MECLİSTE GÜNDEM EKONOMİ OLDU

 Çanakkale Belediyesi Aralık ayı Meclis Toplantısının ana gündemi dövizin yükselişi, hayat pahalılığı ve ekonomik kriz oldu. Halkın yaşadığı sıkıntıları gündeme getiren CHP Grup Başkanvekili Erdal Gezen, asgari ücretlinin geçinmesinin imkansız olduğunu vurgularken, Çanakkale halkının yarısının bankalara borçlu olduğunu, icralık dosya sayısının ise 55 bine yükseldiğini açıkladı. Dolar kurlarının yükselmesini yeni bir ekonomik modele geçmekle savunan AK Partili Esra Yüksel ile Belediye Başkanı Ülgür Gökhan arasında dış güçler tartışması yaşandı. AK Parti Belediye Meclisi Grup Başkanvekili Esra Yüksel ise krizden çıkışın reçetesinin ve tek alternatifinin AK Parti olduğunu belirterek,  “Rahatsız olan çevreler ekonomi üzerinden Türkiye’yi manipüle ediyor” dedi.
Çanakkale Belediyesi Kasım ayı Meclis Toplantısı, Koronavirüs tedbirleri kapsamında Parion Otel’de gerçekleştirildi.  Mecliste gündemin az olması dolayısı ile gündem dışı konuşmalara ağırlık verildi. Meclis Grup Başkanlarının gündeminde ise dolar, yükselen Döviz Kuru dolayısı ile ekonomi vardı. İlk bölümü hararetli geçen toplantının açılış konuşmasını Belediye Başkanı Ülgür Gökhan yaptı. Gökhan konuşmasında ülke gündemine girmeden bir aylık faaliyet ve Çanakkale Belediyesi tarafından yapılan bazı çalışmalar hakkında bilgiler verdi. Başkan Gökhan, “Kovid’in patırtısı, yeniden hortlama sürecine girdiği için, yine toplantımızı nispeten, daha güvenli saydığımız daha geniş mekana almak durumunda kaldık. Şehrimiz de maalesef bu konuda biraz sıkıntılı, inşallah bir an önce bu süreç de geçer. 13 Kasım’da biliyorsunuz Sayın Cumhurbaşkanı, 1915 Çanakkale köprüsünün son tabliye cıvata sıkma diyelim ona, törenine katıldı. Oraya beni de davet ettiler. Biz de katıldık, inşallah 3-5 ay içerisinde, arabayla üstünden geçeceğiz. Lodosta denedik güzel oldu, bir şey olmadı, demek ki sağlam bu lodosta ortalık, birbirine katmasına rağmen güzel bir sınav oldu. Köprümüz sağlamdır. O bakımdan bir sıkıntı yok, Allah korusun tabii, Çanakkale'de lodosu iyi geçirdik, diğer şehirlere göre biraz Güzelyalı’da bir iki sahilde şey olmuş, tamir edilebilir. Can kaybının olmaması yaralanmanın olmaması, önemli, yine Lodos var ama bu o kadar olmayacak gibi duruyor sanki” dedi.
“Atikhisar’da sıkıntı yok”
Gündem dışı konuşmasında Atikhisar’daki su doluluğu ile ilgili de bilgiler veren Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, “Biraz da yağış lazım, yağış lazım derken, bir bilgi de vereyim. Atikhisar Barajı’mız 32 milyon metreküp, şu anda yani yüzde 62.5’u doluluk oranı var. Yani idare eder, çok iyi diyemeyiz ama yüzde 75- 80 olsaydı, mutlu olurduk ama, 62.5’da iyi ama şunu demek istiyorum, su tasarrufuna devam edeceğiz, yani şu anda, su bolluğumuz filan yok” dedi.
