Çanakkale Bozcaada ilçesinde duayen gazeteci Uğur Dündar, 30 Ağustos Zafer Bayramı’na özel Demokrasi Arenası’nı gerçekleştirdi. Uğur Dündar’ın Demokrasi Arenasında konuğu olan, CHP Grup Başkanvekilleri Engin Altay, Engin Özkoç ve Özgür Özel ile gerçekleştirdi. Bu programla da ilk defa CHP’den Üç grup başkanvekili bir araya geldi. Çanakkale Bozcaada da ki program da genel izleyicide Reytinglerinde 4. oldu.
Çanakkale Bozcaada ilçesine gelen duayen gazeteci Uğur Dündar, 30 Ağustos Zafer Bayramı’na özel Demokrasi Arenası’nı adada gerçekleştirdi. Programa CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek, CHP Çanakkale Milletvekili Özgür Ceylan, Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, Çanakkale İl Başkanı Metin Ümit Ural, Çanakkale Bozcada İlçe Başkanı Selma Kırbaş, CHP Ezine İlçe başkanı Caner Şahin, Ayvacık Belediye Başkanı Mesut Bayram Umurbey Belediye Başkanı Erdal Doğan, Bozcaada'nın tanınan ismi Prof. Dr. Haluk Şahin ve bir çok adalı vatandaş katıldı.
Programda kısa bir konuşma ile başlayan usta gazeteci önce 30 Ağustos Zafer Bayramını kutladı. Ardından Uğur Dündar; ‘’ Biliyorsunuz tarihimizin şanlı sayfalarından biri Çanakkale’de yaşandı. Çanakkale geçilmez dedi Mehmetçik ama Çanakkale Şehitleri abidesi bir türlü yapılamıyordu. Aradan uzun yıllar geçtikten sonra Fransızlar, İngilizler yapmışlar Anzaklar birer tablo gibi ilkokul yıllarından hatırlıyorum. Ama bizim Çanakkale şehit verdiğim bazı kayıtlara göre 150 bin bazı kayıtlara göre 250 bin kahramanımızın anısına dikilmiş bir abidemiz yoktu sadece 4 ayak üzerinde duran belki de yüzde 5’i yüzde 10û temsil eden görüntü vardı. Biz bunu arenada defalarca gündeme getirdik. Kampanyalar yaptık uzun yıllar sonucunda Çanakkale şehitler abidesinin bugünkü görüntüsünü sağladık. Bunu hakikaten meslek hayatımızın en başarılılarından biri olarak görüyorum. Çocuklarınızı mutlaka Çanakkale Şehitliklerine ve Dumlupınar'daki şehitliklere ve oradaki anıtlarını görmeye götürün, Çünkü Çanakkale savaşı kurtuluş savaşı önsözüdür, Dumlupınar savaşı da Cumhuriyet önsüzdür.’’ ifadelerini kullandı.
’Gökçeada ve Bozcada bizim namusumuzdur.
Uğur Dündar ilk sorusunda Engin Altay için 30 Ağustos zafer ne anlam ifade ediyor? Sorusuna, Engin Altay; ‘’Gökçeada ve Bozcada bizim namusumuzdur. Zafer Bayramı’mız kutlu olsun. İnşallah bu zaferin coşkusunu tüm Türkiye’de herkesin hele geçmişi biraz bilenlerin herkesin içinde kıpırtı var. Kitaplardan kısmen okuyan ama işin askeri yönüyle birlikte siyasi yönünü çok bilmeyen var. Bilinse bu zafere ne zorluklarla ulaştığımız bilinse Türkiye’yi bu kadar hoyrat kullanmazdık. 30 Ağustos’tan bugüne çok şey var konuşacak. Türkiye’nin bugünkü yönetimin baktığımızda ayrı bir önem kazanıyor. Büyük Atatürk üstüne kurşun yağarken Cumhuriyet’i kurmuş, demokrasiyi tattırmış. TBMM’de kendisini kıyasıya eleştirenleri sabırla dinlemiş ve onları ikna etmiş. Onları tahliye etmemiş, cezalandırmamış. 15 Temmuz 1921 Türkiye’nin muhtelif yerlerinden 250 eğitimciyi toplayıp maarif kongresini toplamak herkesin harcı değil. Mesela Türkiye Cumhuriyetinin kasasında 50 kuruş para yok büyük Atatürk uzay bilimlerine kafa yorar. Lamba camı üretemiyorken uzay bilimlerine kafa yormak. İşte vizyon budur. Şimdi nereden nereye. Beyfendi çok kızacak ama keşke Türkiye kafa olarak 99 yıl önceye geri dönse. Bir o günlere bakalım bir de bugünlere.’’ dedi.
