Çanakkale Emekçi Kadın Platformu, Çanakkale Belediyesi Türkan Saylan Sosyal Tesisleri’nde açtıkları ve ‘Sonbahara veda’ adını verdikleri bir kermes ile hem el emeği ürünlerini sergiliyor, hem de kentin kadınlarına kendilerini tanıtıyor. Kermeste, otantik kıyafetten el örgüsüne, çocuk eşyalarından çeyizlerden, takılardan, kapalı gıdalardan, şifalı yağlara kadar çeşitli ürünler yer alıyor.
Her yaş grubundan kadınların durmadan ürettikleri, sosyal dayanışma içerisindeki oldukları, kendilerini ekonomik olarak da kalkındırdıkları platformun kapılarının herkese açık olduğunu ifade eden Çanakkale Emekçi Kadın Platformu Başkanı Sibel Bozkurt, “10 yıldır birlikte üretiyoruz, biz güzel işler yapan kadınları daha da güzelleştirmek istiyoruz” dedi.
Çanakkale Emekçi Kadın Platformu, Çanakkale Belediyesi Türkan Saylan Sosyal Tesisleri’nde açtıkları ve ‘Sonbahara veda’ adını verdiklerini bir kermes ile hem el emeği ürünlerini sergiliyor, hem de kentin kadınlarına kendilerini tanıtıyor. Kermeste, otantik kıyafetten el örgüsüne, çocuk eşyalarından çeyizlerden, takılardan, kapalı gıdalardan, şifalı yağlara kadar çeşitli ürünler yer alıyor.
“AMACIMIZ ÇANAKKALE’NİN ESKİ DEĞERLERİNİ DE GÜN YÜZÜNE ÇIKARMAK”
İnternet satışlarına ağırlık vermek üzere çeşitli seminerlere katıldıklarını da ifade eden Çanakkale Emekçi Kadın Platformu Başkanı Sibel Bozkurt, her hafta semt pazarında açtıkları tezgâhta kadınlarla sürekli iletişim halinde olduklarını ifade eden Çanakkale Emekçi Kadın Platformu Başkanı Sibel Bozkurt, ”10 yıldır kent içerisinde üretken kadınlarla el emeğini değerlendirmeye ve geri dönüşüm anlamında farkındalık yaratmaya devam ediyoruz. Belediyenin sosyal belediyecilik ilkesi ışığında semt pazarında da her hafta tezgâh açarak, hem kendimizi hem de ürettiklerimizi tanıtıyoruz. Yılda iki kere de kermes düzenleyerek hem sosyal yardımlaşma ve gelirimize katkı sağlamaya hem de aramıza yeni katılan kadın arkadaşlarımızı tanıtmış oluyoruz. Alt gelir grubuna ait olup, üretkenlikleri ile ev ekonomilerine katkı sağlama amacı güden kadınlarımıza pozitif ayrımcılık yapıyoruz. Ben tahta baskı ve yazma yazıyorum. Bugün öğleden sonra bir de atölye çalışması ile kolay dikiş tekniklerini öğreteceğiz. Arkadaşlarımızı çeşitli kurslara katılarak eksiklerini de tamamlıyor. Bu yıl aramıza çok kadın katıldı, kermesimize misafir olarak da Çan Üretici Kadınlar’ı da davet ettik. ‘Biz herkes bir şeyler yapabilir’ düşüncesi ile hareket ediyoruz. Amacımız Çanakkale’nin eski değerlerini de gün yüzüne çıkarmak. Biz güzel işler yapan kadınları daha da güzelleştirmek istiyoruz. Bizim burs verdiğimiz öğrencilerimiz var, ikinci el kıyafet kampanyalarımız var, sokak hayvanları için çalışıyoruz. Toplum içinde her noktada var olma mücadelesi veriyoruz. Aramızda güzel bir dayanışma var. Evinde üretip buraya gelemeyen bedensel engelli arkadaşlarımız da var” dedi.
“İLAÇ İÇECEĞİME BEBEK ÖRÜYORUM”
67 yaşındaki Ümmühan Şahin, “Ben kendimi bildim bileli çalışıyorum. 17 yaştan beri çalışıyorum. Boş oturamam, psikolojik sorunlarım var, zamanında çok ilaç kullandım. Kafama bir şey takmamak için beş senedir bebek örüyorum. Bu bebekleri ören bir kadın arkadaş vardı, ‘Ben boş oturamıyorum, bana da öğretir misin” dedim. O günden beri örüyorum. İlaç içeceğime bebek örüyorum. 18 Mart sonrası eşim turlara çıkıyor, orada satış yapıyoruz” dedi.
“HEDEFİM GERİ DÖNÜŞÜM SANATÇISI OLMAK”
Seda Demir Ağıç, “En genç üyelerden biriyim. Yaz başında İstanbul’dan Çanakkale’ye yerleştim. Milliyet Sanat, Turkısh Daily News, CNN Türk gibi birçok yerde çalıştım. İstanbul’u daha sakin bir hayat için terk ettim. Yıllardır tasarımcı olarak, kendi ürünlerimi yapmak istiyordum. Ben geri dönüşümden yeni ürünler elde etmeyi seviyorum. Bitpazarlarından topladığım, danteller, kanaviçeler ile daha modern ürünler elde etmeyi sağlıyorum. Eski dönem kadınlarının evlerini süsleyen danteller yeniden kazandırılarak, yeni nesle de hitap edebilir diye düşünüyorum. El boyaması saksılar yapıyorum. Hedefim geri dönüşüm sanatçısı olmak. Yurt dışındaki gelişmeleri de takip ediyorum” dedi.
Dilek Akşen