Suyun kullanımında dikkatli davranılması gerektiğini belirten Başkan Gökhan, “Suyu evimizde kullanırken çok dikkat etmemiz lazım. Özellikle sulama noktasında da, arıtma noktalarında gereğini yapacağız. Başka çaremiz yok. Hemşerilerimizden de dikkatli davranmaları istirham ediyoruz.   16 Kasım'da Mekanik Atık Arıtma tesisinin açılışını gerçekleştirdik. Biliyorsunuz hep beraber oradaydık katılan arkadaşlarımızla, güzel bir tesis oldu. İnşallah yakıt bölümünü de en yakın zamanda alıp, komple bir açılış yapacağız. Bakanlıktan da ilgilileri çağırıp, hatta Avrupa Birliğinin buradaki temsilcilerini çağırıp, Çevre Bakanlığı temsilcileri hep beraber bir açılış yaparız diye düşünüyorum” dedi.
Kasım ayında gerçekleştirdiği ziyaretler hakkında bilgi veren Gökhan “23-27 Kasım'da ben Prag’a gittim biliyorsunuz. Sizin bilginiz dahilinde, sizin onayınızla, Prag akıllı kurulmuş şehirler sunumları vardı. Hem Prag hem Brno, Orada Belediye Başkanları Bölge Başkanları ile bulunduk. Brno akıllı şehirler sunumu yapıldı. Güney Moravya’da inovasyon merkezinde 13 tane sunum izledik, Akıllı, şehirlerle ilgili ve Brno’ya aşağı yukarı 100 km mesafede şehitliğimiz var. Galiçya Cephesi şehitliği, önce şehitliğimizi ziyaret ettik. Orada ziyaret ettik. Duamızı ettik. Çelengimizi koyduk, belediye başkanları ve yardımcıları bizi ağırladılar. Çekya’da 3 tane şehitliğimiz var. Galiçya cephesi itibariyle’’ dedi.  
“Aşı çağrısını yineledi”
Başkan Gökhan, yükselen vakaları da hatırlatarak konuşmasında aşı çağrısı yaparak, “Maalesef aşı konusunda çok hızlı hareket edemiyoruz. Gerçi dünyada pek hızlı hareket edemiyor ama biz de hızlı hareket edemiyoruz. Onun için özellikle Çanakkale’deki hemşerilerimizden aşı konusuna önem vermeleri gerektiğini, aşılarını olmaları gerektiğini, ihmal etmemeleri gerektiğini, vurgulamak istiyorum. Çünkü aşı, olunduğu zaman hastalık çok daha hafif ve kolay geçiyor. Olmadığı zaman, maalesef ağır semptomlar gösteriyor. Onun için aşımızı olalım ve olmaya teşvik edelim” diye konuştu.
“İşgücü ucuzluğunda Çin’i geride bıraktık”
Kasım Ayı Belediye Meclisinde söz alan CHP Belediye Meclisi Grup Başkan Vekili Erdal Gezen, konuşmasında ekonomiye ağırlık verdi. Ekonomiyi genelde ve yerelde rakamlarla değerlendiren Erdal Gezen “Asgari Ücret 2 bin 825 TL  ne kadar olacağı tahmin ediliyor ve görüşmelerde  gönül ister ki 4 bin lira olsun. Olur mu olmaz mı bilmiyorum ama, asgari ücretlinin 2020 Ocak ayında aldığı ekmekle  bu gün alınan ekmek arasında 65 ekmek kayıp var.  Asgari ücretlide ısınma maliyeti %80 artmış.  Barınma maliyeti %82 artmış. Çünkü örneğin Çanakkale’de yaşıyoruz. Çanakkale’de ev kiralarında %50 artış var.  Asgari ücretin yılbaşından bu yana 160 dolar değer kaybettiğini biliyoruz.  Asgari ücretin bu kadar düştüğü bir ortamda iş gücünde de Çin’i geride bıraktık.  Evet Türkiye ucuz bir işgücü cenneti haline getiriliyor.  Memura ve emekliye %12 gibi bir zam yapıldı kademeli olarak. Fakat Hazine ve Maliye Bakanı’nın tebliği ile yayınlanan değerleme oranları açıklandı. Yani 1 Ocak 2022 tarihinden itibaren değerlenme oranına bağlı olarak vergiler, harçlar, ceza harçlarında %32  artış yaşandı. Yani arada %300’lük bir fark var. TÜİK’in enflasyon açıklaması %20 bu paradoksta biz ne yapacağız?  Eğer iktidar açıkladığı kendi verisinde olsaydı bile değerleme oranını %20’de tutardı” dedi.
