Posta gazetesi yazarı Verda Özer, ‘’Aklımızı başımıza alma vakti ‘’ başlıklı köşe yazısında (TEMA) Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Murat Türkeş’in değerlendirmelerini köşesine taşıdı. İklim değişikliği konusunda önemli değerlendirmeler yapan Türkeş kendisinin ifadelerinin yer aldığı köşeyi sosyal medyasından paylaştı.
 
Posta gazetesi yazarı Verda Özer (TEMA) Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Murat Türkeş’in iklim değişikliğine karşı uyarılarını ‘’Aklımızı başımıza alma vakti ‘ köşe yazısında taşıdı. Türkeşi arayarak sorduğu soruya cevap alan Özerin köşesinin görselini Murat Türkeş’te sosyal medya üzerinden paylaştı
 
Verda Özerin sorularına cevap veren Murat Türkeş'in ifadeleri köşe yazısında şöyle yer aldı: ‘’Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı kısa-orta ve uzun vadeli strateji planları hazırlıyor. Ama bu oran yeterli değil. Telefonda konuştuğum Türkiye Erozyonla Mücadele Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı (TEMA) Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Murat Türkeş, iklim hedefinin 2023 hedefleri arasında önceliklendirilmesi ve acilen bu oranın yüzde 50’ye çıkarılması gerektiğini söylüyor. Aksi takdirde 2050’de sıfır karbon salınımı hedefini tutturmamız imkansız” diyor. Buna yönelik olarak da fosil yakıtlara (başta kömür santralleri) yatırımın hemen durdurulmasını öne çıkarıyor. Özellikle iş dünyasının kendine çeki düzen vermesinin vakti geldiğini ekliyor. Peki ya dünyamız için İskoçya’daki zirveden umutlu mu? Hepimizin zar zor tutunduğu o umut ışığını dile getiriyor: “Bir kapı açıldı. Hala şansımız var gibi” ifadeler yer aldı.

Ayrıca Verda Özer köşesinde iklim değişikliği ile ilgili ifadeler de şöyle kullanıldı: ‘’Özellikle bizi ilgilendiren ise şu: İklim değişikliğinden en çok etkilenecek ülkeler arasında Türkiye gösteriliyor. Bu yaz Türkiye genelinde sadece 6 günde 130 yangın çıktı. Meteoroloji Genel Müdürlüğü verilerine göre; son 50 yılda görülen en sıcak ocak ayı geçen yıl yaşandı. Yağışlar yarı yarıya azaldı. Bundan dolayı ülkenin neredeyse yarısı olağanüstü kurak. Bu ısınmayı körükleyen de tüm dünya ülkelerinin atmosfere yaydıkları karbon gazı. Birleşmiş Milletler (BM) kapsamında 2015’te imzalanan ve 2016’da yürürlüğe giren Paris İklim Anlaşması da 2050’ye kadar sera gazı (karbon) emisyonlarını sıfırlamayı ve böylelikle küresel sıcaklık artışını 1.5 dereceyle sınırlandırmayı hedefliyor. Neden mi 1.5 derece? Çünkü bunun üzerine çıkılırsa, buzullar eriyecek ve tüm deniz suları yükselecek. Aşırı kuraklık nedeniyle de büyük bir nüfus hayatını kaybedecek. Asıl kötü haber şu ki bilim insanları bugünkü karbon salınımıyla bu sıcaklık artışının 2100’e kadar 2.7 derece olacağını söylüyorlar! İşte iki gündür devam eden ve 12 Kasım’da sona erecek olan İklim Zirvesi de bu gidişatı durdurabilmek için son şans olarak görülüyor.’’
 
 
İbrahim Akın Kazancı