Çanakkale Kamu-Sen İl Başkanı Resul Demirbaş Çanakkale Milli Eğitim Kurumlarında istatistik kaygısı ve sonuçları ile ilgili yazılı basın açıklaması yaptı. Demirbaş, “Bazı ilçe MEM ve okul yöneticilerinin, canlı ders anlatımı hususunda adeta skor tabelası tutar gibi bir tutuma girdikleri, istatistikleri hormonlayarak yukarıya şirin görünmek adına öğretmenleri huzursuz edecek ölçüde dayatmacı ve baskıcı davranışlara girdiği izlenmektedir. Hatta bazı okul müdürlerinin, çeşitli “oyunlarla” EBA’daki öğrenci girişlerini şişirerek “başarılarını” göstermeye çalıştıklarını dahi duymaktayız” dedi. 

Resul Demirbaş açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Ülkemizde ve dünya genelinde üzücü bir Corana salgını yaşanmaktadır. Öncelikle bu hastalık sebebiyle hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allahtan rahmet, yakınlarına sabırlar be başsağlığı diliyorum. Hastalığa yakalananlara acil şifalar dilerim! Ayrıca bu salgınla yapılan mücadelenin tüm kahramanlarına ve başta sağlık çalışanları olmak üzere emeği geçen herkese şükranlarımı sunarım. Corana salgını sonucunda hayatımızda önemli değişikler yapmak mecburiyetinde kaldık. Milli Eğitim Bakanlığı olarak da ilk olarak okullarımız tatil edildi. Öğretmenlerimiz idari izinli sayıldı. Öğrencilerimizin eğitimlerinin devamı için EBA tv üzerinden ülkemizin en iyi öğretmenleri denilerek televizyon yayımları yapılmaya başlandı. Yine kurum müdürlerimiz ve öğretmenlerimizin hemen hemen hepsi Whatsap üzerinden kurdukları sınıf gruplarıyla iletişim içinde olarak velilerimizi ve öğrencilerimizi yönlendirme çalışmaları yapmışlardır. Yine pek çok öğretmeniz bakanlığın EBA uygulaması üzerinden on-line ders anlatımını beklemeden çeşitli internet programları üzerinden canlı ders anlatımına başlamışlardır. Bakanlığın EBA uygulaması başladıktan sonra da bu mecradan mesai kavramı gözetmeden canlı ders anlatımına devam etmişlerdir. Ancak il ve ilçe milli eğitim müdürlüklerinin talimatlarını yanlış yorumlayan bazı okul müdürleri akılcı ve bilimsel eğitimle hiçbir şekilde uyuşmayan yaklaşımlar göstermektedir. Bu yaklaşımlarda ne öğrencilerimizin ne velilerimizin ne de eğitimcilerimizin psikolojileri, teknolojik altyapı açısından ekonomik durumları, evlerinin fiziki durumları gibi pek çok durum dikkate alınmamaktadır. Yine bazı müdürlerimizin söylemlerinden de anlaşıldığı üzere bakanlığın resmi yazılarının içeriği dikkate alınmadan ve bu yazılar öğretmen arkadaşlarımıza tam olarak açıklanmadan EBA istatistikleri her şeyden daha önemliymiş gibi yaklaşımlar, üst makamlara şirin görünme yaklaşımları üzüntü vericidir. Bazı ilçe MEM ve okul yöneticilerinin, canlı ders anlatımı hususunda adeta skor tabelası tutar gibi bir tutuma girdikleri, istatistikleri hormonlayarak “yukarıya” şirin görünmek adına öğretmenleri huzursuz edecek ölçüde dayatmacı ve baskıcı davranışlara girdiği izlenmektedir. Hatta bazı okul müdürlerinin, çeşitli “oyunlarla” EBA’daki öğrenci girişlerini şişirerek “başarılarını” göstermeye çalıştıklarını dahi duymaktayız. Gerçekte derslerin içeriği, öğrencilerimizin eğitimlerinin telafisi hiç önemsenmemektedir. Bana ulaşan arkadaşlarım hiçbir şekilde görevden kaçmadıklarını ancak yapılan uygulamaların insanlık dışı olduğunu ifade etmişlerdir Yine velilerimizden de bu konuda pek çok telefon almış bulunmaktayım. Aşağıda örneklerini vereceğim noktalarda akılcı , bilimsel ve her şeyden önemlisi insani uygulamaları görmek istiyoruz. 