“İktidarın borç derdi yok çünkü borcu vatandaş ödeyecek"
CHP Belediye Meclisi Grup Başkan Vekili Erdal Gezen, “Bu hükümet 2002 yılında geldiği zaman bir dolar 1.60 TL’ydi dolar. Bolluk, refah vaat edilmişti. Ekonomik anlamda ülkemizin çok üst pozisyonlara çıkacağı vaat edilmişti.  Tek adamlık sisteme geçtiğiniz zaman dolar 4.60 TL’ydi.  Fakat Bugün dolar 13 TL’yi aştı.  Dün yine Hazine ve Maliye Bakanımız değişti. Türkiye’de son üç yılda 3 defa Hazine ve Maliye Bakanı değişti, 4 defa da Merkez Bankası Başkanı değişti.  Aslında ekonominin nasıl yönetilemediğini, ekonominin kaç başlı olduğunu bu değişimler bize gösteriyor. Gerçekten değişken  piyasa  değil, değişken başkan ve bakan yapısı olarak bunu tanımlayabiliriz.  2022 yılı 162 Milyar Dolar borcumuzu bu kurdan ödeyeceğiz.  Yani bir yıl önce üç katını çalışarak Türk Milleti ödeyecek. İktidarın böyle bir derdi yok.  Çünkü hiçbir geri adım atılmıyor, tasarrufta bulunulamıyor.  Ocak ayında Benzin 6 lira 90 kuruşken şu anda  9 lira 82 kuruş.  %30 küsurat bir zam olmuş.  Bildiğimiz Tuza %50 zam olur mu?” dedi.
“Çanakkale’nin yarısı bireysel kredi kullanıyor”
Çanakkale’de yüksek faizlere rağmen vatandaşların çaresizlikten krediye yöneldiğini ve Çanakkale Nüfusunun yarısının bireysel kredi kullandığını belirten CHP Grup Başkan Vekili Erdal Gezen “Çanakkale Merkez İlçemizde 196 tane kafe, 156 kahve, 96 çay ocağı 154 lokanta, 33 fırın, 32 kasap 5 kantin Esnaf ve Sanatkarlar Odası’na bağlı olarak çalışıyor.  Bir de Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odasına bağlı olarak bu tür faaliyetleri yapan işletmeler var.  Esnaflarımızı dinliyoruz.  Daha dün küçük bir lokanta, aylardır para kazanamadan gidiyoruz, böyle devam ederse kapatacağız diyor.  Ürünleri tedarik edemiyoruz, tedarik ettiğimiz ürüne fiyat koyamıyoruz, fiyat koyduğumuzda yerine yenisini alamıyoruz diyorlar.  Bu çaresizlik içinde mücadeleye devam ediyorlar.  Çanakkale’de 2021 Eylül ayı tüketici kredileri, bunun içinde konut, araç ihtiyaçlar da var.  6 milyon TL. Yani esnafımız yüksek faize rağmen çaresizlikten krediye gidiyor. Hani enflasyonun yüksek faize bağlı olduğunu onun için faizlerin indirileceği söyleniyor ya, hayır faizlerin nerelerde olduğunu banka faizlerinde görebilirsiniz.  Bankacılık Denetleme ve Düzenleme Kurumu Kredi kayıt bürosu Çanakkale’de 2021 yılında 317 bin 506 kişiye 5 Milyar 788 milyon 357 bin TL bireysel kredi verildiğini söylüyor.  Yani Çanakkale nüfusunun yarısı bireysel kredi kullanıyor.  Ülkenin mevcut durumu bu ve çaresizlik içindeyiz” dedi.
