Çanakkale’nin Deniz Ulaşımını sağlayan GESTAŞ ile Gelibolu- Çardak arasında feribot seferlerini 40 yılı aşkın bir süreden buyana sürdüren GELÇAR Denizcilik arasında gelişen olaylar Gelibolu ve Çardakta yaşayan Çanakkalelileri rahatsız etmişti. Ahşap tekneler ve zamanın kaptanları ile Çardak- Gelibolu seferlerini yapan Gemilerin sefer yaptığı hattaki feribotların  “Kapak Atma” sözleşmelerinin  GESTAŞ tarafından yenilenmeyeceği iddiası da GESTAŞ Kapak Atma sözleşmelerini yenilemeyerek Çardak – Gelibolu arasındaki tarihi hattı da ele geçirecek “ yorumlarının yapılması neden oldu.

Tüm bu sürecin taraflarından biri olan GELÇAR Denizcilik Şirketi’ de konuyu yargıya taşımıştı. Yaşanan sıkıntı ile ilgili İşte Çanakkale Gazetesi Muhabiri Ogün İnal’ın sorularını yanıtlayan GELÇAR Genel Müdürü Suat Berinbe şirket olarak şirkete bağlı feribotların 40 yılı aşkın bir süreden buyana ruhu olan bir deniz hattı olan Çardak - Gelibolu hattında taşımacılık yaptığını hatırlatarak  “GESTAŞ yaptığı hamleler ile ruhu olan bir hattı, 40 yıldan fazla bir süredir aralıksız sefer yapılan hattın gerçek sahiplerini devre dışı bırakmaya çalışıyor. Şirket olarak hakkımızı aramak için son çare olarak yargıya taşıdıklarını ve Çardak – Gelibolu Deniz hattının gerçek sahipleri olarak hukuk mücadelesi başlattık” dedi.
 
Berinbe Gelibolu – Çardak deniz hattı ve Gelibolu iskelesinde yaşanan sorunlar ile ilgili soruları da tek tek yanıtladı. Berinbe Ogün İnal’ın sorularına şu cevapları verdi.
SORU: İlk defa GELÇAR ismini duyan okuyucularımız için bize şirketinizi tanıtır mısınız, bilgi verir misiniz?
CEVAP : Tabi ki; GELÇAR; Gelibolu – Çardak (Lapseki) arasında, idari liman seferi bölgesinde, 24 saat esasına göre, düzenli feribot seferleri yaparak yolcu, araç ve  yük  taşımacılığı yapan, 6 adet motorlu feribot sahibi tarafından kurulmuş olan %100 yerli ve özel  bir şirkettir.Çanakkale boğaz taşımacılığında GESTAŞ Deniz Ulaşım A.Ş. ile aynı sektörde iş yapan iki özel firmadan biriyiz ve haliyle de tek rakibiz, tek rakipleri biziz. Bizim bu sektördeki, yani deniz taşımacılığındaki mazimiz çok eskilere dayanmaktadır. Babalarımız (gemi sahiplerinin babaları); 40-50 yıl öncesinde, ahşap kayıklarla, sonrasında iki üç araç kapasiteli teknelerle, yaz, kış, yağmur, fırtına demeden yeri geldiğinde ölüme meydan okuyarak, sadece yük ve yolcu taşımacılığı yaparak başlamışlar. HATTIN ruhunu, kimliğini onlar vermişlerdir. Zamanla üç beş araç taşıma kapasiteli tekneler derken 1997 yılından itibaren daha profesyonel, çağın gereklerine uygun motorlu feribotlarla bugünkü halimize gelmiş bulunmaktayız ve gemilerimizi büyüterek sektörde varlığımızı devam ettireceğiz. Anlayacağınız bugünlere hiç kolay gelmedik, hiç de kolay gitmeyeceğiz.

