Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, Corona Virüs salgını sonrası belediyenin yaptığı çalışmaları ve alınan tedbirleri İşte Çanakkale Gazetesi’ne anlattı. Türkiye ve Çanakkale için normalleşme sürecinin başlamasıyla birlikte yapılacaklara da değinen Başkan Gökhan çevreyi korumanın önemine dikkat çekerek, şu anda ithal tohum alınamadığından ötürü ‘yerli tohum üretimine’ vurgu yaptı. 
 

Geçtiğimiz günlerde tohum dağıtımı gerçekleştirdiklerini söyleyen Başkan Gökhan, “Biz bu salgından önce yerli tohumun önemini biliyorduk. 107 dönüm buğday ektik, başka ürünleri de yetiştirmek için çaba gösteriyoruz. Domates, patlıcan gibi fideler dağıttık ve tohumlarını dağıttık. İnsanlar kendileri yetiştirip ekebilirler. Sağlıklı ürüne yetişmek de çok önemli. Sağlığın ne kadar önemli bir şey olduğunu bu salgın bize öğretti. Ürün ithal edemeyeceğiz. Parasıyla olsa da kimse vermeyecek. Bu yüzden ‘üretim’ diyoruz. Çanakkale Belediyesi’nin 107 dönüm arazisi boşta duruyordu, onu üretime çevirdik. Bir kooperatifleşmemizi yaptık, kurduk. İşler normale döndüğünde diğer kooperatiften de ürünleri getirip, bizim ürünlerimiz ile beraber halka ulaştırmanın yolunu arayacağız. Burada sağlıklı ürün önemli. Ekonomik sıkıntı da var. Sağlıklı ürün üretmek ama ucuza elde etmek çok önemli. Bunun çalışmalarını yapıyoruz. Şu maske bile üretimin ne kadar önemli olduğunu gösterdi” diye anlattı. “Doğanın insana ihtiyacı yok, ama insanın doğaya ihtiyacı var” Şimdilik bireysel yaşayacağız. Bayramlarda gitme gelme yok, uzaktan selamlaşacağız. Şu yılsonuna kadar sabredelim. Sadece bizde bitmesi ile olmuyor. Dışarıdan gelen insanlar da olacak. Onun için kendimizi korumalıyız. Şehirlerarası otobüsler açılırsa bu insanlar topluma karışabilir bu yüzden kendimizi izole edeceğiz” dedi.

“Hayatımızı disipline edeceğiz”
Çevreyi korumamızın önemine dikkat çeken Gökhan, “Hava kirliliği olan yerlerde virüsün havada asılı kaldığı ortaya çıktı çünkü partikül şeklinde. Hayatımızı biraz disipline edeceğiz. Eskiden hovardaca yaşadık, paranın verdiği şımarıklıklarla hiçbir şeyi umursamadık, hiçbir şey olmazmış gibi geldi. Bu durumu Allah’ın bir uyarısı gibi algılarsak çok faydalı olur diye düşünüyorum.  Bu doğanın insana ihtiyacı yok, ama insanın doğaya ihtiyacı var. Öyle bakmak lazım. Doğa insan olmasa da yaşıyor. İlahi bir düzen var dünyada. Biz o düzenden faydalanmak için yaratılmışız ama o düzeni yok etmek için çaba gösteriyoruz. Bu düzen bizim için kurulmuş. Rant sevdamızdan vazgeçeceğiz. Ceplerimiz şişkin olmayıversin sağlıklı bir şekilde yaşayalım. Tabii ki gelişeceğiz, ama israf etmeyeceğiz, doğayı bozmayacağız, ranta kapanacağız. Bugün mübarek Ramazan günündeyiz, dinimiz de biriktirmeyi yasaklar. Biriktirmeyeceğiz, kazanacağız ve paylaşacağız. O zaman doğayı bozmayız” şeklinde konuştu.

