Kuraklık nedeniyle Çanakkale’nin içme ve kullanma suyunun karşılandığı Atikhisar Barajında su seviyesi yüzde 29’lara kadar düşürdü. Su seviyesinin artık ciddi olarak büyük bir tehlikenin habercisi oluğunu ifade eden Çanakkale Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Hicri Nalbant konu ile ilgili kurumların bir an önce bu acil durum konusunda planlama yapmaları gerektiğini söyledi.

Atihhisar Barajı dahil Çanakkale’ de en çok doluluk oranına sahip olan Bayramiç Barajının da kurak kış ayından yüzde 56 doluluk oranı ile çıktığını hatırlatan Hicri Nalbant bu barajdan da suyun kısıtlı olarak verilebildiğini söyledi. Nalbant barajlardaki su oranının ciddi tehlikeli seviyeye geldiğini ifade ederek  “Şu an Atikhisar Barajının su tutma seviyesi yüzde29. Bu seviye doğaldır çünkü zaten çok büyük kurak bir kış geçirdik. Bunun haricinde de tarımsal ürünlerin sulamasında çok su kullanılıyor. Bir yandan da ciddi hava sıcaklıkları nedeni ile göletlerden barajlardan buharlaşma oluyor. Yani buharlaşma sonucunda da su kaybı yaşanıyor. Zamanında bu konu ile alakalı bir planlama yapılır mıydı? Yapılabilirdi. Çünkü kış ayından çıkarken Atikhisar Barajı’nın su tutma seviyesi doluluk oranı yüzde 50, yüzde 55'ler de kalmıştı. O zaman tarımsal üretim planlaması yapılabilirdi. Kuraklık yaşanan geçtiğimiz yıllarda bu planlama yapılmıştı. Yaşanan kuralık nedeni ile yapılan planlamada sebze üretimi kısıtlanmıştı. O zaman barajın doluluk oranı yüzde32’lerdeydi.o dönem su seviyesinin az olması nedeni ile tarım ürünlerine sınırlama getirmişlerdi. Yine büyük bir kuraklık yaşadığımız ve Atikhisar Barajı’nın su seviyesinin yüzde29’lara kadar düştüğü bu günlerde böyle bir sınırlama gelmedi. Hatta Biz Çanakkale Ziraat Mühendisleri odası olarak böyle bir kısıtlama gelmesini bekliyorduk. Ama herhangi bir sınırlama gelmedi. Mesela örnek vermek gerekirse Bayramiç Barajı her yıl ağzına kadar dolardı, bu sene çok kurak bir kış geçirilmesinden dolayı Bayramiç Barajı da yüzde 56 doluluk oranına ulaşabildi. Daha da vahim olan durum Bayramiç barajından su veremiyorlar haftada bir su veriyorlar su kanallarına. Bu verilen suda ancak ana kanallara ulaşıyor talihi kanallara suda yetişmiyor” dedi.

