Çanakkale Mehmet Akif Ersoy Devlet Hastanesi’nde Anestezi Teknikeri olarak görev yapan Ali Cinkar, sosyal medya hesabından bazı beğeniler yaptığı için 'bulunmaması
gereken yerlerde boy göstermek’ gerekçesi ile Sağlık Bakanlığı Yüksek Disiplin Kuruluna şikayet edildi.

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) üyesi Cinkar, açığa alındı. 2016 yılında açığa alınan Cinkar, elinden alınan işi için hukuk yollarına baş vurdu, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Çanakkale Şubesinin de destekleri ile mücadelesini sürdüren Ali Cinkar, üç yıl sonra aklanarak işine kavuştu.
Anestezi Teknikeri Ali Cinkar, 2016 yılında açığa alındı. İki yıl açıkta kalan Cinkar, Sağlık Bakanlığı Yüksek Disiplin Kuruluna aldığı kararla da bir yıl da ihraç yaşadı. Hukuk mücadelesini bırakmayan Ali Cinkar üç yıl sonra İdare Mahkemesi’nin iptal ve Cumhuriyet Başsavcılığı’nın takipsizlik kararlarıyla işine yeniden kavuştu. Üç yıl sonra dün Çanakkale Mehmet Akif Ersoy Devlet Hastanesindeki işine geri dönen Ali Cinkar’ı  ziyaret eden Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Çanakkale Şubesi  üyeleri ve yetkilileri Cinkar’ı yalnız bırakmadı. 

Cinkar’ın Hukuk süreci ile ilgili  Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Çanakkale Şubesi tarafından yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:  “Hukuksuzca görevinden ihraç edilen üyemiz Ali Cinkar, 1 Ağustos 2019 günü sağlık hizmeti almak için Çanakkale Devlet Hastanesine gelmiş, idarenin talimatıyla ve ‘bulunmaması gereken yerlerde boy göstermek’ gerekçesiyle hastaneden uzaklaştırılmıştı. 5 Ağustos 2019 tarihinde bu durumu ifşa etmek için yaptığımız açıklamada,  tam da bu başlığı kullanmıştık ‘Sağlık Bakanlığı’ nın gerçek sahipleri sağlık emekçileridir’ Bugün burada bu gerçeğin asla değişmeyeceğini bir kez daha göstermek için toplandık. Elle tutulur hiçbir gerekçe olmadan 2016 Ağustos’unda açığa alınan üyemiz, hukuksuzca ihraç edilen tüm emekçiler gibi görevine er ya da geç dönecek demiştik. Sağlık emekçisi üyemiz, mahkeme kararıyla Çanakkale Devlet Hastanesi’ndeki işine geri döndü. İdare Mahkemesi’nin iptal ve Cumhuriyet Başsavcılığı’nın takipsizlik kararlarıyla; hakkındaki tüm suçlamaların gerçek dışı olduğu, vicdanlarımızda olduğu gibi yargı nezdinde de resmen tescillendi”

“Birçok üyemiz kararlı mücadelemizle işine tekrar kavuştu”
Bu durum bizler için sevinçten öte, haksızlıklara ve hukuksuzluklara karşı bir başkaldırı örneğidir aynı zamanda. Hukuksuzca işinden edilen birçok arkadaşımız, sendikamızın kararlı mücadelesi, üyelerimizin alanlardaki ve işyerlerindeki duruşlarıyla işine geri döndü, dönmeye devam ediyor. Açığa alınan, OHAL KHK’ larıyla ihraç edilen üye sayımız yalnızca 796 iken iktidar ve ortağının yandaş ve yancı sendikaları tarafından, sadece bizim üyelerimiz zarar görmüşçesine sistematik bir algı yaratılmıştır. En fazla ihracın yaşandığı yandaş ve yancı sendikalar, üyelerine sahip çıkmadıkları gibi, yargılamaları devam eden, suçluluğu kanıtlanmayan ve cezaları kesinleşmeyen üyelerini sendikalarından da ihraç etmiş, bu suça ortak olmuşlardır.  Biliyoruz ki, bu haksızlıklar karşısında azımsanmayacak sayıda sağlık ve sosyal hizmet emekçisi arkadaşımız, sağlığından ve psikolojisinden olmuş, hatta intihara sürüklenmiştir.

“Zor süreçte sürekli dayanışma içinde olduk”
Diğerlerinin aksine, sendikamız bu zor süreçte, tüm üyeleriyle sürekli dayanışma içerisinde olmuş, dayanışma aidatı ve ödentisi sistemini geliştirmiş ve yaygınlaştırmış, maddi-manevi her türlü desteği sunmuştur. Bizler, iktidarlara yedeklenmiş yandaş, yancı, sarı, besleme, dayanışma-kırıcı ve yalnızlaştırıcı düzen sendikacılığına karşı da mücadele ediyoruz. Bugüne kadar Çanakkale genelinde haksız şekilde işinden edilen alnı ak başı dik arkadaşlarımız, işlerine yine alnı ak başı dik, daha güçlü ve kararlı şekilde geri dönmüşlerdir. Üyemiz Ali Cinkar da göreve yeni başlayan yönetim organlarımızda ve işyeri temsilcimiz olarak,  Çanakkale Devlet Hastanesinde sağlık emekçilerine reva görülen baskı, zulüm ve haksızlıklara karşı, sendikal mücadeleye devam edecektir. Emeğin ve işyerlerinin gerçek sahiplerinin maddi manevi doygunluğa ulaştığı, parasız sağlık hakkı ve koruyucu sağlık hizmetlerinin gerçek anlamda ve yurttaş yararına sunulduğu zamana dek mücadelemiz sürecektir. Kendilerini kurumların ve devletin sahibi gören ve hiç gitmeyecekmişçesine koltuklarına kurulanlar bilmelidir ki saraylar saltanatlar çöker, zulüm elbet biter bir gün, bugünlerden geriye bir yarına gidenler kalır, bir de yarınlar için direnenler.”

Ogün İnal