“Yoğun dezenfekte çalışmaları yaptık”
Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, bu süreçte yapılanları anlatarak, “Biz zaten burada Pandemi Kurulu kararları olmadan önce çalışmalara başlamıştık. Özellikle bizim sorumluluğumuzda olan otobüs durakları, otobüslerin içi, kamusal alanlar, yasaklanmadan önce park alanları girişlerini dezenfekte ettik. Resmi kurumlar talep ettiğinde onlara destek olduk. Caddeleri ve sokakları dezenfekte etmek için yoğun bir çalışma içerisindeydik. Bizim sorumluluk alanımız içinde olan iki yer var; biri pazar yeri biri de otobüslerin içi. Hem pazar yerinin hem de otobüslerinin içinin dezenfekte edilmesi anlamında çalışmalarımızı sürdürdük. Otobüs ve pazar yerinde maske dağıtımı yaptık, yapmaya da devam ediyoruz. Maske sıkıntısı olduğu günlerde bile aksatmadan yerine getirdik. Hatta halkın yoğun girdiği resmi kurumlarda da ihtiyaç duyulduğunda destek olduk. Pazar yerinde koruma mesafelerini düzenledik. Giyim ve zücaciye bölümleri kapalıydı, haftaya onlar açılıyor. Sebze ve meyve reyonlarını düzenledik. Giriş ve çıkışları denetim altında tuttuk. Belediye zabıta ekiplerimiz, polis ile beraber, sağlık müdürlüğü elemanları ile marketleri denetledi ve denetlemeye devam ediyor. Evden çıkamayan, ihtiyaç sahibi vatandaşlarımız ile ilgili gerek Vefa Sosyal Destek Hattı’ndan, gerekse belediye hattından gelen talepleri yerine getirmeye devam ediyoruz. Erzak kolisi, sıcak yemek hatta geliri tamamen tükenmiş ailelerimize Kent Kartımız var onları temin ettik. Halkın bizden olan talepleri yerine getirmeye çalıştık. Vatandaşın ilk aklına gelen kurum belediye. Dolayısıyla yoğun bir çaba içerisinde bunu götürdük” ifadelerini kullandı.

“Maske temini için atölye kurduk”
Maske sıkıntısını gidermek amacıyla atölye kurduklarını ve günde bin adet maske ürettiklerini belirten Başkan Gökhan, “Bunları pazar yerlerinde, ilgili alanlarda dağıtmaya devam ediyoruz. Geçtiğimiz hafta belediye meclis üyeleri ile beraber esnaf ziyaretleri yaptık ve hal hatırlarını sorduk. Maske hediye ediyoruz. Bu süreçte de açık olanlara ziyaretlere devam edeceğiz. Belediyenin kiracı olan işyerleri var, kapatılmış olan. Onlarla ilgili kira almıyoruz. Su harcamalarında zorlamıyoruz. Kesme gibi işlemler yapmıyoruz. Zaten bunları yapmıyorduk. Bu şekilde vatandaşa da destek olmaya çalışıyoruz” dedi.

KUAFÖRLERE, BERBERLERE ÜCRETSİZ DEZENFEKTASYON HİZMETİ
“Pazartesi günü berberler, kuaför ve güzellik salonları açılacak. Onlara da dezenfektasyon hizmeti veriyoruz. Epeydir açık değiller ve Pazartesi günü açıldığı zaman gelecek olan müşterilerin daha sağlıklı olması için ücretsiz bu hizmeti veriyoruz” diyen Gökhan, “Müşterilerine vermeleri için maske verdik. Çalışanlara siperli maske verdik. Sıkıntıları paylaşmaya çalışıyoruz. İhtiyaç olursa da bunları da yerine getirmeye gayret gösteriyoruz” diye bilgi verdi.

“Dükkanlar açılmaya başlayınca bu yaralar da ortaya çıkacak”
Gökhan, vatandaşlar için psikolojik destek hatlarının da olduğunu belirterek, bu konuda yaptıkları çalışmaları şu şekilde anlattı: “Gençler, yaşlılar olsun evde kalmak zor. İnsan evinin içinde kalmaktan sıkılıyor. Herkes evde. Çocuklar anlamıyor ve dışarı çıkmak istiyor. Ekonomik zorluklar da var. İşini kaybetmiş, mekanı kapanmış insanlar var. Bunlar henüz ortaya çıkmadı. Dükkanlar açılmaya başlayınca bu yaralar da ortaya çıkacak. Onlarla ilgili de çalışma yapacağız. Vefa Grubu da yapıyor, biz de yapıyoruz. Çanakkale’de bu süreci sağlıklı geçirmeye çalışıyoruz.”

