Öğrenci Veli Derneği (Veli-Der) Salgında Yüz Yüze Eğitimin 5. Hafta Raporunu açıkladı. Bazı illerde karantinadaki sınıf sayılarına da yer verildi.
Öğrenci Veli Derneği’nden ‘Okullarda Salgın Yayılımı Ve Eşitsizlik Artıyor’ başlığı altına yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı; “5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü’ nün yıldönümünde alınmayan önlemler nedeniyle yaşamını kaybeden tüm öğretmenleri saygıyla anıyor, tüm imkansızlıklara rağmen çocuklarımızın yaşamına dokunmak için insan üstü bir çaba gösteren tüm öğretmenlere teşekkür ediyoruz. Salgında okulların açılmasının 5. haftası ile birlikte görüyoruz ki yüz yüze eğitim sürdürülemiyor. Okullarda salgın yayılımı ve salgınla birlikte derinleşen eşitsizlik her hafta artıyor. Kocaeli’ de en az 98 sınıf, Mersin’ de en az 80 sınıf, Çanakkale’ de en az 68 sınıf, Bolu’ da en az 32 sınıf karantinada. Büyükşehirlerde yaşanılan tablonun vehameti ise ciddi boyutta. Kadıköy, Ümraniye ve Üsküdar’ da en az 92, Kartal ve Maltepe’ de en az 58 sınıf olmak üzere en az 150 sınıf 5. hafta ile birlikte karantinaya alındı. Kartal Türk Kızılayı Anadolu Lisesi’ nde 9 öğretmene, okul öğretmenlerinin %15’ ine (+) tanısı konuldu. En az 150 öğrenci temaslı ve 5 sınıf karantinaya alındı. Kartal Süleyman Demirel Anadolu Lisesi’ nde 16 öğrenciye (+) tanısı konuldu, en az 189 öğrenci temaslı ve 8 sınıf karantinada. Bu okullarda yaşanılan sorunlar ülke genelinde tüm okulların gerçekliği.
Edime Veli-Der’ in Edime özelinde gerçekleştirdiği ve 358 velinin katıldığı ankette, kamu okullarında öğrencisi olan velilerin 84, 4’ ü alman önlemleri yeterli bulmamakta, %68’ i çocuklarının sınıf mevcudu 26 ve üzerinde olan sınıflarda eğitime devam ettiğini belirtmekte, %82, 6’ sı okullarında yeterli temizlik personelinin olmadığını ifade etmektedir. Ankette ortaya çıkan en önemli başlık ise alman önlemler noktasında özel okullarla kamu okulları arasında yaşanan eşitsizliktir. Söz konusu olan çocuklarımızın, ülkenin ortak geleceği olmasına rağmen ve alınması gereken tedbirler çok açık iken ısrarla gerekli önlemler alınmıyor. Bir an önce 15 bin öğretmen göreve başlatılmalı, yeterli öğretmen ataması, yeterli yardımcı personel istihdamı ve ek derslik sağlanmalı, sınıflar seyreltilmeli, aşı, havalandırma, hijyen, fiziki mesafe bütünlüklü bir şekilde yaşama geçirilmelidir.
Karantinaya alınan sınıfların artışına rağmen sınavlar ve ders içerikleri ile ilgili bir düzenleme yapılmamaktadır. Birinci ara tatil öncesi yapılacak sınavlar yaklaşıyor. Öğrenme kayıpları dikkate alınarak öğretim programları ve ders içeriklerinde düzenlemeye gidilmediği için birinci sınavlar sonucunda ciddi bir “başarısızlık(?)” oluşacaktır. Bu durumun okul terkini tetikleme riski olduğu unutulmamalıdır. Bu konu ile ilgili acil düzenlemeler yapılmalıdır.