“Çanakkale’de aileler icra korkusu ile yaşıyor”
CHP Belediye Meclisi Grup Başkan Vekili Erdal Gezen, Çanakkale’deki icra dosyalarına da değinerek, “Yılı kapatıyoruz. Kasım Ayı itibari ile Çanakkale İcra Müdürlüklerinde açık görülen icra dosyası 52 bin  3 bin 500 tane de talimat dosyası olduğu söylendi.  Yani başka kentlerden icrayı koyup da talimatla gelip burada haciz işlemi yapılan dosyalar var.  Yani sayı 55 bin dosya kentin nüfusu ne kadar olabilir ki?  Yani her 4 aileden biri icra tehdidi altında.  Böyle bir kentte huzur ve mutluluk olur mu?  Sabah kalktığı zaman çocuğunun cebine harçlık koyamayan bir baba huzurlu ve mutlu bir aile yapısı oluşturur mu?  Onun için şu anda aile mahkemelerinde bine yakın dosya var.  Huzurlu bir kent arıyorsanız Çanakkale’ye bakın,  çünkü biz Barışın kentiyiz diyoruz ama aile yapımız bile zarar görüyor. Bunun nedeni ise siyasi iktidar ve ekonomidir.  Müteahhitler Birliği Salih Yıldız’ın  bir açıklaması oldu, ‘Memur maaşı ile Çanakkale’de ev almak hayaldir artık’ diyor.  Ne kadar acı değil mi ki? Çanakkale  memurların, emeklilerin huzur bulduğu, emekli maaşları ile geçindiği bir kent diyoruz biz buraya” dedi.  
Ülkenin yönetilemez bir duruma geldiğini, seçimin kaçınılmaz olduğunu belirten CHP’li Erdal Gezen, “Hani siyasi iktidar diyordu ya 2002 yılında; “Bu halkı bir çaya, bir simide mahkum ettiniz, onu bile fazla görüyorsunuz” dedi. Gelin bunun hesabını yapalım. 3 çocuklu 5 kişilik bir aile, 3 öğün simit alırsa; hepsini toplayalım çay yok, peynir, zeytin yok yanında, peynirin kilosu zaten 100 lira oldu, asgari ücretli vatandaşlarımız açlık sınırının da altında. Bu millete 3 tane zeytini fazla görüyorsunuz, bu hale getirdiniz. Dış güçler deniyor, dış güçlere karşı ekonomik savaş veriyoruz deniliyor. Toplum artık bunları yemiyor, herkes evinde kaynayan tencerenin içinde ne olduğunu söylüyor. Fedakarlığı halk değil siyasi iktidar yapacak. Kötü ekonomilerin sonuçlarını 19 yıldır çekiyoruz, halkımızın bu zorlukları çekmeye artık niyeti yoktur. Seçim zorunlu, sandık zorunludur. Seçimden kaçamazsınız, milletimiz sandığı istiyor” dedi.