SORU: Bildiğimiz kadarıyla; GESTAŞ boğazdaki bütün iskelelerin sahibi ve siz de ‘’tek rakipleri biziz’’ diyorsunuz, bu çok zor olsa gerek. Aranızda nasıl bir ilişki var, işlerinizi nasıl ayakta tutuyorsunuz?
CEVAP:  Öncelikle şuna açıklık getirelim. Ülkemizdeki bütün iskelelerin ve kıyı tesis işletmelerin tek sahibi Hazine ve Maliye Bakanlığıdır (Milli Emlak Genel Müdürlüğü), Çanakkale için de bu geçerlidir. GESTAŞ hiçbir iskelenin sahibi değildir. Gelibolu iskelesi için bu konuya açıklık getireyim. 1952 yılından beri Gelibolu Belediyesinde ve dolayısıyla Gelibolu Halkına ait olan iskele ve gelirleri, 2013 yılında TDİ’ye ( Türkiye Deniz İşletmeleri) ve daha sonrasında, Özelleştirme Yüksek Kurulu’nun 24.07.2006 tarihli kararı uyarınca 2.297,87 m2 yüzölçümlü Gelibolu iskelesinin 1.197,18 m2’lik kısmı Çanakkale İl Özel İdaresi’ne devredilmişti. İskelenin 1.070,60 m2 yüzölçümlü kısmının da 30 yıl süreli kullanma izni 04.02.2014 tarihinde Çanakkale İl Özel İdaresi’ne devredilmiştir.
03.02.2015 tarihinde ise Çanakkale İl Özel İdaresi İl Encümeni Kararı ile, Çanakkale İl Özel İdaresi adına tahsisli iskeleler ve müştemilatların, deniz ulaşım hizmeti verilmekte olan eski şehir hatları işletmesine ait seyrüsefer hizmeti hatları ile idare malı olan 4 adet geminin 10 yıl süreyle işletilmek üzere GESTAŞ Deniz Ulaşım A.Ş.’ ye ihalesine oy birliğiyle karar verilmiştir. Bu ihaleye sadece GESTAŞ’ın katıldığı (veya katılabildiği) İl Encümeni Kararı’nda belirtilmiştir. Gelibolu İskelesinin hangi yetkilerle İşletme hakkının GESTAŞ’a verildiğini ne biz ne de İl Özel İdaresi Meclisi bilmemektedir. Özetle iskelelerin sahibi, bizim gibi Türk Ticaret Kanununa tabii özel bir şirket olan, %99 hissesi Çanakkale İl Özel İdaresi’ne ait GESTAŞ Deniz Ulaşım A.Ş. değildir. Bu sizin için çok mu önemli derseniz evet çok önemli. Şöyle bir örnek vereyim. Ülkemizde her türlü iletişim uydu internet vs. altyapısı Türk Telekom’a ait ama rakip olan diğer GSM şirketleri de bu altyapıyı kullanmak zorunda. Türk Telekom onlara altyapı benim, sen kullanamazsın veya benimle rekabet etmeme şartı ile kullanabilirsin diyor mu? Demiyor, diyemez de, ülkemiz hukuk devleti.  Bizim GESTAŞ ile olan ilişkimiz de aynen böyle. İskelelerin işletim hakkı onlarda olabilir, ikinci bir seçenek, alternatif başka bir iskele olmadığı için, bizler de mecbur bu iskeleleri kullanmak zorundayız.  Onlar da aynı şekilde, iskeleler benim sen kullanamazsın veya benim aldığım kural ve kararlar doğrultusunda, ancak rekabet ortamı oluşmayacak şekilde kullanabilirsin diyor mu? Diyemez, hukuk devletiyiz, asla dememesi lazım. Ama maalesef diyor. Nasıl mı diyor, şöyle; GESTAŞ ile gemi sahibi firmalarımızla her sene yıllık kapak atma sözleşmesi imzalıyor, bu sözleşmeyi tamamen tek taraflı, bizimle asla istişare etmeden, dayatmalı bir şekilde imzalatıyor, maddeleri kendisi belirliyor asla şerh koymamıza müsaade etmiyor. Yıllık kapak atma ücret artışını devletin açıkladığı hiçbir TEFE/TÜFE vs. oranlarına göre değil, kendi keyfine göre belirliyor. Yüzde yüzün üzerinde zam yaptığı yıllar