Karantinaya alman sınıflarda uzaktan eğitime geçilmektedir. Ancak MEB’ in yayınladığı son verilerle en az 4 milyon 247 bin öğrenci uzaktan eğitime ulaşamamakta, ulaşabilen öğrencilerin %61 ’ i ise cep telefonu ile erişim sağlamaya çalışmaktadır. Çocuklarımızın ihtiyacı olan cihaz ve internet erişimi acilen ücretsiz sağlanmalıdır. Havaların soğuması ile birlikte pencereler ve kapılar kapanmaya başladı. Havalandırma sisteminin olmaması salgın açısından riski artırıyor. Tüm okullarda havalandırma sistemin sağlanması için bir an önce önlem alınmalıdır. Günlerin kısalması ve ileri saat uygulamasının olmamasından dolayı öğrenciler ve eğitim emekçileri kısa süre sonra zifiri karanlıkta okula gitmeye başlayacak. İkili eğitimin devam ettiği okullarda ise bu sorun hem çocuklarımızın, öğretmenlerin güvenliği, hem de okullara ulaşım ve dinlenme hakkı açısından ciddi sorunlara neden olacaktır. Siyasi iktidar mutlaka bu konuda adım atmalı ve enerji tasarrufu sağlamadığı açık olan bu karardan vazgeçerek ileri saat uygulamasına geçilmeli, gün ışığından daha fazla yararlanmalıdır. Ekonomik kriz derinleşiyor ve çocuklarımız da bu durumdan olumsuz etkileniyor. Tüm öğrencilere ücretsiz sabah kahvaltısı ve öğle yemeği verilmeli, ücretsiz su sağlanmalıdır.
Karantinaya alman sınıflarda görüyoruz ki çocuklarımızda (+) vakaların çıkması ile birlikte velilerde de (+) vaka artışı hızla yayılmaktadır. Ayrıca (+) tanısı konulan ve karantinaya alman sınıflarda çocuklarımızın bu zor dönemlerinde ebeveynlerine ihtiyacı vardır. Örneğin Mersin Hacı Sabancı Anadolu Lisesi’ nde (+) tanısı konulan bir çocuğumuz yoğun bakımda tedavi görmektedir. Karantinaya alman tüm sınıflarda karantina süresince ve (+) tanısı konulan çocuklarımızın tedavisinin devam ettiği süre boyunca çalışan tüm velilere ücretli izin hakkı verilmelidir.
MEB, bu hafta aldığı kararla 7. ve 11. sınıflar için de destekleme ve yetiştirme kurslarının açılması kararını aldı. MEB’in önceliği öğrencileri sınava hazırlamak, yarıştırmak, rekabet ettirmek. Bizim önceliğimiz ise çocuklarımızın içinde yaşadıkları dünyayı algılamaları, ilgi ve yeteneklerinin farkına vararak onları geliştirmeleri ve bilişsel, psikolojik, sosyal, duyuşsal ve fiziksel olarak gelişmeleridir. Salgında yaşanan eğitim kayıplarını telafi etmeden öğrencilerimizin eğitimlerine sağlıklı olarak devam etmesi mümkün değildir. DYK değil gerçek bir telafi programı istiyoruz. Sadece 7. ve 11. sınıflar için değil tüm sınıflar için önlem alınmasını istiyoruz.
20. Eğitim Şurasına Veli-Der olarak katılmayı talep ettik ve Salgında Eğitimde Yaşanan Sorunlar ve Çözüm Önerileri başlığının Şura gündemine eklenmesi gerektiğini düşünüyoruz ve bu konuda tüm velileri bu haklı sese güç vermeye çağırıyoruz. Salgının eğitim alanını dağıttığı koşullarda toplanan Şura’nın gündeminde “Salgın ve Eğitimin” olmaması kabul edilebilir bir durum değildir ve Öğrenci Veli Demeği olarak salgının gündeme dahi alınmamasını kabul etmiyoruz. Öğrenci Veli Demeği olarak haftalardır okullarda, okul önlerinde, sokaklarda, yaşamın her alanında çocuklarımızın eğitim hakkı ve ortak geleceğimiz için mücadele ediyoruz. Yetkilileri, karar alıcıları salgında yüz yüze eğitimin 5. haftasında bir kez daha uyarıyoruz. Çocuklarımızın, eğitim emekçilerinin sağlığından, haklarından; çocuklarımızın yüz yüze eğitim, kamusal eğitim hakkından sorumlusunuz.”
Kaynak: Haber Merkezi