“Sorunları düzlüğe çıkaracak yine AK Parti’dir”
AK Parti Belediye Meclisi Grup Başkan Vekili Esra Yüksel ise ekonomi eleştirilerine yanıt vererek, yaptığı açıklamada, yaşanan sorunları düzlüğe çıkaracak partinin yine Ak Parti olduğunu belirterek, “İki yıldır Koronavirüsün etkisi ile dünya ekonomileri küçüldü.  Tedarik zinciri koptu, rakamlar arttı artı dolar üzerinden ekonomimizi manipüle eden bir güç var. Sorunlar var, sorunların sebepleri belli.  Siz izliyorsunuz kabul da etmiyorsunuz ama biz ikna etmek zorunda değiliz.  Çünkü bakış çerçeveleriniz belli. Kaldı ki siz 20 yıldır muhalefette olan bir partisini sorumluluk almak, iktidar olmak nedir bilmediğiniz için havanda suyu dövüp duruyorsunuz.  Ülkenin sorunları vardır ve bunları dindirecek AK Partidir, alternatifi de yoktur. O yüzden seçim seçim diye söyleyip duruyorsunuz. Muharrem İnce’nin iki tane cümlesi var dikkatimi çekmişti ‘çıktı yendi, çıktı yendi’ diyor sizi eleştirdiği için parti dışında kalan ve bir dönem Cumhurbaşkanı Adayınız.  Bir de dedi ki ‘Bir adamı dövmek için 7 kişi bir araya mı geliyor almayacağım araya dayak yersin’ dedi.  Yani seçim seçim diyorsunuz, seçime hazırlanışınız  birin altındaki ondalık partlarla  ifade edilen  partileri markaj altına alarak enerjinizi buna harcıyorsunuz.  O yüzde seçim zamanında da olsa sonuç değişmeyecektir. AK Parti 2002’den beri  bu halkın iradesi ile iktidardadır.  Dış güçler ve dış güçlerin içerdeki felaket telalarına rağmen  yine halkın iradesi ile seçilip bu ülkeyi yönetmeye devam edecektir.  Mağduriyet yaşayan her kes için hükümet tüm kurumlarıyla hem destekte bulunuyor hem de Koronavirüs ile ediyor. Bütün bunlara rağmen yatırım da yapıyor.  Üretime ve istihdama yönelik bir seferberlik başlamıştır.  Bu yaşananların nedeni, dünya 5’ten büyüktür diyen bir iktidar var. Bundan rahatsız olan çevreler de ekonomi üzerinden Türkiye’yi manipüle ediyor.  Sonuç itibari ile bu ülkenin geliştirecek olan AK Partidir, alternatifi yoktur. O günleri göreceğiz. O günleri gördükten sonra yine beraber konuşuruz” dedi.
“İktidarda olan sizsiniz neden hazırlanmadınız?”
İYİ Parti Meclis Üyesi Burak Kunt da AK Parti Grup Başkan Vekili Esra Yüksel’in dış güçler sözlerine yanıt vererek ekonomik sorunları adeta meclisin yüzüne vurdu. Kunt konuşmasında,  ‘’Şimdi benim asıl mesleğim ekonomistim, bu Türkiye Cumhuriyeti Devletinin, üzerinde TC Devleti diye yazan, bir üniversitesinden lisans diplomam var. Üzerine bir de yüksek lisans diplomam da var ama, aynı zamanda, 3 nesildir müteşebbis olan bir ailenin, oğluyum, kendimde, fena becermediğini düşünen bir adamım, bunun kararını siz vereceksiniz tabİi. Son zamanda deniliyor ki, bize dışardan saldırıyorlar. Zaten 20 yıldır bir hikayedir de bu, ama şu son dönemde dolarla ilgili böyle bir şey geliyor.   Ben size bunu tarihten örnek vermek istiyorum, Şimdi 1187 yılı Selahattin Eyyubi Kudüs’ü almış,  hemen 1189 yılında da Kudüs’ü tekrardan geri almak için 3. Haçlı seferini Aslan Yürekli Richard, 2 Filipe Ağustos’te, Frederic Barbarossa tarafından 3. haçlı seferleri düzenlenmiş, Şimdi Selahattin Eyyubi bu seferi kışkırtmış, dememiş ki, bize dış güçler saldırıyor dememiş ki, görüyorsunuz arkadaş biz nasıl bu işi yapıyoruz. Ne demiş? Hazırlanmış, yabancı düşmanlara karşı dimdik, durmuş, Kudüs'te vermemiş.  Değerli arkadaşlar Kudüs oradaydı, bugün burada, aha tamda ayaklarımızın altında, burada bu Kudüs'ü biz savunacağız. Dış güçler bize şöyle yaptı, yok bizde rahip krizi var. İktidarda olan sizsiniz niye hazırlanmadınız. 19 yıldır neden hazırlık yapmadınız. Yani bu söylemi artık kabul etmek istemiyorum. Onların eli armut toplamıyordu, sizin eliniz neden armut topluyor” dedi.
