Belediye

Gökhan : “Meclise gelmemek bana karşı bir tavır değil, meclise karşı bir tavırdır”

Çanakkale Belediyesi Eylül ayı Belediye Meclis toplantısına AK Partili meclis üyelerinin katılmaması damga vurdu.


Belediye meclisinin 3. Oturumu öncesinde sosyal medyadan deklarasyon yayımlayan AK Parti Belediye Meclis Üyeleri meclise katılmama nedenlerini Eylül ayı meclis toplantısının 1. Oturumunda AK Parti Grup Başkanvekili Esra Yüksel ile Belediye Başkanı Ülgür Gökhan arasında yaşanan sonradan CHP meclis üyelerinin de dahil olduğu tartışma olarak gösterdiler. Meclis toplantısının başlamasının ardından AK Partili Belediye Meclis üyelerinin deklarasyonundan haberdar alan Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, meclise gelmemek bana karşı bir tavır değildir, meclise karşı bir tavırdır, takdir kendilerine aittir “ dedi.
MECLİSE GELMEMEK BANA KARŞI BİR TAVIR DEĞİLDİR, MECLİSE KARŞI BİR TAVIRDIR
Çanakkale Belediyesi Eylül ayı 3. Oturumu yapıldı. Eylül ayı meclisi’nin 3. Oturumuna AK Partili Belediye Meclis üyeleri katılmadı. Meclis toplantısına katılmayan AK Partili üyeler sosyal medya hesabından bir deklarasyon yayınlayarak meclisin ilk toplantısında yaşanan tartışma nedeni ile protesto etmek için  meclis toplantısına katılmama kararı aldıklarını ifade ettiler. AK partinin bu deklarasyonundan meclisi toplantısı başladıktan sonra haberdar olan Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan “   mecliste bazen sesler yükseliyor ama bunu kabul etmiyorum. Doğru bildiğim, belgelerle konuştuğum bir konuda ısrarla bunu yok etmeye çalışıyorlar. Bir konuya takılıyorlar, onu savunuyorlar. Arkadaş, belge sunuyorum. Kent konseyinin araştırma raporu konusunda belge sunuyorum. O partinin yöneticisi, bana basın yoluyla iftirada bulunuyor. Engelledi diyor, ben de tam tersi engellemedim parasını ödedim diyorum. Yine üzerine gidiyor. Ama tabii insanın canı sıkılıyor. Sarıçay konusunda her mecliste defaatle konuşuyoruz. Ben mecliste hem halka karşı konuşuyorum ama aynı zamanda belediye çalışanları var burada. Bir belediye başkanı olarak olmamış bir şey hakkında yalan söyleyebilme şansım olur mu? Başkan yardımcıları, müdürler var. Ben doğru söylemek zorundayım öteki türlü güven kalmaz. Başkan meclisine karşı yalan söylüyor der. Dolayısıyla bir şey ısrarla olmuş gibi zaman ben sözünü kesip, sesimi yükseltiyorum. Ben hakaret etmek ya da azarlamak amacıyla söylemiyorum olayı kesmek anlamında söylüyorum. Onun için alınganlıkların anlam vermiyorum, takdir kendilerinindir, gelmeyebilirler de. Ama meclise gelmemek bana karşı bir tavır değildir, meclise karşı bir tavırdır. Ben meclis değil belediye başkanıyım. Gelip bu konuları meclise yeniden söyleselerdi o zaman daha iyi olurdu diye düşünüyorum. Neyse takdir kendilerinin” dedi.
BEN HİÇBİR KONUDA BÜLENT TURAN’IN VERDİĞİ DESTEĞİ İNKAR ETMEDİM
Başkan Gökhan meclisin 1. Oturumunda gerçekleşen Sarıçay köprüsü ve Sarııçay ıslah çalışması konusundaki tartışma ile ilgili yaptığı açıklamasının devamında şunları söyledi. ” Bizim bu dereyi ıslah etme konusunda belediye olarak yetkimiz yok. Biz Devlet Su İşleri’ne yapılması gerektiğini söyledik. 2014 senesinde yazmışız. Sekiz senedir ses seda çıkmamış. Barajın içine akan kanalizasyonları ne yapacağız? Bu benim işim değil sizim işiniz. Burada ıslah projesi yapıldı programa alınmadı. Sonunda Bülent Turan’ın girişimi ile bu önerimiz, yatırım programına alındı. Mecliste söyledim, teşekkür ettim. Ben hiçbir konuda Bülent Turan’ın verdiği desteği inkar etmedim. Kredi çıkarttı dedim. O insan yapıyorsa teşekkür ederim. Bunu sadece onlar yapıyormuş gibi empoze ettikleri zaman tepki gösteriyorum. 31 milyon var o paraya sadece köprü olur. Ekim ayında ödenek konacak dediler. Henüz ödenek yok. Ortak bil dil kullanılırsa daha iyi olur” 
AK PARTİLİLER MECLİSE HAZIRLIK YAPMADAN GELİYOR