Uğru Dündar’ın; Diyanet İşleri Başkanlığı Zafer haftasında cuma gününe denk gelen hutbesinde Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının isimlerini alarak kutlamasını isterdim. Sayın Özkoç bu konuda neler söyleyeceksiniz? sorusuna Engin Özkoç; ‘’Bugün çok önemli bir gün ancak Türkiye Cumhuriyetinin cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturan kişi kendi sitesinden yayınladığı karede Atatürk’ün fotoğrafını çıkararak kutlama gereği duymuş. Önce AKP genel başkanına buradan seslenmek isterim. Başkomutanlık miras yoluyla olmuyor. Başkomutanlık, cephede savaşarak oluyor. Onun için Mustafa Kemal Atatürk’ü resimlerden kaldırmak mümkündür ama Türk milletinin yüreğinden silmek asla mümkün olmayacaktır.’’dedi.
Özgür Özel gündemdeki konular hakkında programda ise; ‘’Atatürk ile aynı paragrafta anmak bile müsriflik. Fesli Deli Kadir hayattayken, ‘Atatürk’e zerre muhabbet besleyen ne dirime ne ölüme gelsin’ dedi. Bunun dirisine gidenlerden bir tanesi Ali Erbaş. Biz Ali Erbaş’a kızmayız. Atatürk’ü ansa takiye yapmış olacak. 5 tane kitapla makamını temsil eden cübbesiyle önünde eğilip o kitapları hediye etti. Ali Erbaş’ı not ederiz. Hepsini not ediyoruz günü gelince hesabını soracağız. Geçmişte AKP’ye ve MHP’ye oy verenleri mesul tutmayız ama artık bu iktidardan desteklerini çektiklerini anketlerde sokaklarda sahalarda görüyoruz. Oy verenden değil ama bu Atatürk düşmanı karşı devrimci çabayı organize edenlerden günü gelince hesap sormazsak namussuz. ‘Biz ve onlar’ çelişkisi nedir? 2 şahidin ifadeleriyle özetleyeyim. 2 tanığım var. Bir tanesi Numan Kurtulmuş. Şu anda da AKP’nin genel başkanvekili. Numan Kurtulmuş diyor ki, “150 yıldır 2 farklı siyaset yolu var Türkiye’de, bunlardan bir tanesi Jön Türkler’den beri gelen, sonra ittihatçılar, sonra Anadolu ve Rumeli Müdâfaa-i Hukukçular, Cumhuriyet Halk Fırkası, Cumhuriyet Halk Partisi…Bunlar Jakobendir. Biz esas ümmeti temsil ediyoruz. Biz bunların hep karşısında olduk’. Vallahi, billahi, meseleyi bu kadar net ortaya koyan başka bir ifade olmaz. Jön Türkler, Genç Türkler, yani Türkiye’nin batılılaşmasıyla ilgili, padişahın yetkilerinin sınırlanmasıyla ve bilime kulak verilmesiyle ilgili…Biz buradaysak karşımızda kim var? Karşımızda İskilipli Ali Atıf Hoca var. Karşımızda İngiliz muhipleri var. Karşımızda İslam Teali Cemiyeti var. Karşımızda 9 zararlı ve düşmanla iş birliği yapan dernek var. Biz Mustafa Kemal’in tarafındayız. Numan bey, ‘150 yıldır karşı taraftasın’ diyor. Safları bu şekilde netleştirmiş durumdalar. Doğru söylüyor Numan bey. O akımın devamıyız. Cumhuriyet Halk Fırkasıyız, Cumhuriyet Halk Partisiyiz, Atatürk’ün kurduğu geleneğin devamıyız.’’ dedi.
İbrahim Akın Kazancı