“Bir malı daha ucuz sattığı için övünen bir ülke yok”
İhracat için verilen rakamlara ve Türkiye’nin ihracat politikasına da değinen Burak Kunt, “Ekonomi ile alakalı ihracat rakamları, değerli arkadaşlarım bir malı daha ucuz sattığı için, övünen başka bir örnek görmedim. Ya biz diyoruz ki katma değer biz diyoruz ki, yüksek teknolojili ürün, mevcut ürünü daha ucuz sattığı için övünen bir millet vallahi görmedim billahi görmedim. Utanmalısınız, ihracat rakamı yükselmiyor. Daha ucuza daha değersiz mal satıyorsunuz. Yani bakın değerli arkadaşlarım enflasyonu düşürmenin yolu bütçe açığını, paranızı dertleştirerek ihracatı arttırma değildir. Bu bir cehalettir.  Bunlardan bahsetmeyelim, Çok üzülüyorum, neden üzülüyorum biliyor musunuz, Kişi başında düşen milli gelirin, yıllardan belli gerilediği bir ülkede büyüdük demenize üzülüyorum. Yapmayın, TL bazlı büyümekte bahsetmiyorum. Sizin ne kadar büyüdüğünüzün benim zerre kadar önemi yok. Siz sayın başkan, arabanız ile şoförünüz 150 km hızla gidebilir. Bundan 20 sene önce 100 km hızla gidiyordu. Peki ama rakip nerde rakip nerde, kaç km hızla gidiyor. Sizin kaç km hızla gittiğinizin önemi yok, sizin kaçıncı bitirdiğinizin önemi var. Biraz önce G 21’ düştük dedik. İlk 20’deki ekonomiden, Türkiye'nin 16. Olarak sabitlendiği ekonomiden biz 21’e düştük. 3-5 sene sonra bizi G-20'yede çağırmazlar” dedi.
Ogün İnal
 
 
 
 
 
 
Şimdi bir konu daha var, nedir ? global anlamda işler iyi gitmiyor, evet iyi gitmiyor. Pandemi ciddi anlamda problem, Tedarik zincirinde kırılma var. Belki ’de büyük şirketler büyük karteller, Ogün negatif yazan şeyleri, diptoptan da artıya çevirmeye çalışıyorlar. Hepsine katılıyorum çok haklısınız. Fakat benim eleştirim şuna, niye bu işten en çok biz etkileniyoruz. Niye bu işten en çok Türkiye etkileniyor. Niye biz en çok olmayacak zamanda faiz indirmeye karar veriyoruz. Ne oldu yatırımı arttıracağız. Tamam olur yatırımı arttıralım hadi ben size bir örenke vereyim. 2020’de 2021 yılı bütçesini yaptım. Bir yatırım planladım, organize sanayi bölgesinde, 13 milyon lira tutuyordu, Ogün faiz yüzde 19’du. Yüzde 19 ile 13 milyon kredi çektiğimde 5.6 milyon faiz veriyordum. 5 yıllık geldik bugün, makine Euro ile tesisin helikopter betonundan tutup prefabrik binasına kadar, hepsi Euro ile çatısındaki güneş yenilebilir enerjisi Eoru ile, alacağım ham madde, dolar ile, geldim 13 milyonu yüzde,15 ile faiz alayım, yatırım ne oldu 20-25'e gitti belki, bakmıyorum bile, siz bana bu ortamda, faizi indirdiğiniz için benim gibi bir müteşebiisi ikna edemezsiniz, benim için önemli olan istikrar fazi değil, Türk iş adamanın öncelikli hassasiyeti dolaradır. Döviz kurunadır. Bizim babalarımız ne faziler varken ne yatırımlar yaptı. Bunu hatırlayın lütfen aradaki 4 puanlık faiz indirimi için ülkenin canına okudunuz. Yapmayın rica ediyorum.