Tam kapanma sürecinde belki de en fazla tartışılan konu alkol meselesi oldu. Tekel büfelerin kapatılması ve marketlerde alkol satışının önüne geçilmesi tepki yarattı.  Bu karar ile ilgili olarak Tekel bayii işleten Deniz Öztürk, Çanakkale Valiliği İl Umumi Hıfzıssıhha Kurul'unun alkol satışı yasağına ilişkin Çanakkale Valiliği’ne dava açtı.

Tam kapanma sürecinde toplumun bir ok kesimi tarafından tartışma konusu olan alkol satışının yasaklanmasına ilişkin karara itiraz eden Tekel bayii işleten Deniz Öztürk, Çanakkale Valiliği İl Umumi Hıfzıssıhha Kurul'unun alkol satışı yasağına ilişkin Çanakkale Valiliği’ne dava açtı. Valilik, 30 Nisan tarihinden itibaren tekel büfelerini kapatma kararı almıştı.

Diren Büfe sahibi Öztürk, kararın yürütmesinin durdurulması ve iptali için yaptığı başvuruda, İçişleri Bakanlığı’nın yayımladığı genelgede alkol satışı yasağı veya kapatma olmadığını gerekçe göstererek 14 aydır genelge ve Hıfzıssıhha Kurulu kararlarının ağırlıklı uygulamaları ile hukuki olarak hareket edildiğine dikkat çekilerek idari kararların anayasal bir dayanağının olması gerektiğinin vurguladı.

Birtakım kararların siyasi saiklerle alındığına işaret edilen başvuruda, “Öğretide ve Danıştay içtihatlarında yetki saptırması veya usul saptırması olarak adlandırılan bu hukuka aykırılık son olarak alkollü içeceklerin satışının yasaklanmasında ortaya çıkmıştır” ifadeleri yer aldı.

Alkollü içkilerin tüketilmesi ile Coronavirus’ün bulaşması ve yayılması konusunda bilimsel bir bağlantının ortada olmadığının ifade edildiği şeylerle ilgili; “Sağlık Bakanlığınca, Bilim Kurulunca, Tıp Fakülteleri Anabilim Dalı kürsülerince veya Türk Tabipleri Birliği'nce alkollü ürünlerin tüketilmesinin Coronavirus hastalığının sebebi sayılabilecek etkilerinden bugüne değin söz edilmemiştir. Dünya Sağlık Örgütü'nünpandemiyle mücadele sürecinde içki içilmesi ile virüs arasında yayılımı artıracak bir sebep sonuç ilişkisi kurulduğuna ilişkin açıklaması olmamıştır” denildi.

Tam kapanma sürecinde sokağa çıkma yasağı ile birlikte alkol tüketimi ile kurulabilecek bir sosyalleşme halinin ortadan kalktığına dikkat çekilen başvuruda yasağın genel sağlığın korunması ile ilgisinin olmadığı belirtilerek, “İçki satışına getirilen bu yasak; ticaret/teşebbüs hürriyetini kısıtlayan ve yurttaşların hayat biçimine müdahale niteliğinde sayılan saiklerle tesis edilmiş bir idari tasarruftur; iptal edilmesi ve ivedilikle yürütmesinin durdurulması gerekmektedir” ifadelerine yer alırken

Giderlerin devam ettiği ifadelerine ilişkin “Davacı müvekkil, kira, stopaj, Bağ-Kur, SGK, su, elektrik, doğal gaz, aidat ve telefon gibi işyerinin temel maliyetlerini karşılamakta güçlük çekmektedir. Çanakkale İl Umumi Hıfzısıhha Kurulunun son kararı ile davacı müvekkil işyerini kapatmak zorunda kalmıştır. Aylardır sürmekte olan sıkıntıların üzerine bir de tekel büfelerinin kapatılması eklenmiştir. İşyerinin 17 gün daha kapalı kalacak olması telafisi imkansız zararlara yol açacaktır” ifadeleri yer alırken devletin anayasada esnaf ve sanatkarları koruması gerektiğine ilişkin 173. Maddesi hatırlatıldı. Alkol satışından elde edilen gelirin devletin en büyük gelir kalemlerinden biri olduğuna dikkat çekilen başvuruda yasakların aynı zamanda kayıtdışı sektörün önünün açıldığı ifade edildi. Satış yasağının aynı zamanda özel hayata müdahale anlamına geldiğine dikkat çekilen başvuruda öncelikle kararın yürütmesinin durdurulması ve iptali talep edildi.

ÇANAKKALE'DE ÇOK TARTIŞILMIŞTI
17 günlük pandemi yasağı içinde içki satışının yasaklanması tartışılma konusu olmuştu.  Muhalefet lideri Kemal Kılıçdaroğlu içki yasağına tepki gösterirken, Çanakkale'de CHP’li Belediye Başkanı Ülgür Gökhan’ın Çanakkale Valiliği İl Umumi Hıfzıssıhha Kurulu’nun aldığı içki satışı yasağı kararına Gökhan’ın da imza atması eleştirilmişti. Başkan Gökhan bu eleştiriler ardından kararın okunmadan imzalandığı için imzanın geri çekilmesi ile ilgili sosyal medyadan şu ifadeleri kullanmıştı: "Çanakkale Valiliği İl Umumi Hıfzıssıhha Kurulunun 30/04/2021 Tarih ve Karar No:4/l Kararının 4. ve 5. maddelerine dair imzamın geri çekilmesi hakkındaki yazılı belgemi kamuoyunun bilgisine sunarım.”

İbrahim Akın Kazancı