dahi olmuştur. Son sözleşmede, Covid-19 pandemisine rağmen, devletimizin işletmeleri ayakta tutmak için her kesime destek açıkladığı bir dönemde bile kapak atma ücretlerimize %35 oranında zam yapmıştır. Gerekçeleri ise; gemilerimiz için iskelede güvelik hizmeti vermek. Bu zaten iskele işleticisinin görevi olmasına rağmen bize ekstradan yansıttıkları bedel, haksız zam için bahaneleridir. Buna rağmen, gelin görün ki iskelenin bizim gemilerimizin operasyonlarının yapıldığı tarafında bir tane güvenlik görevlileri var mı? Maalesef yok. Geçen seneki sözleşmeye kadar araç taşıma fiyat tarifemize müdahale ederek, alt ücret sınırı koyuyor, kendi fiyat tarifelerinin %85 altına taşıma yapamayacağımızı söylüyorlardı. Yoğun baskılarımız neticesinde bu maddeyi son sözleşmede kaldırttık. Bu sene 31 Mart’ta sözleşmemiz bitiyor, bakalım bizi nasıl sürprizler bekliyor. Türk Ticaret Kanunu hükümlerine aykırı olan bu kapak atma sözleşmesini mahkemeye taşıdık ve süreç halen devam etmektedir. Bir diğer konu da, gemilerimizin düzenli sefer yapabilmeleri için Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Denizcilik Genel Müdürlüğü’nden Hat İzin Belgesi almalarının gerekmesidir. Hat izninin alınabilmesi için de geminin teknik yeterliliği gibi hususlarda, bazı izin, görüş, yazı vs. belgelerin temin edilmesi gerekmektedir. Bugünlerde bir gemimizin hat izin belgesinin geçerlilik süresi yaklaşmakta olduğu için bütün evraklarını tamamladık, her türlü teknik kontrol vs izinleri aldık. Hat izni başvurusu için gereken belgelerden birisi de liman işleticisi görüşü yazısıdır ve Gelibolu iskelesi için bu görüş yazısını Gelibolu iskelesini işleten GESTAŞ vermek zorundadır. İskele işleticisi olarak GESTAŞ olumlu veya olumsuz gerekçeleri ile görüş bildirmek zorundadır, son kararı Ulaştırma Bakanlığı verecektir.  İlk kez 04 Eylül 2020, ikinci kez 22 Ekim tarihinde tekrar tekrar talep edilmiş ve cevap gelmemesi üzerine 6 Kasımda bu sefer noter ihtarı çekilerek görüş yazısı istenmiş lakin GESTAŞ olumlu veya olumsuz hiçbir dönüş yapılmamıştır. Son GESTAŞ Yönetim Kurulu toplantısında, bu konu GESTAŞ Genel Müdürü’ne sorulmuş ve kayda değer bir cevap alınmamıştır. Akabinde Sayın valimiz İlhami AKTAŞ konuyla ilgilenmiş ve sorunumuzun çözüleceği sözünü vermiştir.
GESTAŞ; yeri geldiğinde ben devletim, Çanakkalelilerin şirketiyim, mal sahibi benim diyerek, yeri geldiğinde de ben ticari işletmeyim kendi menfaat ve çıkarlarımı gözetmek zorundayım, şirket sırrıdır, bilgi vermem diyerek algı yaratmakta, kafa karıştırmaktadır. Bize karşı yetkilerini kullanarak  haksız rekabet etmektedir. GESTAŞ en son 16 Aralık’ta, kendilerine yapılan başvurudan 3 aydan fazla bir süre sonra talebimize cevap vererek başvurunun değerlendirme aşamasında olduğunu söylemiştir. 19 yıldır hatta çalışan geminin seferlerine devamının uygun olup olmadığının 3 aydır değerlendirilmekte olduğu cevabının ne kadar gerçekçi olduğunu sizlerin takdirine bırakıyorum. İşimiz gerçekten çok zor ve ayakta kalmak için, yüzlerce çalışanımıza ekmek verebilmek için canla başla mücadele ediyoruz. 

