İlk olarak Dolar ve Euro arasındaki değer farkının neredeyse ortadan kalmasının nedenlerini anlatan Ay tüm Dünya ülkelerinin enflasyon ile mücadele ettiğinin de altını çizdi. Yaz ayları ile artan yerli ve yapancı turistler ile uzun kurban bayramının ekonomide hareketlilik getirdiğini de ifade eden Ay  “Bu ülke hepimizin, vatandaşlarımız enflasyon ile mücadele konusunda tasarruf ediyor. Bu tasarrufa kamunun da eklenmesi ile birlikte hükümetin enflasyon ile mücadelesi yavaş yavaş başarıya ulaşır” dedi.

ÜLKELER BU SÜREÇTE EKONOMİLERİNİ AYAKTA TUTMAYA ÇALIŞIYOR

Timur Ay dünya ve ülke ekonomisi ile yüksek enflasyonu değerlendirdi. İlk olarak dolar ve Eoro değer farkının neden eşitlendiğini anlatan AY  “ Uluslararası piyasalarda enflasyon ile mücadele sonucunda ülkelerin ekonomileri ciddi bir sarsıntıya yaşadı. Özellikle Dünya ekonomisinin ciddi bir bölümünü oluşturan Amerikan ekonomisinin resesyona ( Ekonomik Durgunluk) girme tehlikesinden kaynaklanan süreç özellikle Amerikan Dolarının diğer para birimleri karşı değer kazanmasına sebep oldu.  Bu durumda diğer ülkelerde ekonomi parametrelerinin yer değiştirmesine neden oldu.  Avrupa birliği olsun Amerika olsun, Uzakdoğu ülkeleri olsun kendi ülkemizde dahil olmak üzere kendine ait bir ekonomi metodu çizmeye çalışıyor. Tüm ülkeler şu an ayakta durmaya çalışıyor dedi.

ENFLASYON RAKAMLARIMIZ SÜRDÜRÜLEBİLİR DEĞİL

Tüm dünya ülkelerinin yüksel enflasyon ile mücadele ettiğinin altını çizen Ay ülkemizde ise çok ciddi bir yüksek enflasyon olduğunu ve bu yüksek enflasyonun sürdürülebilir olmadığını söyledi. Ay değerlendirmesine şu cümleler ile devam etti.  “Şu an yaz sezonun gelmesi ile ülkeler kendi ekonomilerini sürdürülebilir tutmaya çalışıyor. Ama önümüzdeki kış aylarında özellikle Avrupa birliği ülkelerinin enerji kısıtlamaları ile karşılaşabilme ihtimalinden dolayı, yani Rusya – Ukrayna savaşından dolayı Rusya’nın Ukrayna’ya destek veren ülkelere gaz akısını kesmesi ihtimali olması nedeni ile önümüzdeki kış ayının bazı sıkıntılara gebe olduğu görülüyor. Ancak şu var bizim ülkemizdeki ekonomik gelişmeler malum şu an iç turizmin kurban bayramı ile başlayan süreçten çıkışı ayrıca yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın izin için ülkelerine dönmesi birde bunlara tarımsal üretimin bol olması nedeni ile ekonomimizin sanki bir iki ay daha rahat olacağı gibi bir durumun oluşması ön görülüyor. Tabi Temmuz ayı itibari ile hem asgari ücret alan çalışanların maaşlarına, memur maaşlarına ve emekli maaşlarına enflasyon zammının verilmesi bir rahatlamaya bu rahatlamanın da ekonomiye artı katkı sağlaması durumu meydana geldi. Tabi bu durumu izleyeceğiz vere göreceğiz. Tabi ücretlere ne kadar zam yapılsa da satıcılarda sattıkları ürünlere yapılan zamlara göre değerlendirip ürün fiyatlarına zam yaparak satıyorlar.  Neticede bu durumu deneme yanılma yöntemi ile ülke olarak bir iki ay daha yaşayacağız. Ancak şu an ülkelerin en büyük sorunları enflasyonla mücadele. Özellikle ülkemizin enflasyon rakamlarının sürdürülebilir olmadığı ortada.  Ama unutmamak lazım ki “Umut Olmazsa Hayat Olmaz”. Umarım hükümetin tasarruf tedbirlerine,  özellikle kamu alanındaki tasarruf tedbirlerine ihtiyacı var. Çünkü bireysel tasarruflar ile insanların enflasyon ile mücadelesi kazanılamaz. Zaten insanımız yapması gerekenleri yapıyor tasarruf konusunda. Enflasyonla mücadelede hükümet kanadının da tasarrufa ihtiyacımız olduğu da bir gerçek. Kamusal alanlarda yapılabilecek değişiklikler ve üretimde ihracata yönelik hedef koyulması ve ihracatta her ay bir önceki aya göre artış sağlanması cari dengeyi arttı pozisyona getirebilme konumuna getirir. Umarım önümüzdeki dönem gerçekleşen ihracat rakamlarının artması ile yavaş yavaş enflasyon ile olan mücadele başarıya ulaşır. Malum faiz ile mücadelede taviz vermek istemediğimizden dolayı faizi arttırmıyoruz. Diğer ülkelerde olduğu gibi faizi stabil tutarak enflasyon ile mücadele etmeye çalışan bir yönetim şekli var. Hükümetimizin daha çok ihracat, istihdam ve üretim ile enflasyonla mücadele temek gibi bir bakış açısı var. Umarım başarılı oluruz. Sonuçta bu ülke hepimizin ülkesi.’’

Ogün İnal