DİSK Genel İş Sendikası Çanakkale Şubesi eski Başkanı Erdinç Uslan mevcut sendikanın işleyişini ve tutumunu eleştirdi. Sendikaların varlığının işçileri korumak olduğunun altını çizen Uslan, “Yandaş sendikacılık yaparak, sadece günü kurtarırsınız ama olan işçiye olur” dedi.
Yazılı açıklama yapan Erdinç Uslan, “Belediye yönetiminin yüzde 15 zam teklifine düşük ve kabul edilemez diyeceksin, 1 Eylül 2019’daki ikramiye yatmadı diyeceksin, sonra yüzde10 zamma imza atıp, ikramiyenin yarısının yatırılmasına da sessiz kalacaksın. Sonra iki yıllık sözleşme talep edip, belediyenin enflasyon oranında zam teklifini kabul etmeyip ikinci yılda yüzde 15 zam olsun belediyemize yük olmayalım diyeceksin. Sizin sendikal anlayışınız bu işte, o maddi olarak paramparça ettiğiniz işçilerden kesilen aidatlarla ödenen maaşınızı 2 sene boyunca almaya devam edeceksiniz nasılsa, kendinizi kurtardınız, işçinin hali ne olursa olsun değil mi? Ama göreve geldiğinizden bu yana zaten hep bunu yapmadınız mı? Sendikayı nasıl dizayn ettim diyen bürokratların gölgesinde, kadro hakkı kazanan işçilerin tekrar taşerona gönderilmesine sessiz kalmadınız mı? 2 ay önce işyerlerini dolaşıp belediye ile anlaştık, şu şu maddeleri kabul ettirdik diye aslı olmayan tutanaklarla bağlanmayan uydurma anlaştık haberlerini fotokopi ile dağıtmadınız mı? Senci benci oncu diye işçileri birbirinden ayrıştırıp, sizi ulaşabilenlere boyunuzu aşan şeylere karışmayın diyerek aşağılamadınız mı? 696 sayılı KHK ile kadro hakkı kazanana işçilere toplu sözleşme yapılamazken, 696’dan sonra işe alınan işçileri ilgilendiren toplu sözleşme hakkını genelleyerek 696'lılardan da aidat kesmeye başlayıp şube sekreterinize kadro alma derdine düşmediniz mi? Sizi eleştirenleri düşman ilan edip disipline vermediniz mi? Size tepki olarak sendikadan istifa eden işçi arkadaşlarımızı tek tek arayarak işten atmakla tehdit ederek, istifalarını geri döndürmediniz mi? Kendi kapasitenizin yetmediği anlarda işçileri abilerinize ablalarınıza tehdit ettirmediniz mi? Belediyede sizin sendikacılığınızı istemeyen insanları korkutarak, işten atmakla tehdit ederek, fazla mesailerini kestirmekle, başka birimlere sürdürmekle tehdit ederek sendikacılık yaptığını sananlar emek kutsaldır, emekçi ekmeğini emeğiyle kazanandır. Yandaş sendikacılık yaparak, sadece günü kurtarırsınız ama olan işçiye olur. Eğer sendikacılık nasıl yapılmalı diye merak ediyorsanız? 2011-2017 yılları arasında işçilerimin hakkını nasıl korumuşum, sizin alamadığınız zamları nasıl almışım, ikramiyelerini tam ve eksiksiz olarak zamanında nasıl yatırtmışım inceleyin zahmet olmazsa. Yalanla dolanla iftirayla, hak yiyerek ve haksızlık yaparak boş boş konuşmayın” dedi.
Açıklamanın devamında ise Uslan, “İşçi kardeşlerim, siz de artık sizi kandıranların, dertlerinin sadece koltuk kaygısı ve yüklü maaş almak olanların, sendikacılık konusunda hiç bir bilgisi olmayanların kimler olduğunu görün. Sendika, işçinin özgür iradesiyle seçtiği kendisini temsil edeceğine inandığı kişilerin patrondan hakkını arama mekanizmasıdır. Devletin kendi eliyle kurdurduğu sendikalarda olduğu gibi patronun atadığı sendikanın adı sadece sarı sendika, patronun istediği sendikacı da sarı sendikacı olur. Sendikacılığı bilmeyenlere ve kamuoyuna önemle duyurulur” ifadelerine yer verdi.