Geçtiğimiz hafta Mustafa Kemal Atatürk’ün ebediyete ayrılışının 83. yıldönümündeki anmada saat 9’u 5 geçe trafikte aracından inip saygı duruşunda gözyaşlarına boğulan ve aracı içinde bir süre ağlayan görüntüleri ulusal ve uluslararası basında yer alan Aytaç Cihan o gün neler hissettiğini İşte Çanakkale Gazetesi’ne değerlendirdi. Cihan, ‘’Atatürk’ün biz daha rahat yaşayalım diye çektiği sıkıntıları ve zorlukları iliklerimde hissettim ve hala unutmadan hissediyorum’’ dedi. 

Aytaç Cihan, “O izlediklerinin ben olmam değil önemli olan. Önemli olan yıkılan onlarca Atatürk Stadı varken, isminin ve varlığının tabelalarda kalmayacağını binlerce aynı çarpan yürekle hissetmek. Yani o izletideki ben, siz ya da bir başkası olsa da, yaşanan hadisenin verdiği mesaj Atatürk ve maneviyatının, devrimlerinin, ilke ve inkılaplarının ebeden yaşayacağının bir kez daha ve yoğun bir şekilde cereyan etmesidir’’ diye konuştu.

Geçtiğimiz hafta 10 Kasım’da saat 9.5 geçe gerçekleşen anma töreninde, tüm Türkiye'nin gündemine düşen o anı yaşadınız kimi sizi hayranlıkla izledi, kimi samimiyetsiz buldu, o an nasıl bir andı nasıl ağlamaya başladınız? 
Öncelikle röportaj için sizin nezdinizde Boğaz Medya’nın tüm ekibine teşekkürlerimi sunarım. Kendimi bildim bileli Milli Bayramları ve Anma Günlerini Bursa Heykel’de bulunan Atatürk Anıtı’nda  yaşamaya özen gösteririm. 10 Kasım bu manada benim için çok önemli. Milletleri millet yapan, birleştirip bütünleştiren manevi değerleridir. Dil, kültür, örf ve adetler bunların başlıcaları olsa da milli maneviyatlar kenetlenmeyi kat be kat artırır. O gün, yine anma törenine katılmak üzere yolda iken, trafik yoğunluğundan maalesef Ata’mın huzurda değil, yolda saygı duruşunda bulunmak durumunda kaldım. Aracımdan inip saygı duruşunda bulunduğum esnada sirenlerin çalmasıyla manen 1938’in 09:05’indeymişcesine bir derinliğe kapıldım. O an aklıma gelenler aslında çok uzak tarihimiz olmayan, Cumhuriyetimizin kuruluş sancıları, kadim milletimizin o dönemde yaşadıkları zorluklar, cepheler, savaşlar, yoksulluktu.  Atatürk’ün biz gençlere emanet ettiği Cumhuriyeti, kuruluş zamanına göre daha müreffeh, daha ileride yaşarken, ecdadımızın, biz daha rahat yaşayalım diye çektiği sıkıntıları ve zorlukları iliklerimde hissettim ve hala unutmadan hissediyorum. O günlerin ardında, onlarca fabrika, liman, tersane kurulurken, bugün ellerimizden kayıp giden değerlerimizi de düşündüm o an. Ez cümle, gözyaşlarımda özlem ve minnetle beraber, isyan ve çaresizlik de vardı.  Anafartalar’da, Conkbayırı’nda, Gelibolu’da Çanakkale’de dünyada emsali görülmemiş bir milli mücadele ve milli irade gösteren ecdadımı ve Gazi Mareşal Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ü, kanlarıyla vatanı kurtarmak ve korumak için cephelerde, mevzilerde şehadete eren aziz şehitlerimizi ve ebediyete irtihal eden gazilerimizi bir kez daha rahmet minnet özlem ve şükranla bir kez daha anıyorum.

