Gider, “Devletimizin tüm imkânları sahada seferber edilmiş durumda; ancak esas sigorta vatandaşın hassasiyetidir” diyerek, küçük bir kıvılcımın geri dönüşü zor felaketlere neden olabileceğini vurguladı.
1–14 Haziran tarihleri arasında Çanakkale genelinde 11 farklı noktada orman yangını meydana geldi. Yangınların çoğunun elektrik hatları, biçerdöver kıvılcımları, ot temizliği ve açık alanda ateş yakılması gibi insan kaynaklı ihmal ve hatalardan çıktığı tespit edildi. Bu kapsamda 6 kişi hakkında “taksirle orman yangınına sebep olmak” suçundan adli işlem başlatıldı.
Biga’nın Değirmencik-Kemer hattında çıkan yangında 4 hektar buğday tarlası, Ayvacık’ın Çamköy mevkisinde ise yaklaşık 10 hektar zeytinlik ve tarım arazisi zarar gördü. Alevlerin orman sınırına kadar ulaştığı her iki yangında da hızlı müdahale sayesinde daha büyük felaketlerin önüne geçildi. Gider, “Bir kıvılcım, tarım üretimini, çiftçimizin alın terini ve ekonomik geleceğimizi yok edebilir. Bu tabloyu hafife alamayız,” ifadelerini kullandı.
Geçtiğimiz yıl Gelibolu Yarımadası Tarihi Alanı’nda çıkan büyük yangını da hatırlatan Gider, yangında 1.300 hektarlık ormanlık alanın yok olduğunu belirtti. “Tarihimize ve doğamıza gelen zarar sadece yerel değil, ulusal birer kayıptır,” diyen Gider, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın bölgede başlattığı güvenlik kuşağı çalışmalarının sürdüğünü kaydetti.
Çanakkale Orman Bölge Müdürlüğü, 2025 yangın sezonuna yüksek hazırlıkla başladı. Kent genelinde 27 gözetleme kulesi, 30 hareketli kamera ve İHA’lar ile 7/24 takip yapılırken, 4 uçak ve 3 helikopter ile havadan müdahale kapasitesi sağlanıyor. Ayrıca, orman köylerinde beş yeni yangın su toplama havuzu da devreye alınmak üzere.
İl Tarım ve Orman Müdürlüğü verilerine göre, 2023 yılında 5.300 hektar ormanlık alan ve 3.520 dekar tarım arazisi yangınlardan zarar gördü. Ayrıca 28 büyükbaş, 118 küçükbaş hayvan ve 579 arılı kovan yangınlarda telef oldu. Çanakkale Valiliği, 1 Haziran–30 Eylül tarihleri arasında ormanlara izinsiz girişleri yasakladı. Ayrıca, biçerdöver ve benzeri tarım makinelerinde kıvılcım önleyici aparat kullanımı zorunlu hale getirildi. Milletvekili Gider, “Bu önlemler sadece kolluk kuvvetlerinin değil, halkın gönüllü katkısıyla anlam kazanır,” dedi.
“Bir izmarit, bir kıvılcım, bir dikkatsizlik…”
Vatandaşlara çağrıda bulunan Gider, şu ifadeleri kullandı: “Bir izmarit, bir kıvılcım ya da küçük bir dikkatsizlik; yalnızca bir çam ağacını değil, bir köyün geçimini, bir yaban keçisinin yuvasını, bir çocuğun oksijenini yakabiliyor. Orman yangınları, ekolojik dengeyi bozmakla kalmıyor; yaban hayatı habitatlarını yok ediyor, biyoçeşitliliği tehdit ediyor. Bu toprakların yeşili, geçmişimizden geleceğe emanet. Emanete sahip çıkmak hepimizin millî görevi.”
“En gelişmiş sistemler bile insan duyarlılığıyla anlam kazanır”
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’nın açıklamalarına da değinen Gider, Türkiye genelinde 27 uçak, 105 helikopter ve 14 İHA’nın yangınla mücadelede görev yaptığını belirtti. Bu araçların 4.796 yangın havuzu ve göletten su alarak en hızlı şekilde müdahale edebildiğini ifade eden Gider, sözlerini şöyle tamamladı: “Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın da vurguladığı gibi, çevreye karşı duyarlılık sadece devletin değil, milletçe hepimizin müşterek sorumluluğudur. En gelişmiş sistemler bile insan dikkati ve toplumsal bilinçle desteklenmediği sürece yeterli olamaz. Temennimiz, alınan önlemlere hiç ihtiyaç duyulmayan, yangınsız bir sezon geçirmektir.”
Haber Merkezi