SORU: Sözleşmenin yenilenmeme tehlikesi var mı?
CEVAP: Biz GELÇAR olarak; GESTAŞ yokken de vardık, bu hattı biz kurduk, yıllarımızı, hayatımızı, çocuklarımızın ve çalışanlarımızın geleceğini bu hatta çalışmaya, var olmamıza bağladık. Yıllardır süregelen bir müktesep hakka sahibiz. Milyon dolarlık yatırımlar yaptık ve yapmaya da devam ediyoruz. Ülkemizde hukukun, hakkın, adaletin olduğuna inanıyoruz. GESTAŞ Genel Müdürü’nün, Sözleşme yenilememe gibi çok önemli bir karara imza atma yetkisinin olduğunu zannetmiyorum. Genel Müdür; dün yoktu, bugün var ve yarın burada olacak mı bilemiyoruz. Ama bizler, gemi sahipleri, buranın yerli halkı olan bizler  nefesimiz yettiği kadar burada olmaya devam edeceğiz.  Başta GESTAŞ Yönetim Kurulu Başkanı sayın valimiz ve diğer değerli üyeler olmak üzere böyle bir hataya müsaade edilmeyeceğine inancım tamdır.

SORU: Gelibolu’da sizin kullanımınızda olan, beton dökülerek kapanan gemi yanaşma rampanız hakkında bize bilgi verir misiniz? Rampanın kapanması iş kapasitenizi nasıl etkiledi ve bunda tek mağdur siz misiniz?
CEVAP: En son yayımlanan 07.05.2012 tarihli, zamanının vali yardımcısı, kaymakamları, belediye başkanları ve liman başkanının imzaladığı ve vali beyin onayladığı, Gelibolu ve Çardak İskeleleri arasında çalışan gemilerin usul ve esaslarına dair uygulama talimatına göre; bizler Gelibolu’da yıllardır iki rampada çalışmaktayız. İl özel İdaresi tarafından, 2019 nisan ayında başlayıp temmuz ayında biten ve maliyeti yaklaşık 3.500.000,00 TL olan yenileştirme, bakım ve onarım neticesinde bizim iki rampamız yenilendi, genişletildi ve ilaveten GESTAŞ’a bir rampa daha yapıldı. Yani işin sonunda bizim var olan iki rampamız yenilendi, GESTAŞ’a ise ilave bir rampa daha yapıldı. Ve maalesef Mayıs 2020 tarihinde bizim rampamızın bir tanesi işletme izin belgesi yok denilerek GESTAŞ tarafından beton dökülerek iptal edilmiştir. O tarihten itibaren bizler tek rampada, GESTAŞ ise iki rampada çalışmaya devam etmektedir. Rampalardan birinin kapanması, operasyon hızımızı ve gemi kalkış saatlerini etkilemiş, sefer saatini 30 dk.’dan 45 dakikaya çıkarmış ve bu da ciromuzun en az %35 oranında düşmesine sebep olmuştur. Bu durumdan sadece biz değil, işgaliye ücreti alan Gelibolu ve Çardak Belediyeleri de finansal olarak zarar görmüş ve rampanın kapanması geçiş için sırada bekleyen vatandaşların fazladan saatlerce beklemesine sebep olmuştur. Bu konuyu da çok detaylı bir şekilde mahkemeye taşıdık.
 
 
SORU: Bize de gelen hakkında şikâyet telefonları gelen ve Gelibolu medyasında da birkaç defa haber yapılan, ışıklı tabela mevzu var. Bunun hikayesi nedir?
CEVAP : Gelibolu Bölge Trafik Müdürlüğünün orada, Karayollarına mı Emniyete mi Gestaşa mı ait olduğunu hala tespit edemediğimiz ama yaz boyunca sürekli, 24 saat, doğru veya yanlış ‘’GELİBOLU YOĞUN, ECEABAT AKICI’’ şeklinde yönlendirme yapılan ve GESTAŞ’ın reklamını yapan ışıklı tabela var. Güncel ve doğru bilgi verilmesi konusunda kurumsal herkese başvuru yapıldı, gazetelerde dahi yer aldı ancak bir netice alınamadı. Biz de artık pes ettik. Çekilen video ve resimlerle beraber önce yargıya sonrasında Allah’a havale ettik. Bu tabeladan kaynaklı zararı sadece biz GELÇAR değil, Gelibolu yoğun diye ilçemize girmeyen yolcu, turist vs faydalanamayan esnaf ve halk da gördü. Ama bizden başka kimsenin sesi çıkmadı.

SORU: GESTAŞ; hattınızda çalışan üç adet gemiyi satın aldığını duyurdu, bu gemileri ne şartlarda aldı ve kalan gemi sahipleri gemilerini GESTAŞ’a satmayı düşünüyor mu? Satarsa hem sizin için hem de bölge halkı için sonucu ne olur?
CEVAP : Aslında bu sorunun muhatabı ben değilim, gemilerini niye ve hangi şartlarda sattıklarını gemilerini satan firma  sahiplerine sormanız gerekir. Ama bana satmayan niye satmadı satacak mı diye sorarsanız onların bana verdiği yetkiye dayanarak cevap vermeye çalışabilirim. Daha önce de belirttiğim gibi burada ticaretten başka bir varoluş sebebi var, işin bir de manevi boyutu var. Ne olursa olsun, ne kadar tehdit, şantaj, kısıtlama olursa olsun satmayacağım diyen, adalete inanan gemi sahiplerimiz var. Şu anda başka bir geminin satılması söz konusu değil. Satılırsa ne mi olur, GESTAŞ istediği gibi şirketi kendi menfaat ve çıkarları doğrultusunda yönetir. Boğaz taşımacılığını tek eline alır ve istediği fiyat politikasını uygular ve daha neler yapacağını düşünmeyi sizlere ve yazımızı okuyan insanlara bırakmak isterim. Biz Adalete inanıyor ve güveniyoruz, ağzımdan çıkan her şeyin ispatı, belgeleri mevcuttur, hakkımızı sonuna kadar hukuk yolu ile arayacağız. Sonunda kazanacağımızı ve bugün kaybettiğimiz, gasp edilen, maddi manevi haklarımızı fazlasıyla alacağız. Sesimiz olduğunuz için GELÇAR Ailesi adına çok teşekkür ederim.                                                                                                                                                      

Röportaj: Ogün İnal