Sizin için Mustafa Kemal Atatürk neyi ifade ediyor? 
‘’Benim için Mustafa Kemal Atatürk, Özgürlüğü, bağımsızlığı, millet olmayı, devlet olmayı, mücadeleyi, milli iradeyi, Türklüğü ifade ediyor. Kadim bir devlet anlayışı olan Türk Milleti, çağlar boyunca devletsiz vatansız kalmamış, en zor durumlarda bile içinden tarihe geçecek bir lider çıkarmıştır. Bundan bin iki yüz yıl evvel yaşamış Oğuz Kağan bugün nasıl anılıyorsa, Gazi Mustafa Kemal Atatürk de bundan bin iki yüz yıl sonra aynı şekilde anılacaktır. O, Padişah olabilecek imkanlara sahip iken, “egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” diyerek, kendi özgürlüğünü, bağımsızlığını Türk Milleti’nin kendisine vermiştir. Benim için Mustafa Kemal Atatürk, bilimi, fenni, matematiği ifade ediyor. Seçme ve seçilme hakkı verildiği Türk Kadınını, Cumhuriyeti emanet ettiği gençlerimizi, düşünceleriyle, devrim ve inkılaplarıyla Türkiye’nin güneşli, aydınlık yarınlarını ifade ediyor. Mustafa Kemal Atatürk, bir duruş, bir kararlılık ve yüksek değerler bütünüdür.’’
 
Ana haberlerde, sosyal medya da gündem oldunuz, şaşırdınız mı? Atatürk sevgisi ile gündem olmak nasıl bir şey? 

‘’Açıkçası çok şaşırdım. Şöyle ki muhabir aracımın yanına gelip mikrofon uzattığında sadece ağlamama istinaden röportaj kaydı alacak sandım. Meğer uzaktan zoomlayarak kayıt almış. Tabii ben bunu telefonlarım çalmaya başladığında anladım. Onlarca ulusal kanal, yazılı ve görsel basında çıkmış görüntülerim. Ve tabii ki mutlu oldum. Fakat yanlış anlaşılmaya mahal vermemek adına şunu hassasiyetle belirtmeliyim; beni mutlu eden asla o güne dair ikonikleştirilmek değil, o duygu yoğunluğunu benimle birlikte yaşan on binleri görmek, o milli şuuru, Atatürk sevgisini onlarca mesaj gönderen kardeşlerim ağabeylerim ablalarımla birlikte yaşamış olmak. O izlediklerinin ben olmam değil önemli olan. Önemli olan yıkılan onlarca “Atatürk” Stadı varken, isminin ve varlığının tabelalarda kalmayacağını binlerce aynı çarpan yürekle hissetmek. Yani o izletideki ben, siz ya da bir başkası olsa da, yaşanan hadisenin verdiği mesaj Atatürk ve maneviyatının, devrimlerinin, ilke ve inkılaplarının ebeden yaşayacağının bir kez daha ve yoğun bir şekilde cereyan etmesidir.’’

Siyasi olarak nasıl bir düşüncedesiniz? Siyasi desteklediğiniz siyasi bir yapı var mı?  Bu konuda çok konuşuldu ve farklı iddialar var?
‘’Siyasi olarak Atatürk ilkelerine bağlı, Cumhuriyetin kurucu değerlerini benimseyen ve bu değerlerden taraf olan, milletimin faydasına ve menfaatine olacak her işte elini taşın altına koymaktan imtina etmeyecek bir Türk Milliyetçisiyim. Bu düşüncelerde ailemin köklerinden gelen etkiler tabiidir ki yüksek. Dedemiz (anneannemin amcası) 1971-1975 yılları arasında Anayasa Mahkemesi Başkanlığı yapmış Muhittin Taylan’dır. Kendisini bir kez daha rahmetle anıyorum. Siyasi olarak desteklediğim bir yapıdan ziyade, milletin ihtiyaçları doğrultusunda, bizim “Cesurlar Hareketi” dediğimiz, Atatürk ilkelerine ve Cumhuriyetin kurucu değerlerine bağlı, Türkiye’nin İyileştirilmiş ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme dönmesi noktasında çalışan, Genel Başkanımız Sayın Meral Akşener Hanımefendi’nin liderliğinde ve İlçe Başkanımız Sayın Dr. Mehmet Hasanoğlu’nun kurucu başkanlığında kurduğumuz İYİ Parti Bursa Osmangazi İlçesi Kurucu Yönetim Kurulu Üyesi ve 3,5 yıldır Divan üyesiyim. Ayrıca Bursa İl Başkanımız Selçuk Türkoğlu’nun da hususen çalışma arkadaşıyım.’’
 
İbrahim Akın Kazancı