En yüksek gelire sahip yüzde 20'lik grubun gelirinin en düşük gelire sahip yüzde 20'lik grubun gelirine oranı 2020'de en yüksek İstanbul'da kaydedildi. İstanbul'un Akdeniz ve Batı Anadolu izledi. İstanbul'un hemen ardından Balıkesir ve Çanakkale izledi.
 
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı, Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması Bölgesel Sonuçları araştırmasına göre en yüksek gelire sahip yüzde 20'lik grubun gelirinin en düşük gelire sahip yüzde 20'lik grubun gelirine oranı en yüksek bölge 8,6 ile İstanbul oldu. İstanbul'u 7,2 ile Akdeniz ve 6,8 ile Batı Anadolu bölgeleri izledi.  Türkiye'de gelir dağılımındaki eşitsizlik artış kaydederken, gelir eşitsizliğinin en yüksek olduğu bölge Türkiye ekonomisinin kalbinin attığı  8,6 ile "İstanbul", 7,9 ile "Balıkesir, Çanakkale" ve 7,6 ile "Antalya, Isparta, Burdur" olarak kayıtlara geçti.

Araştırma sonuçlarına göre, bu oranın en düşük olduğu bölge Doğu Marmara olurken bu bölgeyi 5,8 ile Doğu Karadeniz ve Orta Anadolu bölgeleri takip etti. P80/P20 oranı, en yüksek gelire sahip yüzde 20'lik grubun gelirinin en düşük gelire sahip yüzde 20'lik grubun gelirine oranı şeklinde hesaplanıyor. Oran küçüldükçe gelir eşitsizliği azalıyor. Son yapılan araştırma sonuçlarına göre P80/P20 oranı Türkiye'de 2020'de 8,0 olarak kaydedildi. Böylelikle bu oranda 8 yılın en yüksek seviyesi izlendi. Yıllık ortalama eşdeğer hane halkı kullanılabilir fert gelirinin en yüksek gerçekleştiği İBBS 2. Düzey bölgesi "İstanbul" olurken, en düşük 15 bin 198 lirayla TRB2 "Van, Muş, Bitlis, Hakkari" çıktı.

Söz konusu oranın en yüksek olduğu İBBS 2. Düzey bölgeleri ise 8,6 ile "İstanbul", 7,9 ile "Balıkesir, Çanakkale" ve 7,6 ile "Antalya, Isparta, Burdur" olarak kayıtlara geçti. Her bölge için eşdeğer hane halkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 50'si temelinde hesaplanan yoksulluk sınırına göre, gelire dayalı göreli yoksulluk oranının en yüksek olduğu İBBS 1. Düzey bölgeleri yüzde 13,8 ile "Kuzeydoğu Anadolu" yüzde 13,6 ile "Batı Marmara" ve yüzde 13,3 ile "Ortadoğu Anadolu" olarak gerçekleşti.

GELİR DAĞILIMI ADALETSİZLİĞİ NEDİR?
Gelir dağılımı toplumdaki en yüksek gelire ve en düşük gelire sahip toplum gruplarının toplam gelirden aldıkları payların karşılaştırılmadır. Toplumlar içinde ya da toplumlar arasındaki gelir dağılımındaki adalet mutluluk ve barış adına önemli yer tutmaktadır. Bu makalede gelir dağılımını, gelir dağılımını belirleyen faktörleri, gelir dağılımı adaletsizliğinin sebeplerini ve gelir dağılımı adaletsizliğinin nasıl önlenebileceğini konu alacağız. Gelir dağılımını belirleyen faktörler, üretim araçları mülkiyeti, kamu hizmetlerinin dağılımı, işgücü hareketliliği, politik tercihler, sendikal hakların yaygınlığı ve kullanımı gibi maddeler şeklinde sıralanabilir. Ayrıca bunlar dışında servet dağılımı, ülke ekonomisindeki istikrar ve büyüme durumu, emeğin dağlımı, demografik durum, küreselleşme ve göç sayılabilir. Gelir dağılımı adaletsizliğini önlemek için “gini” katsayısı kullanılır. Bu katsayı 0 ile 1 arasında değişkenlik gösterir. Tam gelir adaletinin sağlandığı durumda katsayı 0, tam adaletsizlik durumunda ise katsayı 1’dir. Yani gibi katsayısının 1’e yaklaştığı durumlar gelir adaletsizliğinin olduğunu göstermektedir. Peki neden gelir dağılımı adaletsizliği mevcut? Öncelik olarak nitelikli ve nitelikli olmayan işgücünün ücret seviyeleri arasındaki farkın açılması gelir dağılımı adaletsizliğinin başlıca sebeplerinden biri olmaktadır. Bununla beraber gelir dağılımı adaletsizliği borçlanma, politik müdahaleler gibi çeşitli sebeplerle ortaya çıkabilir.
 
İbrahim Akın Kazancı