Piyasaların merakla beklediği faiz kararı açıklandı. Merkez Bankası, geçen ay olduğu gibi Temmuz ayında da politika faizini yüzde 19'da sabit bıraktı. Faizlerin sabit bırakılması kararı ve ekonomideki değişimleri bankacı ve finans uzmanı Ömer Karabay’a sorduk. Piyasaların durumunu değerlendiren Karabay yakın zamanda zaten faiz indirimi beklemek biraz güç ifadelerini kullandı.
 
Merkez Bankası geçe ay odluğu gibi bu ayda politika faizini yüzde 19'da sabit bıraktı.  Merkez Bankası temmuz ayı Para Politikası Kurulu toplantısını gerçekleştirdi. Kurul, politika faizinde herhangi bir değişiklik yapmayarak yüzde 19'da sabit bıraktı. Merkez'den yapılan açıklamada, "Para Politikası Kurulu, politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 19 düzeyinde sabit tutulmasına karar vermiştir." diyerek kararını açıkladı.
 
“FAİZLER HALA YÜKSEK”
Merkez Bankasının karara ilişkin gazetemize değerlendirme yapan Ömer Karabay,  ’’Ekonominin en büyük değişkeni, elbette sürdürülebilir devamlılık ve ya güven duygusu bir süredir piyasalarda beklenen güvenin devamlı olarak gelmesi bekleniyor. Ama faizler hala yüksek dünya ekonomik verilerine göre bu rakamlar biraz riskli, piyasalarda üretim maliyetlerini arttırmada ve yatırıma olan yönelimi düşürüyor. Bu da piyasalara olumsuz etkiliyor. Eğer piyasalarda bu süreç böyle devam ederse yaz beklentileri de olumlu değil nötr seyredecek bu piyasaların birazcık karamsar ve kararsız olmalı ile alakalı bir durum, bu durumun toplanması için bir miktar beklemek gerekiyor. Piyasalar olumlu haberlere aç, ama olumlu haber de çok, piyasalarda olumsuz haberler var. Bu her şekilde ekonomiye ve piyasalara etkileri oluyor. Gördüğüm kadarıyla ekonomi bu süreçten daha çok etkilenecek’’ ifadelerini kullandı.
 
Merkez Bankası da aldığı karar sonrası yayınladığı haber bülteninde şu ifadelere yer verdi:‘’Yurt içi iktisadi faaliyet güçlü seyretmektedir. İkinci çeyrekte, salgın kısıtlamalarına ve finansal koşullardaki sıkılaşmaya bağlı olarak iç talep bir miktar ivme kaybederken, dış talep gücünü korumaktadır. Aşılamanın toplumun geneline yayılarak hızlanması salgından olumsuz etkilenen hizmetler ve turizm sektörlerinin canlanmasına ve iktisadi faaliyetin daha dengeli bir bileşimle sürdürülmesine olanak tanımaktadır. Ticari krediler ılımlı bir seyir izlemektedir. Son dönemde açılma ve ertelenmiş talebe bağlı olarak artış gösteren bireysel kredi kullanımında ise, alınan makro ihtiyati tedbirlerin etkileri izlenecektir. Olumlu dış talep koşulları ve uygulanmakta olan sıkı para politikası cari işlemler dengesini pozitif etkilemektedir. İhracattaki güçlü artış eğilimi ve aşılamadaki kuvvetli ivmenin turizm faaliyetlerini canlandırmasıyla yılın geri kalanında cari işlemler hesabının fazla vermesi beklenmektedir.’’
 
‘’Son dönemde ithalat fiyatları ve yönetilen/yönlendirilen fiyatlardaki artışların yanı sıra, talep koşulları, bazı sektörlerdeki arz kısıtları, açılmanın etkisiyle yaz aylarında enflasyonda görülebilecek oynaklıklar ve enflasyon beklentilerindeki yüksek seviyeler, fiyatlama davranışları ve enflasyon görünümü üzerinde risk oluşturmaya devam etmektedir. Diğer taraftan, parasal sıkılaştırmanın krediler ve iç talep üzerindeki yavaşlatıcı etkileri gözlenmektedir. Enflasyon ve enflasyon beklentilerindeki yüksek seviyeler dikkate alınarak, Nisan Enflasyon Raporu tahmin patikasındaki belirgin düşüş sağlanana kadar para politikasındaki mevcut sıkı duruş kararlılıkla sürdürülecektir. Bu doğrultuda Kurul, politika faizinin sabit tutulmasına karar vermiştir.’’
‘’TCMB, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanmaya devam edecektir. Enflasyonda kalıcı düşüşe işaret eden güçlü göstergeler oluşana ve orta vadeli yüzde 5 hedefine ulaşıncaya kadar politika faizi, güçlü dezenflasyonist etkiyi muhafaza edecek şekilde, enflasyonun üzerinde bir düzeyde oluşturulmaya devam edilecektir. Fiyatlar genel düzeyinde sağlanacak istikrar, ülke risk primlerindeki düşüş, ters para ikamesinin başlaması, döviz rezervlerinin artış eğilimine girmesi ve finansman maliyetlerinin kalıcı olarak gerilemesi yoluyla makroekonomik istikrarı ve finansal istikrarı olumlu etkileyecektir. Böylelikle, yatırım, üretim ve istihdam artışının sağlıklı ve sürdürülebilir bir şekilde devamı için uygun zemin oluşacaktır. Kurul, kararlarını şeffaf, öngörülebilir ve veri odaklı bir çerçevede almaya devam edecektir."
 
İbrahim Akın Kazancı