kuramadığımız sürede bizim bu enflasyonlunun yüksek olduğu dönemden ciddi şekilde etkileneceğiz. Dolar bugünlerde yeniden hareketlendi. Doların hareketlenmesi demek girdi fiyatlarının yükselmesi demek. Burada girdi fiyatlarının artmasının önüne geçecek tedbirler almak gerekiyor. Bu önlemler alınırsa önümüzdeki yıllar gıda fiyatı enflasyonunu konuşmayacağımız yıllar olacaktır.  Bakın Ukrayna ile Rusya savaş içerisinde burada gıda sıkıntısı konuşuluyor mu? Hayır, Ukrayna buğday ihraç ediyor ve bu ülke savaşta. Ama bu ülke aynı zamanda üretici bir ülke. Bizde üretici bir ülkeyiz, tarım ülkesiyiz, bizde kendi kendimize üretim açısından yetebilecek bir ülkeyiz. Biz üretim sistemimizi çok güzel yönetirsek ne gıda sorunumuz nede gıda enflasyonu sorunumuz kalmaz” dedi. 

Ogün İnal