İYİ Partili Belediye Meclisi Grup Başkanvekili Burak Kunt da meclis toplantısında söz aldı. Kunt konuşmasında  şunları söyledi. “Öncelikle geçen mecliste olan konulara değinmek istiyorum ve hiç lafı dolandırmayacağım. Bugün Ak Partili arkadaşlarımız da sanırım bir deklarasyon yayınlayıp, meclisimize katılmamışlar. Biz de şimdi sosyal medyadan öğrendik. Sayın Başkanım biz bu kısır tartışmalardan inanın çok sıkıldık ve yorulduk. Biz her meclise fizibilitesi hazırlanmış projelerle, fayda sağlayabileceğini düşündüğümüz konuları gündeme getirerek meclise hazırlanarak geliyoruz. Açıkçası ana muhalefet olarak bu mecliste duran Ak Partili arkadaşlarımızdan da benzer çalışmalar yapmalarını istiyoruz ama ben 3 buçuk senedir açıkçası pek böyle bir şey görmedim. Sayın Başkan, İyi Parti grubu olarak bizim hakkımızı verirsiniz diye düşünüyorum tüm arkadaşlarımızla birlikte. Biz olabildiğince iyi çalışarak, Çanakkale için faydalı işler sunmaya çalışıyoruz. Gerek kürsüye çıkıyoruz, gerek fizibilitesini çıkarıyoruz. Olabildiğince bir şeyler yapmaya çalışıyoruz siz de bu konuların çoğunda bize destek veriyorsunuz, yapabileceğimiz konularda istişare ediyoruz. Bunun bize özel olduğunu hiç düşünmedik, sizin karakterinizden kaynaklandığına inanıyoruz. Aynı şeyi faydalı bir proje için Ak Parti için de yapacağınızı biliyoruz. Ama ‘siz onu yaptınız, biz bunu yaptık’ gibi tartışmaların ne bu meclise ne de bu şehre bir faydası olmuyor ben Ak Partili arkadaşlarımdan da bu konuda daha iyi çalışarak, bu meclise ve bu şehre faydalı olabilecek işlerle gelmelerini, hem bir çalışma arkadaşları hem de Çanakkaleli olarak rica ediyorum”
“BİZ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE KANUNA TABİ DEĞİLİZ, AMA ESRA HANIM BUNU BİLMİYOR”
CHP Belediye Meclisi Grup başkanvekili Avukat Erdal Gezen söz alarak, “Eminim ifadelerim çok can sıkmayacaktır ama Adalet ve Kalkınma Partisi’ndeki belediye meclisi üyesi arkadaşlarım burada olsaydı, onlarında dinlemeleri gereken hususlara parmak basacaktım.  Burada olmasalar da onlara da selamlarımızı iletiyoruz. Keşke birlikte olsaydık. AKP grubu burada değil yüzlerine karşı söylemek isterdim. Belki cevap hakkı doğacaktır, bilemiyorum. “Çanakkale’nin makûs talihi” açıklaması ile şehirde hiçbir hizmet yapılmıyormuş gibi yerel yönetimi ve başkanı hedef alan açıklamasından sonra merak ettim biraz araştırdım AKP Grup başkanvekilinin Sarıçay ile ilgili açıklamalarını. Sizlerle 1-2 veri ve yönetmelik paylaşıp takdiri Çanakkale halkına bırakacağım. Devlet Su İşleri’nin (DSİ) faaliyet raporunda, internetten rahatlıkla ulaşılabiliyor, temel politika ve öncelikler başlığı adı altında bir tablo var ve o tabloda ulusal havza yönetim stratejisi uygulamasının koordinasyonu izlenmesi ve değerlendirilmesi bölümünde şöyle bir ifade geçiyor: Havzalarda verilerin ıslahı, taşkınların önlenmesi, düzenlenmesi için gerekli ve uygun su yapılarının tesis edilmesi. Aynı faaliyet raporunun bir başka kısmında idarenin stratejik planında yer alan amaç ve hedefeler başlığı altında, hedef 1:belediyelerin içme, kullanma ve sanayi suyu karşılanacaktır diyor. Zaten bizim de burada içme suyu arıtma tesisi ile ilgili de tablolar var. Hedef 2: İçme suyu barajları ve nehir havzaları kirliliğe karşı korunacaktır. Sanırım bu kirliliğe karşı korumayı belediye olarak siz yaptınız çünkü çevre köylerin atıkları akıyordu ve siz öncülük ettiniz. Bizim arıtmamıza yönlendirdiniz, şimdiye kadar hiçbir çalışma yapılmamıştır. Amaç 2: Yerleşim yerleri ve tarım arazilerinde taşkın suların oluşturacağı zararları kontrol altına almak. Akarsularda ıslah, kontrol tesislerinin inşa edilecek ve mevcut tesislerin devamlılığı sağlanacaktır. Şimdi yakın tarihli bir yönetmelik, Cumhurbaşkanlığı sistemine geçtikten sonra çıkmış. 4 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 121. Maddesine göre DSİ’nin görev ve yetkileri: Akarsularda ıslahat yapmak ve icap edenleri seyr-ü sefere alışverişli hale getirmek. Hanımefendi, Eskişehir’den örnek vermişti sanırım. CHP’li belediyeden örnek vermişti. Hanımefendi, büyükşehir belediye kanunundan bihaber olduğunu o açıklamasından sonra anladım. Biz büyükşehir belediye kanuna tabi değiliz, büyükşehir belediye kanunun 7. Maddesinin R bendinde; Su ve Kanalizasyon işlerini yürütmek, bunun için gerekli baraj ve tesisleri kurmak, işletmek, derelerin ıslahını yapmak, kaynak suyunu arıtma sonucu üretilen suları pazarlamak…” dedi.

Ogün İnal