“Ürün ithal edemeyeceğiz, bu yüzden ‘üretim’ diyoruz”
Geçtiğimiz günlerde tohum dağıtımı gerçekleştirdiklerini söyleyen Başkan Gökhan, “Biz bu salgından önce yerli tohumun önemini biliyorduk. 107 dönüm buğday ektik, başka ürünleri de yetiştirmek için çaba gösteriyoruz. Domates, patlıcan gibi fideler dağıttık ve tohumlarını dağıttık. İnsanlar kendileri yetiştirip ekebilirler. Sağlıklı ürüne yetişmekte çok önemli. Sağlığın ne kadar önemli bir şey olduğunu bu salgın bize öğretti. Virüsün nasıl ürediği noktasında henüz net bir bilgi yok. Hava kirliliğinden de olabilir, sağlıksız beslenmekten de olabilir… Her şeyden olabilir. Dolayısıyla bu noktada, artık çok kritik bir noktaya geldik. Ürün ithal edemeyeceğiz. Parasıyla olsa da vermeyecek. Bu yüzden ‘üretim’ diyoruz. Çanakkale Belediyesi’nin 107 dönüm arazisi boşta duruyordu, onu üretime çevirdik. Bir kooperatifleşmemizi yaptık, kurduk. İşler normale döndüğünde diğer kooperatiften de ürünleri getirip, bizim ürünlerimiz ile beraber halka ulaştırmanın yolunu arayacağız. Burada sağlıklı ürün önemli. Burada ekonomik sıkıntı da var. Sağlıklı ürün üretmek ama ucuza elde etmek çok önemli. Bunun çalışmalarını yapıyoruz. Şu maske bile üretimin ne kadar önemli olduğunu gösterdi” diye anlattı.

“Eski rahatlıklar olmayacak”
Gökhan, tulum, tansiyon aleti, stereoskop gibi hastaneye yardımlarda bulunduklarını söyleyerek, konu hakkında yaptığı değerlendirmede, “Orada çalışanlar da benim hemşehrim, hastalar da benim hemşehrim. Burada bir dönüşüm söz konusu. Hayatımızda böyle davranmamız lazım, eskiden olduğu gibi. Hiçbir ayrım yapmadan, ötekileştirmeden. Çanakkale’de yaşayan herkes eşit yaşamalı. İmkanlardan faydalanmalı. Bütün belediyelerin yaptığı bu. Kaynaklarımızı sorumlu olduğumuz insanlara kullanıyoruz. Gıdasından, maskesine her türlü hizmet veriyoruz. Mesela evlerde biz temizlik hizmetini yaşlılara vermeye devam ediyoruz. Bunu zaten yapıyorduk. Külfeti paylaşma noktasında eskiden yaptıklarımızı şimdi üst seviyeye taşıyoruz. Hayatımız eskisi gibi olmayacak, eski rahatlıklar olmayacak. Dikkatli olacağız, mesafeli olacağız. Tedbirli olacağız. Kafeler ve restoranlar açıldığında mesafemizi koruyacağız. Bir kişide olduğunda çok hızlı yayılıyor. Tahmin etmediğiniz oranda yayılıyor. Onun için çok dikkatli olacağız” dedi.

“Bu doğanın insana ihtiyacı yok ama insanın doğaya ihtiyacı var”
Çevreyi korumamızın önemine dikkat çeken Gökhan, “Hava kirliliği olan yerlerde virüsün havada asılı kaldığı ortaya çıktı çünkü partikül şeklinde. Hayatımızı biraz disipline edeceğiz. Eskiden hovardaca yaşadık, paranın verdiği şımarıklıklarla hiçbir şeyi umursamadık, hiçbir şey olmazmış gibi geldi. Bu durumu Allah’ın bir uyarısı gibi algılarsak çok faydalı olur diye düşünüyorum.  Bu doğanın insana ihtiyacı yok, ama insanın doğaya ihtiyacı var. Öyle bakmak lazım. Doğa insan olmasa da yaşıyor. İlahi bir düzen var dünyada. Biz o düzenden faydalanmak için yaratılmışız ama o düzeni yok etmek için çaba gösteriyoruz. Bu düzen bizim için kurulmuş. Rant sevdamızdan vazgeçeceğiz. Ceplerimiz şişkin olmayıversin sağlıklı bir şekilde yaşayalım. Tabii ki gelişeceğiz, ama israf etmeyeceğiz, doğayı bozmayacağız, ranta kapanacağız. Bugün mübarek Ramazan günündeyiz, dinimiz de biriktirmeyi yasaklar. Biriktirmeyeceğiz, kazanacağız ve paylaşacağız. O zaman doğayı bozmayız” şeklinde konuştu.