1-)Eba uygulaması üzerinden yapılan ders programlarında özellikle içinde bulunduğumuz Ramazan ayıda dikkate alınmadan iftar saatinde hemen öncesi zaman dilimine ve tam iftar saatine , akşam ve yatsı namazları arasındaki kısa zaman dilimine ve sonrası saat 22 ' den sonrasına ders konması ve bu derslere de öğrencilerin katılmadığı göz önüne alınırsa hangi mantıkla yapılmaktadır? Hem öğretmenlerimizin hem de öğrencilerimizin ibadet etme özgürlüğü niye engellenmektedir? Bu durum bir anayasal suç değil midir? Hayatın gerçekleriyle uyumlu mudur?.  1Mayıs İşçi Bayramı resmi tatil ve diğer resmi tatil günleri dahi ders konmuştur. Müdürler kendileri tatil yaparken resmi tatil günlerine bile eba uygulaması üzerinden ders konması nasıl bir uygulamadır? Bir ailede anne öğretmen , baba öğretmen ve iki çocukları da öğrenci şimdi evdeki tek bilgisayardan canlı ders nasıl yapılacak? Bu öğrenciler derslerini nasıl takip edecek? Bu öğretmenlerimizin canli dersleri aynı saate geldiğinde durum ne olacaktır? Yıllardır eğitimde fırsat eşitsizliğinden yakınırız. Biliyoruz ki, 18 milyon öğrencimizin her birinin kendi evinde bilgisayarı, ya da internet imkanı yok. Ya da birden fazla öğrencinin yaşadığı evlerde birden fazla bilgisayar yok. Ayrıca Eba alt yapısından kaynaklanan pek çok sıkıntı sebebiyle bazı öğrencilerimiz sisteme katılamamaktadır. Böyle bir durumda biz eğitimde fırsat eşitsizliğini sınıflara kadar sokmuş olmuyor muyuz? Mesela 30 öğrencili bir sınıfın yarısının bu durumda olduğu ihtimalini düşünürsek, ne yapacağız? Kurtardığımız kardır, kalan sağlar bizimdir anlayışıyla mı yaklaşacağız? Bunun yanında “Normal ders saatleri süresince yapılması planlanan canlı ders programını” pedagojik açıdan uygun değildir. Normal yüz yüze eğitim yaparken dikkat süresi 25-30 dakikayı geçmeyen çocukların 60 dk gibi bir süre ve sadece bir ders için hafta da 5 saat bilgisayar ekranında dikkatlerini canlı tutmak çok da gerçekçi bir yaklaşım değil. Bir de tüm dersleri düşündüğümüzde çocukların sabahtan akşama kadar bilgisayarın başında kalmasının sağlık açısından psikolojik açıdan da sıkıntıları olacağı açıktır. Kaldı ki EBA TV de bile dersler 20- 25 dakikayı geçmemektedir. Azınlıkta da olsa bazı müdürlerimizin kullandıkları üslüp, tehditvâri yaklaşımlar , eğitimciye yakışmayacak iletişim örneklerini ağlayarak anlatan öğretmen arkadaşlarımızı üzülerek dinliyorum! Yine idareci arkadaşların gecenin ilerleyen saati olduğuna bakmaksızın öğretmen arkadaşlarımızı sürekli telefonla aramaları; whatsap uzerinden mesaj yağmuruna tutmaları özel hayata müdahale değil midir? Etik midir? Yanlış anlaşılmalara sebep olmaz mı? Bu duruma bir an önce son verilmelidir. Bu sıkıntılı süreçte müdürleriyle, öğretmenleriyle ve tüm eğitim çalışanlarıyla bir aile olduğumuzu unutmadan; fedakârca, saygı, sevgi ve anlayışla yeni üzüntülere sebep olmadan çözümün bir parçası olmalıyız. İstatistik gibi değerler için eğitimin akılcı, bilimsel, pedogojik ve insanı yönleri gözardı edilmemelidir.”


Kaynak: Haber Merkezi