“SUYUMUZU İDARELİ KULLANMAMIZ LAZIM”
Nalbant önlemlerin hızlı ve hemen alınması gerektiğini bu önlemlerin en önemlisinin içme ve kullanama suyunu tasarruflu kullanmak olduğunu belirterek açıklamasında, “Çok ciddi sıkıntı yaşanıyor. Bu duruma bizim alışmamız lazım. Bununla ilgili plan yapmanız lazım. en önemlisi de suyumuzu idareli kullanmamız lazım. Özellikle suyun idareli kullanıp tasarruf yapılması gerektiğini söylüyoruz. Küresel ısınmanın önüne geçmek için bitki desenli değiştirmemiz lazım. Yani fazla su tüketen ürünlerden biraz daha az su tüketen ürünlere yönelmemiz ve bu ürünleri üretmemiz lazım. Alınacak önlemler ve yapılacak iş çok ama bu bir ders olsun diye düşünüyorum. Barajlarımızdaki su seviyelerimiz bu kadar tehlikeli bir duruma gelmişken biz ne yapıyoruz? Küresel ısınmayı arttırıcı işler yapıyoruz. Ne yapıyoruz? Ormansızlaşma yapıyoruz. Bütün ormanları başladık kesmeye. Orman alanlarını maden alanlarına açtık. Kazdağları’nın yüzde79’u ruhsat alanı olarak ilan edildi. Bir taraftan da büyük büyük işletmeler kuruluyor. Geçtiğimiz günlerde Hacıbekirler köyünde ÇED halkı bilgilendirme toplantısı yapılan şirket şimdiye kadar bölgede en büyük ruhsat oranına sahip. Kazdağları ve çevresinde bu işler yapılırsa kuraklık artacak ve dolayısı ile barajlardaki suyu seviyelerimiz daha da kötü duruma gelecek. Yani şu anda Çan’ da çiftçilerin kullanması gereken suları termik santral soğutmada kullanıyor. O da bitmiş yeni yapılan göletten, Kumarlar Göleti’nden  santralın biri su alıyor. Bu nereye gidecek bu şekilde. Özetle durum çok kötü ve yaşanan bu ağır kuraklığın etkileri öyle bir yılda falanda geçmez, en az birkaç yıl kuraklığın etkisi devam edecek. Onun için tüm yetkililer bu durumu söyledik. Bu arada tabii Corona Virüs salgını nedeni ile alınan önlemler kapsamında da su kullanımı oldukça arttı. Bu fazla su kullanımı da baraklardaki su seviyesini düşüren nedenlerden biri. Vatandaşlara Corona Virüs salgını tedbirleri kapsamında çok sürekli elinizi, ayağınızı yıkayım diye tavsiyelerde bulunduk başka çaresi yoktu  çünkü.  Bunların hepsini hesaplayıp bir planlama yapmamız lazım Çanakkale için. Ben yapılan toplantılarda da Pandemi sürecinin daha uzayacağını bu konuda en az 3 yıllık plan yapılması gerektiğini söyledim. Biz Ziraat Mühendisleri Odası olarak 60 sayfalık “Çanakkale Tarım Raporu” hazırladık. Bu raporda küresel ısınmanın Çanakkale tarımına etkileri , termik santrallerin Çanakkale tarımına etkileri, Madenlerin Çanakkale tarımına etkileri var. Hatta 1915 Boğaz Köprüsü’nün Çanakkale tarımına etkileri bu raporda var.  Raporda tarım ile ilgili bir ok onu var. Bir sene sonrada bu raporu yeni bilgiler ile yeni durum ve çözüm önerileri ile yenileyeceğiz” İfadelerine yer verdi.

“ÇOK YAĞMUR YAĞSA DA KURAKLIK ETKİLERİ DEVAM EDECEKTİR”
Yaşanan kuraklığının yeraltı sularının da hesaba katılması ile en az 3 yıl süreceğini de hatırlatan Nalbant “Sonbaharda yağacak kısa süreli yağmurlar soruna çözüm olmayacaktır. Yani akşamdan sabaha olacak yağışlar ile hatta sel olsa bile bu kuraklık sorununa çözüm olmaz onu ilk olarak söyleyeyim. Bu durum zamanla çözülecek. Şimdiden bundan sonraki süreçte yapılması gerekenler için bir planlama yapılması gerekiyor. Konu ile ilgili kurumlar bu konuda harekete geçmeli. Çanakkale halkının Atikhisar Barajından aldığı içme ve kullanma suyunun yapılan hesaplara göre bir yıl öncesinden barajda hazır olması gerekiyor. Bu miktarda yaklaşık olarak 12 milyon ton. Seferberlik yıllarında devlet buğday stoğu yapar. Bu duruma savaş stoğu derler. Şimdi su stoğu da yapmamız lazım. Atikhisar Barajı’nda içme ve kullanma suyu için 12 milyon ton gibi bir suyun 1. Yıl sonraya devretmesi lazım. Onun için gerçekten bu halkın içeceği, kullanacağı ve ürün yetiştirmek için sulara sahip çıkacağız” dedi.

Özel Haber: Ogün İnal