“Bütün zamlardan bıktık”
Bu zamlar ülke terk ettirir!
Çanakkale Belediye Meclisi Kasım ayı Olağan Toplantısı 2020 yılı ücret tarifesi değişikliği kapsamında konuşulan su zammı konusunda AK Partili Grubunun 'Zam yapılmasın' önerisi oy çokluğu ile reddedilmişti. Cumhuriyet Halk Partisi’nin ret, İYİ Parti’nin çekimser oyları ile Çanakkale Belediyesi suya yapılacak olan zammın önünü açtı.
Son mecliste görüşülen zamlı fiyatlar onaylanırsa, 2020 yılı itibari ile Çanakkale’de meskenlerde akıllı sayaçlarda tüm vergiler dâhil 12,99 TL olan 1 ton suyun fiyatı 17,55 TL yükselirken, mekanik sayaçlarda ise 14,055 TL olan 1 ton suyun fiyatı tüm vergiler dahil 18,85 TL olacak. Vatandaşlar zam gelmeden tepkilerini ortaya koyarken, gelirlerinin sabit kalmasına karşılık, su da dahil olmak üzere gelen bütün zamlardan bıktıklarını zamlarla mücadele etmekten yoruldukları için, ülkeyi bile terk etmeyi düşündüklerini ifade ettiler.
Son mecliste görüşülen zamlı fiyatlar onaylanırsa, 2020 yılı itibari ile Çanakkale’de meskenlerde akıllı sayaçlarda tüm vergiler dâhil 12,99 TL olan 1 ton suyun fiyatı 17,55 TL yükselirken, mekanik sayaçlarda ise 14,055 TL olan 1 ton suyun fiyatı tüm vergiler dahil 18,85 TL olacak. 2019 yılında akıllı sayacı bulunan bir işyeri tüm vergiler dahil 5,67 TL ödediği bir ton suya 2020 yılında ise 6,45 TL ödeyecek. İşyeri mekanik sayaçlarında 7,29 TL olan 1 ton su ise yeni yılda 7,53 TL’den ücretlendirilecek. Yeni yıl için belirlenen bu zamlar vatandaşın dudağını uçuklattı. Çanakkale Belediye Meclisi’nin geçtiğimiz aylarda almış olduğu kararla toplu ulaşıma zam gelmişti. Bir ay sonra gelen suya zam kararı vatandaşın elini kolunu bağladı.
Bir çok küçük şehirle kıyaslandığında kiradan ulaşıma, sosyal yaşamdan temel ihtiyaçlara uzanan cetvelde hayat pahalılığının olduğu kentte yeni yıl gelmeden, bir de su zammı gelince vatandaş tepki gösterdi.
“BELEDİYELER GEREKSİZ MASRAFLARI KISARAK ÇÖZÜM ÜRETMELİ”
Dr. Öğretim Üyesi Cumhur Aslan, “ Belediyeler su ve ulaşım gibi ücretlerde daha fazla halkı düşünerek hareket etmek durumundadır. Vatandaşın alım gücünün azaldığı içinde bulunduğumuz şartlarda belediyeler temel ihtiyaçlara zam yaparak değil, gereksiz masrafları kısarak çözüm üretmelidir” dedi.
“SUYA GELEN ZAM DÜŞÜNDÜRÜCÜ”
Sıdıka Tezel Kocaoğlu, “Bugüne kadar zaten en pahalı suyu Çanakkale kullanıyor diye biliyorum. Bir de bunun üstüne yeni yıl ile birlikte tekrar zam gelecek. Bu gerçekten düşündürücü” dedi.
“BENİM MEMLEKETİMİN SUYUNU NEDEN BU KADAR PAHALIYA KULLANIYORUM”
Zeliha Danışman, “Yapılan zam çok fazla. Hele de suya yapılan zamların soygunculuk olduğunu düşünüyorum. Benim memleketimin suyunu neden bu kadar pahalıya kullanıyorum. Yetti bu zamlar zamlar, zaten her yeni güne yeni bir zam ile uyanıyoruz. Aynı zamanda kazançlarımız da artmıyor ki . Bu nasıl düşünülmez ben bunu anlamıyorum. Elimde imkan olsa yurt dışına gideceğim. Ülkemizde yaşamak giderek daha da zor hale geliyor. Çocuklarımızın geleceğini mi hazırlayalım, zamlarla nasıl mücadele edeceğimizi mi düşünelim” dedi.
“ÇANAKKALE UÇMUŞ ARTIK, ÇOK YAZIK”
Belkıs Özçelik Bostancı, “ Yani şaşırmayayım diyorum, yine şaşırıyorum. 17 lira az olmuş, ben de düz 20 lira yapsınlar. Kıyı kentte yaşıyoruz, denize girer, yıkanırız. Çamaşırımızı da orada yıkarız. Çanakkale uçmuş artık, çok yazık” dedi.
“SUYU İSRAF EDENLER FARKLI FİYATLANDIRILMALI”
Prof. Dr. Ekrem Tufan, “ Vergiler dahil 12 TL’den 17 TL’ye çekmek, yüzde 41 fiyat artışı demektir ki kabul edilemez. Su, insanların en doğal hakkıdır ve kar edilmeden, maliyetine satılması gerekir. Sadece gereğinden fazla kullanan yani israf edenlerin cezalandırılması için standart kullanım miktarını aştıklarında farklı fiyatlandırılabilir” dedi.
“ÇANAKKALE’DE ZATEN NE UCUZ Kİ?”
Nurten Gider Topak, “Çanakkale’de zaten ne ucuz ki. Burada her şey pahalı. Ama sadece Çanakkale’de değil ki, hangi ile giderseniz, gidin, hayat pahalı. Bakın, ekonomik krizden dolayı bir çok proje durma aşamasına geldi, şehirde yükselen inşaat göremiyoruz. 2020 bence daha çok zamla karşılaşacağımız bir yıl olacak. Her şeye bu kadar zam gelmişken, belediye suya zam yaptı diye onu da eleştirmeyi çok doğru bulmuyorum. Sonuçta lokomotif etkisi diye bir şey var” dedi.
Dilek Akşen