“Suyumuz yeterli ancak tasarruflu kullanmamız şart”
Yaz mevsiminin gelmesi ile birlikte barajdaki su doluluğu hakkında da bilgi veren Gökhan, “Şu son Nisan yağmurları iyi oldu. Barajımız şu anda yüzde 56 seviyelerine çıktı. Yüzde 49’lara düşmüştü,  şu an arttı. Bu yaz sezonu için, yeni yağış sezonuna kadar hem sulamayla ilgili hem de kullanım ile ilgili suyumuz yeterli ancak, bunu yine tasarruflu kullanmamız şart. İşin özü bu. Barajımız yüzde 100 dolu kalsın. Lazım olabiliyor işte, sıkıntıya düşebiliyoruz. Lütfen suyumuzu tasarruflu kullanalım. Şu anda ellerimizi yıkamak için çaba sarf ediyoruz. Bunu yaparken bile yarı açalım. Yıkanırken dikkat edelim. Su çok önemli. Atikhisar Barajı’mız için bu yüzden mücadele ediyoruz. En kısa zamanda salma sulamadan bu ülkenin vazgeçmesi lazım. Damla sulama yapılması lazım. Çünkü bizim barajlarımızın suyu denize gidiyor. Bu bir kayıp. Su zengini bir ülke değiliz. O yüzden giderek iklim şartlarından dolayı tasarruf çok önemli. Ama şu anda bir sıkıntı yok. Seneye ne olacağını bilemeyeceğimiz için, biz tasarruflu olalım” dedi.
 
“Dışarı çıkabilme şansımızı kaybetmeyelim”
“Çanakkalelilere öncelikle teşekkür ediyorum. Olabildiğince bugüne kadar olan kısıtlamalara uydular. Dikkatli olmaya çalışıyorlar” diyen Gökhan, “Çanakkale’nin kültür seviyesi yüksek olduğu için tabii dikkat ediyorlar. Lütfen, bu biraz da olsa dışarı çıkabilme şansımızı kaybetmeyelim. Eğer bu anormal bir durum olursa yine yasak gelir. Lütfen kendi mahallenizde, gidip gelebileceğiniz yerlere gitmeye çalışın. Lütfen ikazlara uymaya çalışın. Bu klasik bir virüs değil, değişik semptomlar gösteriyor. Sosyal mesafeye dikkat etmek lazım. Maskelerimizi takalım. Evlerimize döndüğümde ellerimizi yıkayalım. Bizim insanlarımıza ihtiyacımız var. İnşallah yine birlikte olacağız ama bu fırsatı kaçırmayalım. Yükselme olduğunda tekrar sıkıntı olacak. Bayram geliyor, sezon değişiyor. İnsanlar pazara gidip alışveriş yapma noktasında hamle yapabilirler, lütfen dikkatli olalım. Sadece ihtiyacımızı gidermek için pazara gidelim. Dolaşmayı sonra yapalım. Bekleyenlere de saygı duyalım. En tehlikelisi kümeleşmek. Çanakkaleliler buna uyar diye düşünüyorum. Üniversitelilerin geri gelme durumu da var. En az 30 bin kişi gelecek. Kritik bir dönem, her vatandaş ikaza gerek kalmadan kendini koruyacak. Şimdilik bireysel yaşayacağız. Bayramlarda gitme gelme yok, uzaktan selamlaşacağız. Şu yılsonuna kadar sabredelim. Sadece bizde bitmesi ile olmuyor. Dışarıdan gelen insanlar da olacak. Onun için kendimizi korumalıyız. Şehirler arası otobüsler açılırsa bu insanlar topluma karışabilir bu yüzden kendimizi izole edeceğiz” diyerek konuşmasını tamamladı.

Özel Haber: Ogün İnal