Tarım ve Sanayi

“Zehirlenmeler tarla işçiliğinin önemini gösterdi”

İstanbul ve Tekirdağ’da ıspanak arasına karışan yabancı otlardan kaynaklı yetmişten fazla vatandaşın zehirlenmesi vakaları, tarla işçiliğinin önemini bir kez daha gözler önüne serdi.

İstanbul ve Tekirdağ’da ıspanak arasına karışan yabancı otlardan kaynaklı yetmişten fazla vatandaşın zehirlenmesi vakaları, tarla işçiliğinin önemini bir kez daha gözler önüne serdi.

Hijyenik koşullardan uzak kayıt dışı çalışan tarla işçilerinin, belli standartlara tabi tutulması gerektiği, İstanbul İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’nün, “Zehirlenmeye ıspanaklara karışan yabancı otların neden olduğu analizlerle ortaya çıkmıştır” ifadelerinde kendini gösterdi.


Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bölümü Prof. Dr. Harun Baytekin, gazetemize yaptığı değerlendirmede, tarla işçiliğinin bir meslek olduğunu vurgulayarak, “Bu zehirlenme vakaları, ıspanağın yabancı işçiler tarafından hasat edilmesinden kaynaklanmıştır. Yabancı işçiler, tarlanın bir kenarında bulunan,  halk arasında şeytan elması ya da tatava diye isimlendirilen bitkinin yapraklarını da toplamışlar. Suriyeli ya da Afgan işçilere de toplatmış olabilirler. Numune sonuçlarında atropine rastlanmış, bu da zehirli bir ottan kaynaklandığını ispatlıyor. Tarla işçiliği bir meslektir. Tarla işçisinin, hasat ettiği ürün ile alakalı bilgi sahibi olması çok önemlidir. Tarlalarda tuvalet bile yok, alt yapı yok. Burada çalışan işçilerin ve hasat işleminin hijyenik koşullarda gerçekleştirilmesi gerekiyor.  Bu işçiler yiyecek gıda ürünlerini topluyor” dedi.

İstanbul ve Tekirdağ’da çok sayıda kişi zehirlenme şikayetiyle hastanelere başvurmuş ve yaşanılan bu rahatsızlığa yenilen ıspanağın neden olduğu ortaya çıkmıştı. İstanbul İl Tarım ve Orman Müdürlüğü şu açıklamayı yaparak , “Zehirlenmeye ıspanaklara karışan yabancı otların neden olduğu analizlerle ortaya çıkmıştır” ifadelerine yer verdi.
Ispanakta zehirlenme vakaları ilk olarak İstanbul Esenyurt'ta ortaya çıktı. Hastanelere mide bulantısı, kusma, baş dönmesi şikâyeti ile 52 vaka geldi.   İstanbul'un ardından zehirlenme vakaları Tekirdağ'a sıçradı. Çerkezköy ilçesinde faaliyet gösteren bir fabrikada gece vardiyasında çıkan ıspanak yemeğinden yiyen 20 kişi Çerkezköy Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Ardından da Süleymanpaşa ilçesinde 2 kişi aynı şikâyetlerle Tekirdağ Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı.

“YABANCI OTLAR TESPİT EDİLDİ”
İstanbul Tarım İl Müdürlüğü tarafından yapılan açıklamada şöyle denildi:
"İl Müdürlüğümüze, İstanbul Halk Sağlığı Müdürlüğü'nden 02.11.2019 tarihinde yapılan ihbarda ıspanak tüketimi sonrası zehirlenme olduğu bildirilmiştir. Zehirlenme şüphesi ile sağlık kuruluşlarına başvuru yapanların ürün satın aldıkları ilimizde, faaliyet gösteren satış noktalarından analiz yapılmak üzere taze ıspanak, evlerden ise pişmiş ıspanak yemeği numunesi alınmıştır. Alınan numunelerin ileri tetkik sonuçlarında ıspanak içerisinde tespit edilen yabancı ottan kaynaklı yoğun miktarda atropin ve scopalamin maddesi tespit edilmiştir.

“SURİYELİ YA DA AFGAN İŞÇİLERE DE TOPLATMIŞ OLABİLİRLER”
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bölümü Prof. Dr. Harun Baytekin, gazetemize yaptığı değerlendirmede, tarla işçiliğinin bir meslek olduğunu vurgulayarak, “Bu zehirlenme vakaları, ıspanağın yabancı işçiler tarafından hasat edilmesinden kaynaklanmıştır.  Yabancı işçiler, tarlanın bir kenarında bulunan,  halk arasında şeytan elması ya da tatava diye isimlendirilen bitkinin yapraklarını da toplamışlar.  Bu bitki de şekil olarak ıspanağa benziyor. Bu zehirli bitki de alkoloid vardır ve şuur kaybına neden olur. Büyük ihtimalle bundan kaynaklı bir sorun var. İlaçlama ile alakalı bir sorun yok. Suriyeli ya da Afgan işçilere de toplatmış olabilirler” dedi.

“TARLALARDA TUVALET BİLE YOK”
 Tarla işçilerinin hijyenik koşullar altında çalıştırılması gerektiğinin de altını çizen Prof. Dr. Baytekin, “Numune sonuçlarında atropine rastlanmış, bu da zehirli bir ottan kaynaklandığını ispatlıyor. Tarla işçiliği bir meslektir.  Tarla işçisinin, hasat ettiği ürün ile alakalı bilgi sahibi olması çok önemlidir.  Tarlalarda tuvalet bile yok, alt yapı yok.. Burada çalışan işçilerin ve hasat işleminin hijyenik koşullarda gerçekleştirilmesi gerekiyor.  Bu işçiler yiyecek gıda ürünlerini topluyor. Bu noktada temizlik çok önemli. Tabi ki aynı zamanda tarlalarda ilaçlama denetlemelerinin sık yapılması ve vatandaşların sebze ve meyveleri tüketmeden önce çok iyi yıkaması gerekiyor” dedi.

Dilek Akşen