Prof. Dr. Alper Şener, Çanakkale’de son iki haftada test pozitiflik oranı yüzde 2-3’den yüzde 30’a ulaştığını açıkladı. Aşıyla ilgili de konuşan Şener, “Salgınla mücadele de aşı önemli ama bitirecek tek şey değil’’ dedi.

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi  Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alper Şener Türkiye genelinde korana virüs hasta sayısının  son 26 günde iki katına çıktığını belirterek ‘’ Son iki haftada test pozitiflik oranı yüzde 2-3’den yüzde 20-30’a ulaştı.  Çanakkale de bu oran yüzde 30’’ dedi.

‘’İL PANDEMİ KURULLARINDA ENFEKSİYON HASTALIKLARI UZMANI YOK’’
Dr. Şener salgın yönetiminde eksikler olduğuna değinerek, başından geçen bir olayı paylaştı. Bir video konferans uygulaması üzerinden neredeyse tüm Türkiye’deki Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı hocalar ile birlikte olduğunu söyleyen Şener, ‘’Bir soru üzerine öğrendim ki, neredeyse hiç bir yerde İl Pandemi kurullarında Enfeksiyon Hastalıkları uzmanı yokmuş’’ dedi. Şener, ‘’Sevindim aslında, çünkü sadece buraya özgü sanıyordum. Biraz da garipsedim, o televizyon kanallarının peşinde koştuğu hocalar, taa dünyanın öbür ucundan şunu nasıl yapıyorsunuz diye danışılan koca koca yıllarını bu işe vermişler. 'mum dibine ışık vermez misali' durumda. Sonra diyoruz ki, maske, mesafe, el hijyeni. Vatandaş bizi tabii dinlemez, özgül ağırlığımız bu kadar’’ diyerek eleştirdi.

‘’TÜM DÜNYA FARKLI AŞI TİPLERİNDEN SİPARİŞ VERDİ’’
“Aşıların siparişleri verildi. Yavaş yavaş tüm ülkeler aşıları temin etmeye başladı” diyen Şener, “Türkiye’de ise bazı kısım vatandaşlar tarafından aşı ön yargıya neden olurken aşıyla ilgili ilginç komplo teorileri de atılmaya başlandı. Bunlardan biri ise aşının içerisinde çip olabileceği iddiası oldu. Bu ilginç komplo teorisi için konuşan Dr. Şener, ‘’Faz 3 aşamasından sonra onay aşamasına gelmiş Aşıların hepsi güvenlik aşamalarını geçmiştir. Bu aşıların hepsinde hedef aynıdır; Korona virüs Spike protein RBD bölgesi ile birlikte kişiye verilmesi ve buna karşı T hücresel ve Ig G nAb oluşturmaktır. DNA aşıları, bir plazmid aracılı Virüsün Spike proteini genomu hücreye verilir ve bağışık yanıt olur. Burada aşılamada elektroporasyon denilen özel bir yöntem kullanılır’’ şeklinde ifade etti.

‘’AŞI ÖNEMLİ AMA BİTİRECEK TEK ŞEY DEĞİL’’
Bunlar içerisinde bağışık yanıt oluşturmada en etkili mRNA ve DNA aşıları olduğunun üzerinde duran Şener, ‘’En az etkilisi ölü virüs aşıları. Ancak yan etki ve bilinmeyen etkide de tam tersi bir durum var. Antikor oluşturma açısından aralarında ciddi bir fark yok. Burada asıl farkı koruyuculuk belirleyecek. Buda iki faktöre bağlı; aşının yaygın yapılmasına ve hastalığın görülme sıklığına. Yani ne kadar çok kişiyi aşılarsanız, koruyuculuk o kadar yüksek çıkar. Tüm dünya farklı aşı tiplerinden sipariş verdi, çünkü hangisinin koruyuculuğu kendi toplumlarımda yüksek çıkacak bilmiyorlar. Biz de öyle yapmalıyız’’ dedi.
 
Aşı siparişiyle ilgili de konuşan Şener, ‘’Siparişte geç mi kaldık? Hayır. Çünkü daha yolda bir sürü farklı aşı var. Ayrıca Türkiye’nin yukarıdaki tüm segmentlerde yürüyen aşı çalışmaları var. Salgınla mücadele de aşı önemli ama bitirecek tek şey değil’’ dedi.
Son günlerde aklına takılanları da paylaşan Dr. Şener, televizyonda yayınlanan bir yemek programında güvenli alan ilan edilerek çekim yapılmasını mizahi bir dille eleştirerek, ‘’Bir güvenli alan” tanımı uydurmuşlar. Yarından tezi yok, ben de istiyorum. Parası ne ise verelim bize de yapsınlar’’ dedi. Bir diğer eleştirdiği durum ise sokakların yıkanması oldu. Şener, ‘’Sokağa çıkma yasağında, sokakların yine yıkanma görüntüleri var her yerde. Bu kadar parayı başka işe harcayın. Hiç bir anlamı yok’’ şeklinde konuştu.
Yine çip konusuna değinen Şener, “Chip taktırmayız” grubu “böğürmeye” başlamış. Nerden biliyorsunuz belki başka bir yazılım ile daha mutlu olursunuz. Şaka bir yana bu gruba hayranım, keşke her şeyi bu kadar sorgulayıp itiraz edebilseler’’ diye sosyal medya hesabından paylaştı.

ŞENER’DEN MESLEKTAŞLARINA HATIRLATMA
Meslektaşlarına da uyarılarda bulunmayı ihmal etmeyen Dr. Şener, ‘’Karaborsadan Sağlık Bakanlığı onay denetim sürecinde bağımsız elde edilen Remdesivir ve Sitokin antagonistlerine güvenmeyin. İçinde ne olduğundan emin olmadığınız bir şeyi damar içi veriyorsunuz! Hastaların Laboratuvar değerlerini tedavi etmiyoruz. Hastayı tedavi ediyoruz. Bu hastalıkta esas olan satürasyonu yüksek tutmak, yani oksijen vermiyorsanız, hastayı prone pozisyonda yatırmıyorsanız verdiğimiz hiç bir ilaç işe yaramaz. Bu hastalarda hemogram, LDH, D- dimer, AST, ALT, BUN, Kreatinin rutinlerini takip edin ama takıntı haline getirmeyin. Esas önemli olan hasta konforlu nefes alabiliyor mu?’’ dedi.

AŞI YARIŞI
Aşı yarışında dünyanın durumu ve rakamları göz önüne alana Şener, ‘’Faz3 çalışmalarından ard arda çok iyi sonuçlar geldiğini belirtti. ‘’2021 sonuna kadar dünya nüfusunun üçte biri etkin bir aşıya ulaşabilme şansına sahip olacak. Ama 2024’e kadar geri kalanı olasılıklar aşıya ulaşamayacak’’ dedi. Şener,’’AstraZeneca, Pfizer, Moderna 2021 yılı için üretim kapasitelerini 5,3 milyar doz olarak duyurdu. Gamaleya enstitüsü - Rusya; 500milyon doz kendi ülkesi dışına verebileceğini duyurdu’’ diyerek, ‘’Çin’in salgını aşılama yapmadan sadece önlemler ile bitirmesi nedense çok olası gelmiyor, derken makaleler çıkmaya başladı. Olasılıkla geçen SARS enfeksiyonunda oluşan hücresel yanıtın etkisi ile nAb yanıtının çapraz koruma avantajını yaşadılar’’ şeklinde konuştu.

Hasan Sami Er